Türkiye'nin dört bir yanından gelen haberler alarm verilmesine neden oldu! Bodrum, Van...

Türkiye'nin dört bir yanından gelen kuraklık ve susuzluk tehlikesiyle ilgili haberler endişelendiriyor. Muğla'nın ünlü ilçesi Bodrum'da barajlar alarm verirken, Mumcular ve Geyik barajlarının doluluk oranları %42'ye geriledi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, yaz boyunca susuzluk tehlikesi yaşanabileceğine dikkat çekti. İnci kefali göçünün en güzel izlenebildiği Van'daki Bendimahi Çayı ise bu yıl kuraklık nedeniyle kuruma noktasına gelirken, eski günlerini aratıyor.

Kuraklık ve susuzluk tehlikesiyle ilgili haberler gündemde yer alıyor. Son olarak gelen haberlere göre, Bodrum'u besleyen ve 2022'nin nisan ayında yüzde 100 doluluğa ulaşan Mumcular ve Geyik barajlarında su seviyesi, her ikisinde de yüzde 42'ye geriledi. Van'da ise inci kefalinin en önemli üreme noktalarından biri olan Bendimahi Çayı, bu yıl kuraklık nedeniyle kuruma noktasına geldi. İşte konuyla ilgili detaylar...

Reklam
Reklam

TÜRKİYE'DE SEL, BODRUM'DA KURAKLIK ALARMI

Azalan yağış ve turizm sezonunda artan nüfusla birlikte Bodrum'da su sıkıntısı yeniden gündeme geldi.

Yaz döneminde barajlardaki su seviyesinin yetersiz olması nedeniyle su kesintileri yaşanabileceğini söyleyen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Su Kaynakları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, Bodrum'un bahar döneminde çok fazla yağış almadığını belirterek, "8 aylık bir kurak dönem sonrasında şiddetli yağışların gözlendiği bir dönem içerisine girdik. Son 10 gün içerisinde özellikle Ankara, Denizli, İzmir, Samsun, Balıkesir gibi büyükşehirlerimiz kentsel alanlarda taşkın etkilerine maruz kaldı. Yağış rejimindeki düzensizlik nedeniyle bazı bölgelerde şiddetli ve kısa süreli yağışlar sellere dönüşüyor ve kentsel alanlarda zarara neden oluyor. Şiddetli yağışlar bir yandan rezervuarlarımızı doldurdu ama maalesef Bodrum bu örneğin dışında kaldı. Bodrum bu dönemde çok fazla yağış almadı" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

'KENTSEL ALANLARDA CİDDİ SORUNLAR OLDUĞUNUN BELİRTİSİ'

Doç. Dr. Özçelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mumcular ve Geyik barajlarında yüzde 40'lara varan bir doluluk var. Bu iki barajdaki doluluk, Bodrum'un içme suyu teminini sağlamaktan uzak. İklim değişikliğinin etkileri konusunda kentsel alanların altyapılarının iyileştirilmesi gerekiyor. Gerekli planlama ve yatırım çalışmalarının yapılması gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde meydana gelen yağışlarda büyükşehirlerimiz adeta su parklarına döndü. Yüksek eğilimli ve yüksek kodlu şehirlerimizde ya da noktalarda su baskınlarının olması düşündürücü. Burada kentsel alanlarda ciddi sorunlar olduğunun belirtisidir."

'EŞ ZAMANLI DÜŞÜNMEK GEREKİYOR'

Altyapı sorunlarına da değinen Doç. Dr. Özçelik, "Bodrum'un tamamında kentsel altyapı sorunu var. İçme suyu temininden, kanalizasyona ve yağmur suyu drenaj hatlarına kadar sorunlar var.

Bunların bir planlama içerisinde hep beraber ele alınıp, çözülmesi lazım. İlçede inşaat yasakları başladı, seçim dönemine de girildi. Bu nedenlerden dolayı altyapı sorunlarının çözülmesi yönünde çok fazla bir ümidim kalmadı.

Reklam
Reklam

İçme suyu teminimizde rezervuarlarımızda yeterli su yok. İletim hatlarında binlerce patlama meydana geliyor. İçme suyu iletim hattı, kanalizasyon ve yağmur suyu drenaj hatlarını eş zamanlı düşünmek gerekiyor.

Altyapı tamamlanmadan üstyapı yapılamıyor. Turgutreis- Akyarlar şeridi boyunca yapılan kanalizasyon hatları da bu bölgedeki turizm aktivitelerini olumsuz etkiliyor. Bundan kaynaklı turistler zorluklar yaşıyor" dedi.

'SU KESİNTİSİ İÇİN ELVERİŞLİ BİR ORTAM VAR'

"Bodrum'da şu anda su kesintisi yaşamak için elverişli ortam mevcut" diyen Doç. Dr. Özçelik, "1'incisi rezervuarlarda suyumuz yok, 2'ncisi iletim hatlarında onlarca patlak meydana geliyor. Diğer taraftan da yaz aylarında nüfus artıyor. Bütün bunları beraber değerlendirdiğimiz zaman zaten çok büyük bir stres var.

Bodrum'un kendi suyu büyük oranda tüketilmiş durumda. Geyik Barajı'na ilavelerle bu bölgenin yaz aylarındaki içme suyundaki temini aşılmaya çalışılıyor. Bodrum geçirimsiz bir yüzeye sahip olduğu için yer altı su kaynaklarını kullanmak çok elverişli değil.

Reklam
Reklam

Yaz aylarında oteller de dahil çok sayıda yer, su temininin büyük bir bölümünü tankerlerle sağlıyor.

Bu duruma kalıcı çözümler bulmak gerekiyor" diye konuştu.

İNCİ KEFALİ GÖÇÜNÜN EN GÜZEL İZLENEBİLDİĞİ BENDİMAHİ ÇAYI ESKİ GÜNLERİNİ ARATIYOR

Van Gölü'nde yaşayan ve her yıl 15 Nisan-15 Temmuz'da suyun akışının tersine yüzerek yumurtalarını tatlı sulara bırakan inci kefalinin göç yolculuğu devam ediyor.

Neslini sürdürebilmek için karşısına çıkan engelleri aşmaya çalışan binlerce balık, bu yıl kuraklıkla da mücadele ediyor.

Göle dökülen en büyük akarsulardan biri olan ve önceki yıllarda balık yoğunluğunun en fazla olduğu Muradiye ilçesindeki Bendimahi Çayı'nın debisi, kuraklık nedeniyle en düşük seviyeye geriledi.

Bendimahi Çayı'nın bir yıl arayla çekilen görüntüleri kuraklığın boyutlarını ortaya koydu.

"YUMURTADAN ÇIKAN BALIKLAR GERİ DÖNEMİYOR"

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, her yıl gürül gürül akan Bendimahi Çayı'nın kuruma noktasına geldiğini söyledi.

Reklam
Reklam

Dünyanın her yerinde akarsuların önemli olduğunu ancak Van Gölü havzasında bu önemin daha da arttığını belirten Akkuş, "Van Gölü'ne dökülen akarsular endemik bir tür olan inci kefallerinin üreme habitatlarını oluşturuyor. İnci kefalinden 20 bini aşkın insan geçimini sağlıyor. Van Gölü'nün tuzlu ve sodalı sularında yaşamını sürdürüyor fakat üremek için akarsulara göç ediyor. Bulunduğumuz nokta Van Gölü'ne dökülen en büyük akarsu olan Bendimahi Çayı, fakat kupkuru. Akarsuya balıklar gelemiyor, yumurtadan çıkan yavru inci kefalleri Van Gölü'ne dönemiyor." diye konuştu.

Bölgede su yönetiminin iyi yapılması gerektiğini, çok fazla su istemeyen ürünlerin ekiminin yapılması gerektiğini ifade eden Akkuş, şunları kaydetti:

"Eski sulama yöntemlerinden vazgeçerek modern sulamaya geçmemiz lazım. Suyu iyi yönetemezsek ne inci kefallerinin geleceğinden bahsedebiliriz ne de tarımsal bir üretimden. Akarsuyun debisi bu mevsimde düştüğü zaman sıcaklık artıyor oksijen miktarı azalıyor ve toplu balık ölümleriyle karşılaşıyoruz. Başta inci kefali olmak üzere buradaki diğer türlerin yaşamlarını devam ettirmesi bu şartlar altında mümkün değil. Göç iki aşamadan oluşuyor. Anaç dediğimiz büyük inci kefalleri üremek için geliyor ve geri dönüyor. Su sıcaklığına bağlı olarak yumurtadan çıkan yavruları göçü başlıyor. Bu çok hassas bir dönem. Yavruların Van Gölü'ne ulaşması için nehir bütünlüğünün tam olması gerekiyor fakat bazı noktalarda bu bütünlüğü tamamen kaybettik. Oluşan gölcüklerde toplanan yavru balıklar artan sıcaklık ve düşen oksijen nedeniyle zor şartlarla karşılaşıyor."

Reklam
Reklam

Yöre sakinlerinden Veysi Ceyhaner de ilk kez Bendimahi Çayı'ndaki suyun bu kadar azaldığına tanıklık ettiğini dile getirdi.

Bu nedenle her yıl ilgiyle takip ettikleri balık göçünü bu yıl izleyemediklerini anlatan Ceyhaner, "Binlerce kişi gelip burada balıkların fotoğrafını çekiyordu. Bu yıl göç olmadı. Burası bir turizm merkeziydi. Binlerce kişi geliyordu ama bu yıl suyun olmaması nedeniyle kimse gelmiyor." dedi.

(DHA-AA)