Soğuk algınlığı denilen hastalık "virüs" ismi verilen mikropların yol açtığı bir solunum yolları enfeksiyonudur. Çocuklar yılda 6-8 kez, erişkinler ise 2-4 kez soğuk algınlığına yakalanırlar. Hastalık, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, boğaz ağrısı... gibi belirtilerle başlar, fakat gripteki gibi yüksek ateş, hâlsizlik, öksürük... gibi daha ciddi belirtiler görülmez.
Kayseri İl Sağlık Müdürü Dr. Kadir Çetinkara, soğuk algınlığı ile gribin, halk arasında sık sık birbirine karıştırıldığına dikkat çekerek, soğuk algınlığının ateş yükselmeden burun akıntısı ve hapşırma gibi belirtileri olan bir hastalık olduğunu, gribin belirtilerinin ise daha ağır olduğunu kaydetti.
Soğuk algınlığı, hepimizin en sık rahatsızlandığı enfeksiyon hastalığı. Bu kadar sık karşılaştığımız hastalık hakkında acaba ne kadar bilgiye sahibiz? İşte doğru bilinen yanlışlardan bazı örnekler...
Ayakkabının içine girebilecek yemek kaşığı büyüklüğündeki kar bile, buz ısırığı (frozbit) ve donma gibi istenmeyen olaylara sebebiyet verebiliyor.
Kuş gribi derken, grip ve soğuk algınlığı mevsimini unutuyoruz. Oysa havaların değişken sıcaklıkları ve mevsimsel virüsler, grip ve soğuk algınlığını artırırken; ciddi iş kayıpları ve okul devamsızlığı gibi sorunlara da sebep olmaya başlıyor.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Balık, antibiyotiklerin virüslere hiçbir etkisi olmadığını vurgulayarak, soğuk algınlığı geçirenlerin kesinlikle antibiyotik kullanmamalarını istedi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Balık, antibiyotiklerin virüslere hiçbir etkisi olmadığını vurgulayarak, soğuk algınlığı geçirenlerin kesinlikle antibiyotik kullanmamalarını istedi.
Kış mevsiminin en büyük özelliği, hiç kuşkusuz kendine özgü hastalıkları da beraberinde getirmesi. Soğuk algınlığı, grip, bronşit derken yorgan-döşek serilmemek elde değil. Bu sebeple, kış mevsimini sağlıklı geçirmeniz için bağışıklık sisteminizi güçlendirmeniz büyük önem taşıyor. Vücudunuzu kışa hazırlamanın en etkili yolu ise öncelikle yeterli ve dengeli beslenmekten geçiyor.
Soğuk algınlığı, hepimizin en sık rahatsızlandığı enfeksiyon hastalığı. Bu kadar sık karşılaştığımız hastalık hakkında acaba ne kadar bilgiye sahibiz? İşte doğru bilinen yanlışlardan bazı örnekler...
Kış mevsiminin kendini iyice hissettirmeye başladığı şu günlerde, uzmanlar soğuk algınlıklarına karşı vatandaşları uyararak, bazı önerilerde bulundu.
Soğuk havanın etkisini gösterdiği günlerde, vücuda yapışan elbiseler yerine bol giysiler tercih edilmesini tavsiye eden uzmanlar, kendini yorgun hisseden ve su kaybı olan kişilerin dışarı çıktıklarında çok dikkatli olması gerektiğini bildirdi.
BURSA (İHA) - Doğal Tıp Uzmanı ve Aile Hekimi Doktor Ender Saraç, hava değişimi sebebiyle bahar aylarında özellikle üst solunum yollarının bakteri ve virüslere karşı hassas hale geldiğini belirterek, hasta olmayı beklemeden bitkisel takviyeler alınmasını tavsiye etti.
Özellikle yaz aylarında tüketimi artan soğuk ve asitli içeceklerin yanında, dondurma tüketimindeki artışın sağlığı tehdit edebileceği, bu nedenle dikkat edilmesi gerektiği bildirildi.
Uzmanlar, mevsim değişikliklerinde birçok yenilikler yapmamız gerektiğini belirtiyor. Hava sıcaklığının artmasıyla birlikte uzmanlar özellikle beslenme konusunda dikkatli olunmasını istiyor.
Adaçayı sindirime, kuşburnu soğuk algınlığına, böğürtlen çayı ağız içinde yaralara iyi geliyor. Ihlamur, ateşli soğuk algınlığında terletici ve sakinleştirici rol oynuyor. Bakterilere karşı etkili olan melissa çayı ise limon kokulu aromasıyla rahatlatıyor.
Soğuk kış aylarının hastalığı olan gribal enfeksiyonun özellikle gebelerde düşüğe bile yol açtığı bildirilerek, vatandaşların soğuk algınlığı, nezle ve gribe karşı dikkatli davranmaları gerektiği belirtildi.
Dr. Nevin Sarıgüzel Sar, griple soğuk algınlığının ayrı rahatsızlıklar olduğunu belirterek, birbirine karıştırılmaması gerektiğini ifade etti.
Türk halkı en çok antibiyotik tüketiyor. Bu yılın 8 ayında en çok tüketilen ilaçlar arasında antibiyotikler birinci sırada yer alırken, bunu sırasıyla romatizma, ağrı kesici, soğuk algınlığı ve öksürük ilaçları izledi.