Hipertansiyon, kanın atardamara uyguladığı basıncın yüksek olması anlamına gelmektedir. Bu durum kalp hastalığı oluşmasına neden olabilir. Mutlaka önemsenmelidir, aksi halde kişiye kötü günler yaşatabilir. Bir diğer ismiyle yüksek tansiyon bazen hiçbir belirti göstermez. Kişi bu şekilde yıllar boyunca yaşayabilir. Fakat bu süreçte hastalık kan damarları ve kalpte hasar oluşturmaya devam edebilir. Hatta tedavi edilmezse kalp krizi ve felce neden olabilir. Hipertansiyon genelde ilerleyen yaşlarda ortaya çıkar. Kan ne kadar çok pompalanırsa ve atardamar o kadar dar olursa tansiyon aynı oranda artar. Özellikle Kardiyovasküler hastalık riski olanlarda hipertansiyon daha tehlikelidir. Hareketsiz yaşam, sigara, çok tuzlu ve sodyum içerikli gıdalar tüketmek hipertansiyona neden olabilir.
Yıllarca hiç belirti vermeden ilerleyebilen hipertansiyon böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine ciddi zararlar verebiliyor. Uzmanlar erken tanının önemine dikkat çekerken kişiye özel İmmünoterapi’nin de hipertansiyon tedavisinde etkili bir yöntem olduğuna vurgu yapıyor.
Kan basıncı yüksekliği anlamına gelen hipertansiyon, Türkiye'de yaklaşık 15 milyon insanı etkiliyor. Genetik faktörler, aşırı tuz tüketimi hastalığın görülmesinde etkili oluyor. Düzenli ilaç kullanımının önemini vurgulayan uzmanlar, hipertansiyon hakkında bilinen yanlışları sıraladı.
Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Özin: "İnsanlar, 'hipertansiyon bende var ama komşunun kızında, onda, bunda, herkeste var' gibi bir yaklaşım içine giriyor. Onun için daha az önemseniyor. Halbuki daha çok önemsenmesi lazım çünkü dünyanın en tehlikeli hastalığı" - "Dünyada en fazla ölüme neden olan hastalık hipertansiyondur. Kanser, kalp hastalıkları, AIDS ya da trafik kazası değildir" - "Tansiyon hiçbir şikayete neden olmadan ölüme neden olur. Onun için adı sessiz katildir" - "Eğer sarımsak kan basıncını düşürüyor olsaydı dünyada herkes sarımsakla bunu tedavi ederdi. Böyle bir şey yok"
Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Kenan Ateş: "'Kaya tuzu tansiyonu düşürür, ödemi çözer.' Bunlar doğru veya yanlış, bazı meslektaşların ağzından verilmeye çalışıldı. Tuz tuzdur, kayadan da çıksa, Himalaya'dan da gelse içindeki yapısı değişmiyor. Fazla tüketilmesi zararlıdır" - Dernek İkinci Başkanı Prof. Dr. Alaattin Yıldız: "Kadavradan nakil sayısını artırmamız gerekiyor. Beyin ölümü gerçekleşme sayısının bildirimi arttı ama ailelerin kabul oranı az. Yurt dışında yüzde 60, bizde yüzde 30 seviyelerinde"
Hipertansiyonla Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. İstemihan Tengiz: - "Erken çocukluk döneminde hipertansiyon görülme sıklığı yüzde 1-2 civarında iken ergenlik döneminde 6-7'ye çıkıyor. Pasif yaşam tarzı, yanlış beslenme gibi sebeplere dayanıyor ve obeziteyle paralel şekilde yükseliyor" - "Uzun süreli hipertansiyon çocuklarda kalp ve böbrek yetmezliğine neden olabiliyor. Ölüm ve hastalıklardan kaçınmamız için risk faktörünü erken fark etmemiz gerekiyor"
Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Dilek Yazıcı: - "Kurban Bayramı'nda et tüketiminin fazla olmasından dolayı diyabet, şişmanlık, kalp-damar hastalığı, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği gibi sağlık sorunları olanların beslenme düzenlerine dikkat etmesi çok önemlidir. Bu kişilerin yiyecek seçimine ve porsiyon kontrolüne özen göstermesi gerekmektedir" - "Bayramda sakatat tüketimi de artmaktadır. Bu da özellikle kalp-damar hastalıkları, kolesterol yüksekliği ve diyabeti olan kişiler için sağlıklı değildir. Aynı şekilde tuz kullanımında da artış olabilir. Hipertansiyonu, kalp-damar hastalığı ve diyabeti olan bireyler bu nedenle dikkatli olmalıdır"
SBÜ Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Uyku Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Saime Füsun Domaç: - "Hipertansiyonu olan hastalarda uyku apnesi sendromu yüzde 30 saptanmaktadır. Uyku apnesi sendromu olanların ise yaklaşık yarısında hipertansiyon hastalığı bulunmaktadır" - "Uyku apnesi sendromu olanlarda hipertansiyon, diyabet ve şişmanlık daha fazla görülmekte olup, kalp damar tıkanıklığı, kalp krizi ve inme için daha fazla risk taşımaktadırlar"
İSTAHED Üyesi Dr. Handan Karahan Saper: - "Hipertansiyon ve kalp hastalığı olanların, öncelikle hekim tarafından tam tersi öneri olmadığı sürece, bol su tüketmesi hem vücut ısısının normal aralıkta tutulması hem de yüksek sıcaklıkta meydana gelebilecek güneş çarpması gibi rahatsızlıkları önlemede faydalı olacaktır"
Uzmanlar şeker konusundaki sert tavrı kadar tuz tüketiminde de oldukça sertler. Yapılan araştırmaları göz önünde bulunduran doktorlar, Türkiye'de normalden 3 kat fazla tuz tüketildiğinin altını çizerek 'Tuzu hayatınızdan çıkarın' diyor. Peki tuz sağlığı neden bu kadar tehdit ediyor, vücudunuzda nasıl değişimlere sebep oluyor? İşte tuz ile ilgili bilmeniz gerekenler...
İlerleyen aşamalarda vücuda büyük zararlar verebilen hipertansiyon belirtileri asla ihmal edilmemelidir. Yüksek tansiyon olarak da bilinen bu hastalık damarları doğrudan etkiler. Bu yüzden diğer organlarınız görevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirme konusunda zorluk çekerler. Hipertansiyon nedir, neden olur, belirtileri nelerdir gibi pek çok bilgiyi sizin derledik.
Çocuk Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Arife Uslu Gökceoğlu: - "Yüksek tansiyon, yetişkinler kadar çocukları da ilgilendiriyor. Yenidoğan bebekler de dahil olmak üzere her yaştan çocukta yüksek tansiyon görülebilir" - "Çocuklarda yetişkinlerden farklı olarak hipertansiyon saptanması durumunda, altta ikincil bir hastalık aranmalıdır. Özellikle böbrekle ilgili hastalıklar, obezite, kalp hastalıkları, endokrin bozukluklar, sinir sistemini etkileyen durumlar, ilaçlar, akciğer hastalıkları hipertansiyona yol açabiliyor" - "Çocukların daha hareketsiz kaldığı, ekran başında geçirilen zamanın artışı ve beraberinde abur cubur tüketimi, giderek artan hazır gıdaların tüketimi, hareketsizlik gibi nedenlerden ötürü obezite sıklığı artış göstermektedir. Buna bağlı olarak da bu çocuklarda yüksek tansiyon kaçınılmaz olarak görülmektedir"
Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk: - "Dünyada hipertansiyon oldukça yüksek bir risk faktörüdür. Türkiye'de insanların yüzde 40'ı hipertansiyon hastası. Yani her 3 kişiden birinin yüksek tansiyonu var. Daha da ilginci bu 3 kişiden biri hiçbir şekilde tedavi almıyor" - "Hipertansiyonun kontrolü için kilonun azaltılması, günde yarım saat orta tempoyla yürümek, egzersiz yapmak, sebze ve meyve tüketmek çok önemli faktörlerdir"
Günümüzde giderek daha fazla sayıda kişinin karşılaşır olduğu, ülkemizde yaklaşık her 3 erişkinden 1’inde görülen hipertansiyon sinsi bir hastalık. Çoğu zaman şikayete yol açmadığından ‘sessiz katil’ olarak da adlandırılıyor.
Her geçen yıl biraz daha kışa yaklaşmasına rağmen Ramazan bu yıl da 16 saatten fazla sürüyor. Hal böyle olunca özellikle de kronik hastalıkları olanların oruç tutmaları halinde vücutlarındaki değişimlere karşı daha dikkatli olmaları gerekiyor.
Avrupa Endokrinoloji Derneği Yöneticisi Prof. Dr. Yıldız: - "Dünyada hipertansif hastalarda kan basıncı kontrol oranının yüzde 14'ten yüzde 50'ye çıkarılması, toplumların sodyum tüketiminin yüzde 30 oranında azaltılması ve gıdalarda endüstriyel trans yağların tamamen kaldırılması durumunda önümüzdeki 30 yıl içinde 100 milyondan fazla ölümün önlenebileceği öngörülmekte" - "Gelişmiş ülkelerde hipertansiyon tedavisindeki başarıyla, son 50 yıl içinde kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerde yüzde 60, tüm nedenlere bağlı ölümlerde yüzde 75'e varan oranlarda azalma sağlandı" - "Hipertansiyona bağlı her gün 25 binden fazla insan hayatını kaybetmektedir"
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Derici: - "Vücut, günlük 5-6 gramın üzerinde tüketilen tuza yüksek tansiyonla cevap veriyor. Ne kadar çok tuz tüketilirse 'hipertansif' olma ihtimali de o kadar yükseliyor" - "Kronik hastalık, hipertansiyon, kalp yetmezliği, böbrek yetersizliği riski, bunların hepsinin kapısını açan bir sebep aslında fazla tuz. Hele 10, 15, 20 gram tüketen insanlarda bu risk çok daha yüksek" - "Kişi 3-5 günde bunun zararını görmez. Aylar, yıllar içerisinde fazla tuzun olumsuz etkileri kişiye mutlaka geri döner. Bunu hiçbir zaman unutmamamız lazım"
Kronik böbrek hastalarının yaklaşık %40’ını şeker hastaları, %30’unu da hipertansiyon hastaları oluşturuyor. Kronik böbrek yetmezliği için risk altındaki kişilere yönelik düzenli tarama ve etkin tedavi ile hastalığın ilerlemesi önlenebiliyor. Böbrek yetmezliğinin, her yaşta ve cinsiyette oluşabildiği bilinse de, özellikle 40 yaşından sonra ve kadınlarda daha sık görülüyor.
Kanser çağın en büyük sağlık sorunların biri haline gelirken, böbrek kanseri de tehlikeli türlerinden biri olarak öne çıkıyor. Böbrek kanserinin nedeni net olarak bilinmese de, oluşmasını kolaylaştıran genetik faktörler var. Sigara ve bazı kimyasal maddelere maruziyet ile şişmanlık, hipertansiyon, yoğun ağrı kesici kullanımı da kansere neden olabiliyor.
Hipertansiyon, yani kan basıncı yüksekliği genelde genetik ve 40'lı yaşlardan sonra ortaya çıkan bir hastalıktır.
Dünyadaki ölümlerin sekizde birinden sorumlu olan hipertansiyon, tedavi edilmediğinde birçok sağlık sorununa neden olabiliyor.
Dünyadaki ölümlerin sekizde birinden sorumlu olan hipertansiyon, tedavi edilmediğinde birçok sağlık sorununa neden olabiliyor.
Çocuklarda hipertansiyon yetişkinlere göre daha az görülse de zamanında ve doğru tedavi edilmeyen hipertansiyon, çocukların sağlığını ciddi derecede tehdit edebiliyor.
Ülkemizde her 3 erişkinden 1’inde görülen hipertansiyon, günümüzde giderek yaygınlaşan çok önemli bir sağlık sorunu. Kan basıncının yüksek olması anlamına gelen hipertansiyon kontrol altına alınmadığında kalp krizinden görme kaybına dek ciddi sonuçlara yol açabilse de, toplumumuzda ne yazık ki bu hastalığa karşı yeterli bilinç oluşmuş değil.
Ülkemizde her 3 kişiden birinde görülen hipertansiyon, bir diğer deyişle kan basıncının 120/80 mmHg’nin üzerinde olması, son yıllarda gerek obezitenin gerekse hareketsiz bir yaşam ile stres etkenlerinin artması nedeniyle artık gençlerde de hızla yaygınlaşıyor, hatta 10 yaşındaki çocuklarda bile görülüyor.
Hipertansiyon yani diğer bir adıyla yüksek kan basıncı ya da yüksek tansiyon demektir.
Prof. Dr. Yahya Sağlıker, yaz aylarının son günlerinde hipertansiyon ve böbrek hastalarının daha dikkatli olması gerektiğini söyledi.
Basit olarak yüksek kan basıncı anlamına gelen hipertansiyonda yaş, cinsiyet, ırk ve fiziksel durumun kan basıncını etkilediği belirtildi.
Özel bir hastanede İç Hastalıkları Uzmanı olan Doktor Tevfik Gümüş, Mardin'de tuz kullanımının fazla olduğunu ve bunun da hipertansiyon ve şeker hastalarına zarar verdiğini belirtti.
Mardin’de özel bir hastanede görev yapan nöroloji uzmanı Dr. Nureddin Kaya, hipertansiyon hastalarının diyet ve ilaçlarına dikkat etmemeleri durumunda felç geçirebileceklerini söyledi.
Hipertansiyon olarak bilinen kan basıncı yüksekliğinde esas alınan büyük tansiyonda 140, küçük tansiyonda 90 sınırı, 60 yaş üzeri kişiler için yeniden belirlendi.
Hipertansiyon her zaman tek başına bir hastalık değil, vücutta meydana gelen bazı hastalıkların oluşturduğu sonuçlardan biri de olabiliyor.
Türkiye’de yetişkin her 3 kişiden 1’inde görülen hipertansiyon çok büyük sorunlara neden olabiliyor
Toplumda sık rastlanan ve sinsi seyreden bir hastalık olan hipertansiyon yüzünden bazı hastaların kalp, böbrek ve damarlarında çeşitli sorunlar ortaya çıkabiliyor
Bugün 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü. Dünya Sağlık Örgütü, bu yıl hipertansiyon ve kalp ritim bozukluğu ilişkisine dikkat çekerek temayı ‘Sağlıklı Kan Basıncı, Sağlıklı Kalp Ritmi’ olarak belirledi
Toplumda yaygın olarak görülen esansiyel hipertansiyon hastalığının sebebi farelerle ortaya çıkarılacak.
Akay Gelinlik’in kurucusu Ermiya Akay, mide bypass'ı ameliyatı sonrasında yaşamını yitirdi.
Kalp krizi, böbrek yetmezliği gibi hipertansiyonun yarattığı ciddi durumlardan korunmak için erken tanı büyük önem taşıyor.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Giray Kabakçı, kan basıncının etkin bir şekilde kontrol edilmesiyle inmede yüzde 35-40, kalp krizinde yüzde 20-25, kalp yetersizliğinde yüzde 50 azalma sağlanabileceğini bildirdi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, kalp rahatsızlığı olanların iftarda fazla yemek yememeleri gerektiğini belirtti.
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ülkü Bayar, "Hipertansiyon, hamileliğin erken döneminde teşhis edilmesi durumunda tedavisi mümkün olan, geç fark edildiğinde ise anne ya da bebeğin ölümüne yol açabilen hastalıktır" dedi.
Ordu'nun Korgan İlçesi yaylalarında tabiatı sarıya bürüyen ve halk dilinde avu (zehir) çiçeği olarak bilinen "orman gülü"nün yüksek tansiyona iyi geldiği öğrenildi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Nefroloji Bilim Dalınca yapılan araştırma sonucunda, sarımsak ve sarımsak tabletlerinin kan basıncı üzerine kısa süreli bir etkisi saptanmadı.
Gazi Üniversitesi (G.Ü) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Hasanoğlu, çocuklarda hipertansiyonun şişmanlıkla yakın ilgisi bulunduğuna işaret ederek, Türkiye'de son yıllarda beslenme bozukluklarına bağlı olarak çocuklarda hipertansiyon vakalarında artış yaşandığını bildirdi.
Gazi Üniversitesi (G.Ü) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Hasanoğlu, çocuklarda hipertansiyonun şişmanlıkla yakın ilgisi bulunduğuna işaret ederek, Türkiye'de son yıllarda beslenme bozukluklarına bağlı olarak çocuklarda hipertansiyon vakalarında artış yaşandığını bildirdi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Nefroloji Bilim Dalınca yapılan araştırma sonucunda, sarımsak ve sarımsak tabletlerinin kan basıncı üzerine kısa süreli bir etkisi saptanmadı.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Nefroloji Ünitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Arıcı, "kadınlık hormonu" adı verilen östrojenin damar duvarını genişletmesi nedeniyle kadınlarda menopoz dönemine kadar damar sağlığının iyi gittiğini ancak menopozdan sonra bu koruyucu etki ortadan kalktığı için yüksek tansiyon hastalığının ortaya çıkabildiğini söyledi.
Antalya - Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Çetin Turgan, Türkiye'de 15 milyon hipertansif kişi olduğunu belirterek, bunlardan 6 milyonunun rahatsızlığının farkında olmadığını söyledi.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yahya Sağlıker, Türkiye'de yaklaşık her 5 kişiden birinin hipertansiyon hastası olduğunu bildirdi.