Hızlı ve sürekli bir şekilde büyüyen tümörler (habis, malign) kanser olarak tanımlanır. Kapsülleri yoktur ve büyüme de sınır tanımazlar ve buna bağlı olarak çevrelerindeki dokulara nüfuz ederler. Modern tıpta vücuttaki bir oluşumun kanser olarak nitlendirilmesi için 5 özelliğe sahip olması gerekmektedir ki bunlar şaunlardır:
Kanser oluşumunda çevresel faktörler, kanserojenler; yaş, cinsiyet ve beslenme igibi yardımcı faktörler rol oynamaktadır. Kanser tedavisi onkoloji (kanserbilim) uzmanları gerçekleştirmektedir. Genel olarak kanser tedavisinde cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, immünoterapi, kök hücre nakli ve hedefli tedavilerden faydalanılır.
İnsan vücudundaki organ ve dokuların metabolik eğilimlerini belirleyen, başta kanser olmak üzere birçok ölümcül hastalığın erken teşhisinde ve tedavi sürecinin takip edilmesinde kullanılan "PET" cihazı, İstanbul, Ankara ve İzmir'den sonra Adana'da da hizmete sunuldu.
Çevre ve Orman Bakanlığınca hazırlanan hava kalitesi konulu broşürde, kirli hava tabakasında kükürtdioksit, benzen, azotdioksit, ozon, partiküler madde ve ağır metaller bulunduğu belirtilerek, "Bilimsel deliller, ağır metal bileşenlerinin insanlar için genotoksik kanserojen olduğunu göstermektedir" denildi.
Çevre ve Orman Bakanlığınca hazırlanan hava kalitesi konulu broşürde, kirli hava tabakasında kükürtdioksit, benzen, azotdioksit, ozon, partiküler madde ve ağır metaller bulunduğu belirtilerek, "Bilimsel deliller, ağır metal bileşenlerinin insanlar için genotoksik kanserojen olduğunu göstermektedir" denildi.
Bilecik Devlet Hastanesinde Göğüs Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Alper Tabur, kanserde erken teşhisin önemine dikkati çekti.
Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Muhit Özcan, Türkiye'de kan kanseri vakalarının arttığı inancında olduğunu belirterek, "Hiç kimse bana, Türkiye'de kan kanserinin artmadığını, Çernobil'in de bunda etkisi olmadığını söyletemez" dedi.
Türk Akciğer Kanseri Derneği Başkanı Prof. Dr. Fadıl Akyol, sigara içilmemesi durumunda yüzde 85-90 oranında engellenebilen akciğer kanserinin tedavi maliyetinin önümüzdeki yıllarda devletler tarafından karşılanamayabileceğini bildirdi.
ABD Karmanos Kanser Enstitüsünden Prof. Dr. Ömer Küçük, bazı yeni kanser tedavilerine sigara içmeyenlerin içenlerden 10 kat fazla yanıt verdiğini bildirdi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün istatistiklerine göre, 2005 yılında tüm dünyada ölen 58 milyon insanın %13' ü, yani 7.6 milyon kişi kanser yüzünden yaşamlarını kaybetti. Bu ölümlerin %70' inden fazlasının düşük ve orta gelir grubundan olan ülkelerde gerçekleşmiş olması da dikkat çekici, ama asıl önemlisi kanser ölümlerinin her geçen yıl artış göstermesi.
Kanser çağımızın en ölümcül hastalıklarının başında geliyor. Kanser bezin kaçınılmaz olsa da hepimizin kansere yakalanmamak için yapabileceğimiz bazı uygulamalar var.
Adana İl Sağlık Müdürü Dr. Çağlar Çatak, Türkiye'de ruh sağlığı sorunlarında artış olduğunu belirterek, kanser hastalarının yüzde 26'sında, şeker hastalarının yüzde 27'sinde ve kalp damar hastalarının yüzde 20'sinde depresyon tespit edildiğini söyledi.
Kolon ve rektum sindirim sisteminin son kısımlarını oluştururlar. Kolon yaklaşık 150 cm uzunluğundadır son 12-15 cm'lik kısmı da rektumu oluşturur. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Koç, Mynet okurları için yazdı.
Çorum Devlet Hastanesi bünyesinde Kanser Erken Teşhis Merkezi (KETEM) kuruluyor.
ABD'de yapılan bir çalışma, normal dozlarda alınan D vitamininin, pankreas kanseri riskini yüzde 43 azalttığını ortaya koydu.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şemsettin Ustaçelebi, rahim boyu kanserinin önüne geçecek aşının, hastalığı önlemede yüzde 100 başarı göstermesinin yanı sıra, ilk aşamalarda olan kanser olgularında da etkili olduğunu bildirdi.
Memelilerde yaşlanmaya, dokuların kendilerini onarma yeteneğiyle kanserden koruma mekanizması arasında zamanla artan dengesizlik yol açıyor.
Meme ve kolon kanserlerinin ilk genetik haritasını çıkaran bilim adamları, tümörlerin oluşumu, gelişimi ve yayılmasına yol açan mutasyona uğramış 200'e yakın gen saptadılar.
Dengeli beslenme, egzersiz ve sigaradan uzak durmak gibi sağlıklı yaşam alışkanlıklarının, kansere yakalanma riskini yüzde 40 oranında azalttığı belirtildi.
Bilim adamları, genetik olarak değiştirilmiş lenfositlerin kanserli hücreleri yok ettiğini tespit etti.
Aydın Kanser Koordinatörü Dr. Özhan Türkoğlu, düzenlediği basın toplantısıyla dünya ve Türkiye'de görülen kanser vakalarıyla ilgili bilgi verdi. Türkiye'de en çok kanser vakalarının erkeklerde görüldüğünü belirten Özhan Türkoğlu, "Gelişmiş ülkelerde tütün kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan kanser vakalarında her yıl yüzde 2'lik bir azalma görülürken, ülkemizde tütün kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan kanser vakalarında yüzde 6'lık artış görülüyor" dedi.
Dr. Murat Baş, ses teknolojisiyle kanser tedavisinde büyük başarı sağlandığını açıkladı.
İçme suyunda da bulunabilen "trichloroethylene (TCE)" adlı maddenin sanıldığından çok daha kanserojen olduğu belirlendi.
Amerika'da yapılan tıbbi araştırmalar, diyet ve beslenme etkenlerinin tüm kanserlerde yüzde 70, kanserden ölümlerde ise yüzde 35 oranında etkili olduğunu gösteriyor. Kanser riskini azaltmanın en önemli ve kolay yolu ise diyete dikkat etmekten geçiyor.
Amerika'da yapılan tıbbi araştırmalar, diyet ve beslenme etkenlerinin tüm kanserlerde yüzde 70, kanserden ölümlerde ise yüzde 35 oranında etkili olduğunu gösteriyor. Kanser riskini azaltmanın en önemli ve kolay yolu ise diyete dikkat etmekten geçiyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) raporuna göre, kanser nedeniyle geçen yıl dünyada 7.6 milyon insan hayatını kaybetti. Bu rakam, dünyadaki ölümlerin yüzde 13'ünü oluşturuyor.
AB, saç boyalarının üretiminde kullanılan 22 kimyasal maddeyi, mesane kanserine yol açtıkları gerekçesiyle yasakladı.
Radyolojik incelemeler, yani röntgen ve tomografiler, son derece yararlı tanı yöntemleri. Buna kimsenin diyecek sözü olamaz, ama yerinde yapılmak şartıyla. Hiçbir zaman gerçekten gerekli değilse, gelişi-güzel röntgen çektirilmemesi lazım. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Ahmet rasim Küçükusta, Mynet okurları için yazdı.
Fransız biyolog Alain Tissier ve ekibi, kanseri tütünle tedavi edebilmenin yollarını arıyor. Atom Enerjisi Kurumu bünyesinde 2003'te kurulan Librophyt şirketinin müdürü Tissier, tütünün genetik değişime uğratıldıktan sonra kanser tedavisinde kullanılan Taxol ve Taxotere gibi bazı molekülleri üretebileceğini söyledi.
ABD Alabama Üniversitesi Gen Terapisi ve Kanser Araştırmaları Bölüm Başkanı Prof. Dr. David Curiel, laboratuvar ortamında değiştirilen virüslerle, normal hücrelere zarar vermeden kötü huylu tümörlerin yok edilmesinin hedeflendiğini belirtti.
Saç boyalarının, lenfoma kanseri riskini artırabildiği, kapsamlı bir araştırmada daha saptandı.
Londra Üniversitesi Imperial College moleküler ve hücre biyolojisi bölümü kanser biyolojisi uzmanı Prof. Dr. Mustafa Camgöz, vücuda yerleştirilecek antikorla kanserli hücreleri yok edecek tedavi yöntemi üzerinde çalıştıklarını bildirdi.
Ankara Deri Hastalıkları Derneği Başkanı ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilsen İlter, solaryumun, başta Melonoma (vücuttaki benler üzerinden yayılan bir cilt kanseri tipi) olmak üzere cilt kanseri türlerine ve çeşitli cilt hastalıklarına neden olduğunu belirtti.
Kanserin dünyada her yıl yüzde 2 oranında arttığını ve her yıl ortalama 5 milyon insanın bu nedenle hayatını kaybettiğini açıklayan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rüçhan Uslu, bu artışın gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde çok daha hızlı olduğunu söyledi.
Yaklaşık 50 yıldır devam eden araştırmalar neticesinde Tıp dünyasının kanser hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğu ancak hastalığın hala savaşı kazanmakta olduğu bildirildi.
Dr. Murat Baş, ses teknolojisiyle kanser tedavisinde büyük başarı sağlandığını açıkladı.
ABD'de iyileştirilemeyen rahim boyu kanseri vakalarında, ömrü biraz daha uzatmaya yönelik olarak ilaç kokteyli kullanımına onay verildi.
Dr. Murat Baş, ses teknolojisiyle kanser tedavisinde büyük başarı sağlandığını açıkladı.
Dr. Murat Baş, ses teknolojisiyle kanser tedavisinde büyük başarı sağlandığını açıkladı.
Beslenmenin kanser tedavisinde oldukça olumlu etkileri olduğu saptandı.
Meyankökünün, ilaçların etkisini artırarak, karaciğer kanseri tedavisinde olumlu bir işlev görmesi umuluyor.
Antalya'nın Korkuteli İlçesi Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Gülcan Dalgıç, kansere karşı koruma özelliği olduğu bilinen laykopen maddesinin, karpuzda bol miktarda bulunduğunu söyledi.
Cilt kanseri vakalarının tüm dünyada tırmanış gösterdiğini belirten uzmanlar, özellikle yaz tatillerini deniz-kum-güneş üçgeninde geçirenleri kanser konusunda uyarıyor.
Havaların ısınmasıyla birlikte alışveriş merkezleri ve manavların reyonlarını süslemeye başlayan karpuzun, içeriğinde bol miktarda bulunan laykopen maddesi nedeniyle, kansere karşı koruyucu özelliği olduğu bildirildi.
Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Alphan, ABD'de kanser tedavisinde kullanılan ilacın hammaddesinin fındık ve fındık ağacından elde edildiğini söyledi.
ABD'de yapılan bir araştırmada, menopoza giren ve 15 yıldan fazla östrojen hormonu alan kadınlarda meme kanseri gelişmesi riskinin yüksek olduğu ortaya çıktı.
Samsun Devlet Hastanesi Halk Sağlığı Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, vücut sağlığı açısından birçok faydası bulunan domatesin, aynı zamanda prostat kanserinin düşmanı olduğu söyledi.
Loyola Üniversitesi Göğüs Onkolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Michele Carbone, mezotelyomada (akciğer zarı kanseri) etkili bir ilacın, Türkiye'de Sağlık Bakanlığı'nın izniyle ücretsiz dağıtılacağını bildirdi.
Kadın genital organ (jinekolojik) kanserlerindede erken tanı ile başarılı tedavi mümkün olmaktadır. Yumurtalık (over) kanserleri dışında bir çok kez erken tanı mümkün olabilmektedir.
Dokuz Eylül Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Yılmaz, Türkiye'de son yıllarda artış gösteren kanser hastalıklarının azaltılması ve önlenmesi için Sağlık Bakanlığı'nın acilen kanser tarama programı başlatması gerektiğini söyledi.
Kanserde erken tanı şüphesiz çok önemli. Hastalığın tanısının konmasının uzaması ile kaybedilen zaman, bazen bireyin sağlığını tehdit edecek boyutta olabiliyor. Erken tanı için, öncelikle bireylerin kendilerini iyi gözlemlemeleri ve dinlemeleri önem taşıyor.