Genç kızların rüyasıydı! Usta oyuncu İzzet Günay'ı görenler tanıyamadı! 'Yıllar acımamış'

Türk sinemasının yakışıklı simalarından İzzet Günay son görüntüsüyle gündem oldu. Yeşilçam'daki filmleriyle genç kızların rüyası olan ünlü oyuncu yıllar sonra ortaya çıktı. Günay'ı görenler tanıyamadı.

Yeşilçam'ın yakışıklı prensi İzzet Günay son görüntüsüyle gündem oldu. Bir döneme damga vuran ünlü oyuncu yıllardır ekranlarda görünmüyordu. Oldukça yaşlandığı gözlenen İzzet Günay'a 'Yıllar sana da acımamış' yorumları geliyor.

Türk sinemasının mihenk taşı olan Yeşilçam filmleri, son dönemde oyuncuları ile tekrar gündeme geliyor.

70'li ve 80'li yıllara damga vuran isimlerden biri olan İzzet Günay, Türk sinemasının jönleri arasında sayılıyordu.

Rol aldığı her proje büyük bir ilgiyle izleniyor, özellikle genç kızlar kendisiyle evlilik hayalleri kuruyordu.

SON HALİ ŞAŞIRTTI

Yeşilçam filmlerinin ardından oyunculuğa bir süre ara veren fakat daha sonra tamamen bırakan İzzet Günay yıllar sonra ortaya çıktı.

Oldukça değiştiği ve yaşlandığı görülen usta oyuncu son haliyle herkesi şaşırttı.

İzzet Günay'ın son halini görenler 'Gençliğimin prensiydiniz', 'Sizi izlemek için az koşmadık sinemaya', 'Size ne olmuş böyle', 'Zalim yıllar acımamış', 'Hala yakışlıklı' gibi yorumlarda bulundular.

GAZETE İLANI İLE OYUNCULUĞA BAŞLADI

21 Ağustos 1934, İstanbul doğumlu olan İzzet Günay, bir dönem İstanbul Belediyesi İmar Müdürlüğü'nde teknik ressam olarak çalıştı. Bir süre dans hocalığı yaptı.

1957 yılında gazete ilanı ile Dormen Tiyatrosu'na girdi. Orada ilk olarak "Kara Ağaçlar Altında" adlı oyunla sahneye çıktı.

"Varan Bir"(1964) adlı filmle başrol oyunculuğuna geçti. Kısa sürede sinema oyunculuğunda başarı sağladı. 1964 1. Altın Portakal Film Festivali'nde başrolünü oynadığı, yabancı tiyatro eserinden adapte "Ağaçlar Ayakta Ölür" filmiyle "En iyi erkek oyuncu" ödülünü aldı.

Ekonomik nedenlerle bir süre sahneye çıkarak Klasik Türk Sanat Müziği solistliği yaptı. Sonraki yıllarında az sayıda televizyon dizisinde rol aldı. Çok küçük yaşlardan itibaren pul biriktiren sanatçı, daha sonra para, madalya ve madalyon koleksiyonculuğu ilgi alanı içine girdi.