Hipertansiyon, kanın atardamara uyguladığı basıncın yüksek olması anlamına gelmektedir. Bu durum kalp hastalığı oluşmasına neden olabilir. Mutlaka önemsenmelidir, aksi halde kişiye kötü günler yaşatabilir. Bir diğer ismiyle yüksek tansiyon bazen hiçbir belirti göstermez. Kişi bu şekilde yıllar boyunca yaşayabilir. Fakat bu süreçte hastalık kan damarları ve kalpte hasar oluşturmaya devam edebilir. Hatta tedavi edilmezse kalp krizi ve felce neden olabilir. Hipertansiyon genelde ilerleyen yaşlarda ortaya çıkar. Kan ne kadar çok pompalanırsa ve atardamar o kadar dar olursa tansiyon aynı oranda artar. Özellikle Kardiyovasküler hastalık riski olanlarda hipertansiyon daha tehlikelidir. Hareketsiz yaşam, sigara, çok tuzlu ve sodyum içerikli gıdalar tüketmek hipertansiyona neden olabilir.
Tuzun aşırı miktarlarda tüketilmesi birçok sağlıklı sorununu da beraberinde getirir. Çok sayıda kişi daha yemeklerin tadına dahi bakmadan tuz dökme eylemini gerçekleştirir. Tuz tüketiminin arttırılması kişinin genel sağlık durumunu etkiler. İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yener Koç, tuz tüketiminin hipertansiyona neden olabileceğini söyledi.
Günümüzde tansiyon rahatsızlığı genç yaşlı demeden birçok kişinin problemi olabiliyor. Özellikle yaz aylarında sıcak havaların etkisiyle yaşanan düşük tansiyon problemi birçok rahatsızlığı da beraberinde getiriyor.
Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ: - "Mutlaka tuzu azaltmalıyız. Diyabet, aşırı kilo, alkol ve sigarayla mücadele konusuna da daha fazla önem vermeliyiz"
Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, Türkiye'de her üç erişkinden birinin hipertansiyon hastası olduğunu belirtti. Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, hipertansiyonu olan birçok insanın semptomları olmadığından, hastalığının farkında olmadığını belirterek, "Maalesef çoğu zaman insanlar kalp krizi veya felç geçirdikten sonra bu acı gerçeği öğreniyor." diye konuştu.
Birçok insan zayıflamak için farklı yöntemler ve farklı diyetler denemektedir. Bu diyetler kişiden kişiye değişiklik göstermekte ve diyeti seçerken kronik rahatsızlıklar göz önünde bulundurulmalıdır. DASH diyeti, yüksek tansiyon hastaları için tavsiye edilmektedir. DASH diyetinin felsefesinde hipertansiyonu önlemek olduğu için özellikle hipertansiyon sorunu çeken bireylerin zayıflarken bu diyetini uygulaması yerinde olacaktır. Peki DASH diyeti nedir? İşte DASH diyetinde yenilecek yemekler
Ülkemizde her 3 kişiden 1'i için tehdit oluşturan hipertansiyon, beyin kanamasından inmeye, kalp yetmezliğinden kalp krizine, böbrek yetmezliğinden kalıcı görme kaybına kadar pek çok sağlık sorununu beraberinde getiriyor. Tedavi edilmediğinde ölüme bile neden olan hipertansiyonla ilgili bilgi veren Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Metin Gürsürer, stresin tetikleyici faktör olmasına dikkat çekiyor.
Herhangi bir yerde otururken kendinizi bir anda istemsizce bacak bacak üstüne atmış halde buluyorsanız hatta bu şekilde oturmaktan son derece rahatsanız bir daha düşünün diyoruz. Çünkü popüler olan bu oturma şekli bir süre sonrasında vücudunuza etki etmeye başlıyor.
Tuz tüketimi konusunda uyarıda bulunan uzmanlar, tuzun neden olduğu hastalıkları anlattı. İdeal seviyede tüketildiğinde vücuda birçok yararı olan tuzun fazlasının zehirden farksız olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Sevgi Şahin, tuz tüketiminin azaltılmasını sağlayacak bazı önerilerde bulundu.
Kötü kolesterol düzeyini artıran kızarmış gıda tüketiminin kalp damar hastalıkları, inme, diyabet, hipertansiyon gibi rahatsızlıkların oranını artırdığını söyleyen Kardiyolog Dr. Rıza Kaya, giderek artan kızarmış besin tüketimi ile ilgili uyarılarda bulundu. Bu yolla oluşan kalp hastalıklarında da artış olduğunu söyleyen Kaya, kızarmış gıdaların kalp yetmezliğini yüzde 40 arttırdığını söyledi.
DSÖ'nün kişi başı günlük 5 gram tuz tüketim önerisine karşın bu miktarın Türkiye'de çok fazla olduğu belirtildi - Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ: - "Son yıllarda zararları konusunda yapılan anlatım ve çalışmalarında faydasıyla tuz tüketimi 18 gramdan 15 grama kadar düştü, bunu daha da düşürmeliyiz"
Son derece tehlikeli sağlık sorunlarına yol açabilecek sildenafil maddesinin birçok zararı bulunmaktadır. Sildenafil sitrat maddesinin özellikle de enerji içecekleri ve çikolata gibi paketli ürünlerde sıklıkla bulunduğu bilinmektedir. Peki, sildenafil nedir?
İnme ve felç gibi en büyük engellilik durumunun yaşanmasına neden olan beyin damarlarında yaşanan tıkanıklık ya da beyin kanaması kardiyovasküler hastalıklar ve kanserden sonra üçüncü ölüm sebebi olarak biliniyor. Ancak uzmanlar bu sorunları erken tanımanın ve önlem almanın kişilerin hayatını kurtaracağını ve sakatlık derecesini düşüreceğini söylüyor.
Yüksek tansiyon ilaçlarının covid-19 sürecini ağırlaştırdığı yönünde ortaya atılan duyumların gerçeği yansıtmadığını söyleyen uzmanlar, hipertansiyon hastalarının ilaçlarını güvenle kullanmaları gerektiğini söyledi.
Yüksek tansiyonu olan hastaların hayat stili değişikliğine ihtiyacı olduğunu söyleyen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tekin Yıldırım, hipertansiyon hastalarının tedavi için dikkat etmesi gerekenleri anlattı.
Yaz mevsiminin tam anlamıyla hissettiğimiz bugünlerde uzmanlar, sıcaklarda kalbin daha çok kan pompalamasından kaynaklı, hipertansiyonu olan bireylerin dikkatli olmaları yönünde uyarıyor.
Yaz aylarında daha büyük tehdit haline dönüşen hipertansiyon konusunda uyarılarda bulunan uzmanlar, sıcak günlerde alınması gereken tedbirleri anlattı. Hipertansiyon hastaları için tehdit unsuru olan yaz sıcakları karşısında ilaç tedavisinin aksatılmaması ve güneşten korunmanın büyük önem taşıdığını söyleyen uzmanlar, bakın başka hangi önerilerde bulunuyor...
Kalp kanı pompalayarak damarlara gönderir. Kanın damar duvarlarına yaptığı basıncın ölçümü tansiyon değerini verir.
Toplumda en sık rastlanan sağlık sorunlarının başında tansiyon hastalıkları gelir. Kısaca kan basıncı olarak tanımlanan tansiyon kanın tüm vücudu dolaşabilmesi için gerekli bir fonksiyondur.
Kısaca atardamarların içindeki kan basıncı olarak ifade edilen tansiyonun ölçümü sırasında iki değer birlikte ele alınır. Halk arasında bu değerler küçük ve büyük tansiyon olarak adlandırılır. Kalp kasının kasılmasıyla birlikte atardamarlara kan pompalanması sırasında ölçülen basınç sistolik (büyük), kalp kasının gevşemesi ile birlikte kanın damarlarda durması sırasında ölçülen basınç diastolik (küçük) basınç değerleridir.
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Olcay Özveren, 2015 verilerine göre, hipertansiyonun dünya üzerinde 1.15 milyar kişide görülmekteyken, 2025 yılına kadar bu rakamının 1.5 milyara ulaşacağının tahmin edildiğine dikkat çekti.
Dünyada 1.5 milyar civarında hipertansiyon hastasının olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ersin Özen, karantina dönemine dair önemli açıklamalar yaptı. Özellikle kilo alımı konusunda dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Özen, hipertansiyon hastalarının koronavirüse yakalanmamak için kilo kontrolünün çok önemli olduğunu söyeldi.
Balıkesir'de 9 yaşındaki Rahmi'nin tuzsuz ekmeğini Belediye Başkanı gönderdi
İtalya'da yapılan bir araştırma koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerde varolan bir kronik hastalığın en büyük riski taşıdığını ortaya çıkardı.
Bursa'da yaşayan ve hidrosefali, spina bifida, skolyoz, hipertansiyon, böbrek yetmezliği ile gelişim geriliği gibi rahatsızlıklarla mücadele eden 4 yaşındaki Ravzanur Çakır, annesi ve ağabeyiyle yaşama tutunmaya çalışıyor - Anne Bergen Kalaycı: - "Kızımın sırtında bir kesesi var, bunun tedavi edilmesini istiyorum"
Hipertansiyon Türkiye'de her 3 erişkinden birinde bulunuyor. Ancak uzmanlar bu kişilerden yarısının tansiyon hastası olduğundan haberi olmadığını söyledi. Hipertansiyon uzun vadede birçok hastalığa sebep olabileceğinden hipertansiyon tedavisi oldukça önem taşıyor. Peki yüksek tansiyon yani hipertansiyon tedavisi için ne yapmak gerekiyor?
ABD'de yapılan bir araştırma, uzun çalışma saatlerinin hipertansiyon olasılığını artırabileceğini ortaya koydu.
Uzun çalışma saatlerinin hipertansiyon olasılığını artırabileceği bildirildi. Sonuçları Amerikan Kalp Vakfı'nın "Hypertension" dergisinde yayımlanan araştırma, uzun çalışma saatlerinin, çalışanlarda rutin kontroller sırasında tespit edilmeme ihtimali bulunan gizli hipertansiyon dahil yüksek tansiyon riskini artırabileceğini ortaya koydu.
Nefroloji Uzmanı Dr. Cemal Kurt, toplumda yaygın görülen hipertansiyon ve şeker hastalığının böbrek yetmezliğine davetiye çıkardığını belirterek, "Şeker ve hipertansiyonu olan kişiler öncelikle düzenli olarak kan ve idrar tahlili yaptırmalı" dedi.
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği Üyesi Prof. Dr. Gülsüm Özkan: - "Bilimsel olarak sağlıklı bir kişinin 4-6 gram tuz tüketmesi gerekiyor. İlk çalışmamızda Türkiye'de bir kişinin 18 gram tuz tükettiğini saptadık" - "Yapılan çalışmalarla yemekte ve ekmekteki tuz oranı azaltıldı. Bu azalmayla birlikte hipertansiyon oranı da düşmüş oldu"
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Öner Özdoğan: - "Hipertansiyonun erken evrelerinde, yaşam tarzındaki bazı değişikliklerle ilaç kullanımına ihtiyaç duyulmadan yeterli tansiyon değerlerine ulaşılabilir. Bu yaşam tarzı düzenlemeleri hipertansiyonun ilaçla tedavisinin gerektiği durumlarda da tedavinin önemi bir parçası olmaya devam edecektir" - "Hipertansiyon hastaları günde 6 gramdan az tuz tüketmelidir. Tuz alımı 6 gram ile kısıtlandığında büyük tansiyonda yaklaşık 5 mmHg, küçük tansiyonda 3 mmHg düşme görülmüştür"
Kanser, diyabet, kalp ve damar hastalıkları ile hipertansiyon başta olmak üzere pek çok genetik hastalığın görülme oranları gün geçtikçe artıyor. Peki bu genetik hastalıkları tetikleyen faktörler neler? Bu hastalıklar önlenebilir mi? Konu ile ilgili İç Hastalıkları ve İmmünoterapi Uzmanı Dr. Ülkü Görmez önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye’de yaklaşık 15 milyon hipertansiyon hastası bulunuyor. Ancak bu hastaların yalnızca %5-6’sı etkin bir tedavi alabiliyor. Kan basıncı yüksekliği anlamına gelen hipertansiyon birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Bunda, ailesel yatkınlık ve aşırı tuz tüketiminin büyük rolü bulunuyor. Yine de hastaların yaklaşık %95’inde yüksek tansiyon nedeni tam olarak bulunamıyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Birol Özkan: - "Kalp damar hastalığı, kalp yetmezliği ve hipertansiyonu olan hastalar, uyguladıkları diyetlerini bayramda da devam ettirmeli ve ağır yemeklerden kaçınmalıdır. Bir öğün de olsa, ağır yemekler tüketmek kalp ve damar sağlığını zarara uğratabilir" - "Ağır bir beslenmenin ardından kalp daha hızlı atmaya başlar ve tansiyon yükselir. Kana salınan bazı hormonlar kanın pıhtılaşmasını kolaylaştırır. Kanın sindirim organlarında göllenmesi de yine hayati organlara giden kan akımını azaltabilir. Bütün bunların sonucunda kalp krizi oluşması kolaylaşabilir" - "Kalp damar hastalığı için zararlı olduğu kanıtlanmış hayvansal kaynaklı yağların tüketiminin azaltılması gerektiğidir. Yağsız et dahi yüzde 20 oranında yağ içerdiği için kurban etini tüketirken özellikle yağsız kısımları seçilmelidir. Kalp rahatsızlığı bulunan bireyler, et yemeklerinin yanında sebze ve salata gibi bitkisel gıdaları ihmal etmemelidir"
Tatil ya da iş seyahati için uçak yolculuğunu tercih edenlerin sağlık açısından bazı noktalara dikkat etmesi gerekebiliyor. Özellikle sağlık sorunlarıyla karşılaşan tansiyon hastalarının uçağa bindikleri zaman hangi önlemleri almaları gerektiği oldukça önem taşıyor. İşte tansiyon hastaları için büyük önem taşıyan uçak tavsiyeleri.
Yaz aylarında, sıcaklığın etkisi ile vücudun ısı dengesini sağlamak için kalp hızında dalgalanmalar olabiliyor. Bu nedenle sıcak havalardan yalnızca hipertansiyon ve kalp hastaları değil, sağlıklı kişiler de olumsuz etkileniyor. Aşırı sıcak havanın etkisiyle kan dolaşımı düzensizleşen kalp ve damar hastaları, gerekli önlemleri almazsa, kalp krizi tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliyor. Yaz sıcaklarından korunmak için alınacak önlemler ile kalp sağlığını korumak mümkün olabiliyor.
Günümüzün en önemli sağlık problemlerinden biri olan ve görülme sıklığı hızla artan hipertansiyon ülkemizde her 3 erişkinden 1’inde ortaya çıkan sinsi bir hastalık. Genellikle belirti vermediği için "sessiz katil" olarak nitelendirilen hipertansiyon kontrol altına alınamadığında böbrek yetmezliği, beyin kanaması ve kalp krizi gibi hayatı tehdit eden tablolara yol açabiliyor.
'Aort Anevrizması karındaki atardamarda meydana gelen balonlaşmanın damarın iki katı genişliğine ulaşması hastalığıdır' diyen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko hayati öneme sahip bilgiler paylaştı.
Son 6 ay içerisinde kalp krizi geçirmiş, stent takılmış ya da by-pass ameliyatı olmuş kalp hastalarını uyaran Kardiyoloji Uzmanı Dr. Özlem Karaca, “Kalp krizleri yaz mevsiminde daha sık görülür. Bunun en önemli sebebi vücuttan tuz ve elektrolit kaybı ile birlikte yeterli sıvı alınmaması sonucu kanın pıhtılaşmasıdır. Uykusuzluk, susuzluk ve ağır yemekler de kalp krizine yol açabilir” dedi.
Kan basıncının yükselmesi ile meydana gelen hipertansiyon, inme ve koroner kalp hastalığı risklerini de beraberinde getiriyor. Sigara kullanımı, kilo, aşırı yağlı beslenme ve tuz tüketiminin hipertansiyonu tetiklediğini ifade eden Uzm. Dr. Güzin Oğuz, hipertansiyonun önlenmesi için; sigaranın bırakılması gerektiğini belirterek, sağlıklı beslenme ve egzersizin önemine dikkat çekti.
Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol: - "Hipertansiyon için eşik değer 140/90 mmHg alındığında, Türkiye'de erişkin nüfusun yüzde 31,2'sinde hipertansiyon var. Kadınlarda bu oran yüzde 36, erkeklerde ise yüzde 30'dur. Yani her 3 erişkinden biri hipertansif. Yaş ile birlikte bu oran daha da artıyor. 70'li yaşlarda her 3 kişiden 2'si hipertansif hale geliyor" - "İkincil nedene bağlı hipertansiyon, altta yatan hastalık tedavi edildiğinde tamamen düzelebilir. Esas büyük kısmı oluşturan esansiyel hipertansiyonda tamamen tedavi mümkün değildir. Dolayısıyla tedavi ömür boyunca sürmeli ve sürekli olmalıdır" - "Doğru tanı ve tedavi, kan basıncının düşürülmesinin ötesinde kalp krizi, beyin kanaması, böbrek ve kalp yetersizlikleri gibi rahatsızlıkların gelişiminden sizi korur. Tedavi sadece ilaç değildir. Mutlaka yaşam biçimi düzenlenmeli ve diyet yapılmalıdır"
Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk: "Hipertansiyon her zaman kapımızda bekleyen bir tehlikedir ve bu tehlike ancak farkındalıkla etkisiz hale getirilebilir" - "Türkiye'de 3 kişiden biri hipertansiftir ancak bu kişilerin yüzde 40'ı bu durumunu bilmemekte, bu kişilerin üçte biri ise tedavi almamaktadır"
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Alıcı: - "Dünyada 10 kişiden yaklaşık 3'ünün tansiyonunun yüksek olduğu bilinmektedir. Hastaların genel olarak yüzde 50'si durumlarından tamamen habersizdir. Haberdar olanların önemli bir kısmı ya hiç ya da etkili tedavi alamamaktadır" - "Ülkemiz özelinde yapılan 'TEKHARF çalışması' verilerine göre hipertansiyon en sık Karadeniz bölgesinde görülürken, onu Marmara bölgesi takip etmektedir. Hastalık en az Akdeniz ve Ege bölgelerinde görülmektedir" - "Ülkemizde kentlerde yaşayan erkeklerde 50 yaşından sonra ortalama kan basıncı, kırsal kesime göre daha yüksek bulunmuştur. Kadınlarda böyle bir fark yoktur. Tüm yaş gruplarında kan basıncı kadınlarda daha yüksektir. Türk kadınında kan basıncının erkeğe göre daha yüksek oluşunda daha yüksek bir beden kitle indeksi (obezite) önemli bir etken olarak sayılabilir"
Dünyadaki ölümlerin sekizde birinden sorumlu olan hipertansiyon, tedavi edilmediğinde ciddi sağlık problemlerine yol açıyor. Hipertansiyonun en önemli belirtilerinin baş ağrısı, baş dönmesi, nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı ve görmede bozukluk olarak ortaya çıkıyor.
Almanya'da yapılan bilimsel araştırma, hipertansiyonu olan kişilerde iş stresi ve uykusuzluğun ölüm riskini 3 kat artırdığını ortaya koydu - HÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Bülent Okan Yıldız: - "Araştırmaya hipertansiyonu bulunan yaşları 25-65 arasında değişen yaklaşık 2 bin kişi dahil edildi. Araştırmada yer alan katılımcıların hipertansiyon dışında kalp-damar hastalığı ya da diyabet tanıları bulunmuyordu" - "Katılımcıların 18 yıllık takibi sonucunda, kalp ve damar hastalığı riskinin, iş stresi yaşayanlarda yüzde 56, uyku problemi bulunanlarda yüzde 76 oranında artış gösterdiği belirlendi" - "Araştırmada, hem iş stresi hem de uyku problemi olan kişilerde kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölüm oranının ise üç kat arttığı tespit edildi"
Ülkemizde her üç kişiden birinde yani yaklaşık 16 milyon kişide görülen hipertansiyon hiçbir belirti vermeden ortaya çıkabiliyor. Birçok hastalığa neden olan yüksek tansiyon, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürerek ortalama yaşam süresinin de kısalmasına neden oluyor.
Hipertansiyon yani yüksek kan basıncı, dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek yaygınlaşan, hayati riske yol açan, en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Ülkemizde 50 yaş üzerindeki her 2 kişiden biri hipertansiyon hastası. Üstelik nadiren belirti verdiği için pek çok kişi de bu hastalığından habersiz yaşıyor.
Damarın içindeki kanın damar duvarına yaptığı yüksek basınca hipertansiyon deniyor. Yüksek kan basıncı adıyla da bilinen hipertansiyon, uzun süre belirti vermeden böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine verdiği hasar nedeniyle 'sessiz düşman' olarak da anılıyor.
İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Birsel Kavaklı: - "Sahur yaptıktan hemen sonra uyunması, sindirim sistemi sorunlarına yol açabilmektedir. Özellikle reflüsü olan hastaların sahurdan en az 1 saat sonrası yatması ve yüksek yastık kullanması olası sorunların önüne geçebilmektedir" - "Tansiyonunuz kontrol altında değilse oruç için ısrarcı olmayın çünkü sağlıklı kişilerin bile tansiyon ayarlarına çok önem vermesi gerekirken düzenli ilaç kullanan kalp ve yüksek tansiyon hastalarının, bu dönemde çok daha dikkatli olması gerekmekte. İdrar söktürücü ilaç kullanmayan, yüksek tansiyonu uzun süredir kontrol altında olan ve başka bir ek hastalığı da bulunmayan kişiler, oruç tutabilir"
Ülkemizde 15 milyon kişinin yaşamını etkileyen hipertansiyon hastalarının yaklaşık yarısı kan basıncının yüksek olduğunun farkında olmadan yaşantısını sürdürmeye devam ediyor. Bu 15 milyon hastadan yaklaşık 10 milyonu ise kan basıncını kontrol ettirmiyor.