Kadına yönelik şiddet, kadınlara sadece kadın oldukları için uygulanan, toplumdaki cinsiyet eşitsizliklerinden doğan, kadınların insan haklarının ihlal edilmesidir. Kadınlar dünyanın her yerinde şiddet görmekle beraber, verilere göre kadına yönelik şiddet gelişmekte olan ülkelerde daha sık görülmektedir.
Kadına yönelik şiddet 1993 sensinde BM yani Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi'nin birinci maddesine göre şu şekilde tanımlanmıştır: Kamusal ve özel alanda gerçekleşen, kadınların fiziksel, cinsel, duygusal zarar görmesiyle sonuçlanan ya da sonuçlanması olası, her türlü cinsiyet temelli şiddet eylemi veya bu eylemin yapılacağına ilişkin tehdit ya da zorlama ve keyfi olarak özgürlüğün kısıtlanmasıdır. 1999 yılında BM Genel Kurulu tarafından 25 Kasım günü Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak belirlenmiştir.
İstanbul Sözleşmesi de kadına yönelik şiddeti insan hakkı ihlali ve ayrımcılık türü olarak tanımlayan, bağlayıcı nitelikte ilk uluslararası düzenlemedir.
Eşine ve çocuklarına kötü davrandığı için hakkında dava açılan Abdulvahap Sönmez'e (59) Erzurum Hınıs Ağır Ceza Mahkemesi, 23 yıl hapis cezası verdi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) yaptığı bir araştırma, dünya genelinde her 6 kadından birinin aile içi şiddete maruz kaldığını ortaya koydu.
Ege Üniversitesi (E.Ü.) Hemşirelik Yüksek Okulu Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı ile Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu tarafından gerçekleştirilen bir çalışma, her 4 gebeden birinin fiziksel şiddete maruz kaldığını ortaya çıkardı.
Hakkari Rehberlik Araştırma Merkezi'nde görevli Psikolojik Danışman Nuray Karlı, şiddete maruz kalan kadınların çöküntüye uğraması sonucu aile yapısının olumsuz yönde etkilendiğini söyledi.