İdrar yolu enfeksiyonu, can sıkıcı belirtileriyle yaşam kalitesini oldukça düşüren, bakteri kaynaklı bir hastalıktır. Boşaltım sisteminin başlıca üyeleri olan üretra, böbrekler ve mesaneyi etkilemektedir. Çeşitli yollarda insan vücuduna giren bakterilerin idrar yollarına ilerleyerek bu bölgelerde enfeksiyon oluşturması şeklinde tanımlanmaktadır. Yaş ve cinsiyet fark etmeksizin her insanda oluşabilen, bulaşıcı özellik göstermeyen bir türdür. İdrara çıkamamak, bölgede yanma ve sızı, idrarda kötü koku, ateş, bulantı, kan rengine dönen idrar, pelvik bölgede ağrı, kaburga altında veya arkasında ağrı gibi belirtilerle kendisini gösterir. Çoğunlukla idrar tahliliyle tanı konabilir, ilaçlı tedaviyle ortadan kaldırılabilir. Bunun yanında giysi ve tuvalet temizliği, bol su tüketimi, beslenme kontrolü, idrarı uzun süre tutmamak gibi önlemlerle enfeksiyon riski azaltılır.
İdrar yolu enfeksiyonları, gebelik döneminde anne adaylarının sık karşılaştığı sağlık sorunlarından biri olarak görülüyor. Ciddi hastalıklara yol açabilen bu önemli problem, belirti vermeden de ortaya çıkıp ilerleyebiliyor. Gebelik sürecindeki anne adayları için idrar yolları enfeksiyonlarından korunmada bol ve yeterli su tüketiminin yanı sıra düzenli doktor kontrollerinin de yaptırılması büyük önem taşıyor.
Türk bilim insanlarınca, üniversite-özel sektör iş birliği ile geliştirilen "akıllı bez" ile bebeklerde idrar yolu enfeksiyonları tespit edilebilecek - İstanbul Üniversitesi ile Pine firması tarafından yürütülen çalışma kapsamında geliştirilen bebek bezi, hijyen sağlamanın yanı sıra idrar yolu hastalıklarının ön tanısı için kullanılan ürün haline dönüştürüldü - İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Banu Güngör: - "Bakteriyel kaynaklı enfeksiyon varlığında bezin dış kısmından herkes tarafından rahatça görülebilecek pembe renkli bir değişim gözlemlenecek"
Gebelikle ortaya çıkan idrar yolu değişikliklerine bağlı olarak idrar yolu enfeksiyonlarında artış görülebiliyor. İdrar yolu enfeksiyonlarının tedavi edilmezse böbrek enfeksiyonlarına yol açabiliyor. Gebelikte 6 ve 24. aylar arasında enfeksiyon görülmesinde artış olduğunu belirten uzmanlar, enfeksiyondan korunma yollarını anlattı.
"JAMA Internal Medicine" dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre günde 11 bardak su kadınlarda idrar yolu enfeksiyonu riskini azaltıyor
Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Gülfem Şişmanoğlu yaz aylarında en sık görülen 4 kadın hastalığını ve bu sorunlara karşı hangi önlemleri almanız gerektiğini anlattı, önemli bilgiler verdi.
Yaz aylarında kadınların hijyen açısından daha da dikkatli olması gerekiyor. İyi temizlenmeyen havuzlar ve sıcak hava sebebiyle yaşanan terlemelerden kaynaklanan kadın hastalıklarıyaz aylarını pek çok kişinin korkulu rüyası haline getirebiliyor. Peki yaz aylarında doğan kadın hastalıklarından korunmak için ne yapmak gerekiyor? İşte yaz aylarında yaşanılan kadın hastalıklarına yakalanmamak için yapılması gerekenler...
Chicago'daki Loyola Üniversitesi'nden araştırmacılar, 77 kadın üzerinde yaptığı araştırmalar sonucunda 149 bakteri türü tespit etti. Yeni yapılan araştırmaya göre bilim insanları kadınların idrarırın steril olmadığını, bakterilerin mesane ile vajina arasında olduğunu keşfetti.
Tuvaletinizi yaparken muhtemelen idrar yollarınızın sağlığını pek düşünmezsiniz. Bu nedenle idrar yolu enfeksiyonu olduğunuzda da başka hastalığınız olduğunu düşünürsünüz. Önlenmezse başka sağlık problemlerine bile yol açabilen idrar yolu enfeksiyonunun belirtilerini ve tedavi yollarını haberimizde bulabilirsiniz.
İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Nefroloji Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Önder Yavaşcan, “Çocuklarda idrar yolu enfeksiyonları kronik böbrek hastalıklarına neden olabiliyor.
Op. Dr. Murat Çeltik Bu hafta Yetişkin kadınlarda idrar yolu enfeksiyonu neden sık olur konusuna değindi.
Op. Dr. Murat Çeltik kadınlarda idrar yolu enfeksiyonu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu
İdrar yolları enfeksiyonları sık görülmeleri, her yaştan kadın ve erkekleri etkilemeleri, oluşturdukları tablolar ve bıraktıkları sekeller bakımından önemini 21. yüzyılda da koruyor. Klinik tablo, mesanenin belirti vermeyen bakteriyel kolonizasyonundan irritatif semptomların ağır bastığı bakteriyel enfeksiyona, ateşli üst üriner sistem enfeksiyonlarından sepsis ya da ölüme dek varabilen, ağır morbiditeli bakteriyemiye dek uzanabiliyor.