Yaz aylarının gelmesiyle beraber kilo herkesin problemi haline dönüştü. Özellikle yazın sahillerde mayo ve bikinileriyle daha fit bir görüntüye kavuşmak isteyenler katı diyetlerine hız verdi. Ancak beslenme uzmanları öğle saatlerinde yenilen yemeklere dikkat çekti. Çünkü en çok kalori alımının öğlen ve öğleden sonra olduğu ortaya çıktı.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Sefer Usta, her 3 erişkinden birinin yaz aylarında diyet yaptığını hatırlatarak yanlış diyetin sağlık problemlerini de beraberinde getirdiğine dikkat çekti.
Kadınların hamilelik sürecinde uyguladıkları diyetin, çocuklarının obez olup olmayacağı konusunda önemli bir etken olabileceği ifade edildi.
Beslenme ve diyet uzmanlarının yaz diyetlerinde sık yer verdiği karpuz, düşük kalori değerinin yanı sıra çeşitli kanser türlerine karşı etkili maddeler içermesiyle de doktorlarca tavsiye ediliyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Günhan Erdem, çocuk sahibi olmak isteyen anne ve babaların hamilelikten 6 ay önce sıkı bir diyete girmeleri halinde sağlıklı çocuklar yetiştirebileceklerini söyledi.
Uzmanlar, yaz aylarında fazla kilolardan kurtulmak için ilkbaharda sebze yemeklerini öneriyor.
Sağlık Bakanlığı, vatandaşları 'sağlıksız zayıflama diyetleri' konusunda uyararak, doktor kontrolü olmadan uygulanan sağlıksız diyetlerin baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik, yorgunluk, bulantı, kusma, ishal, kabızlık, safra ve böbrek taşı, kalp ritminde bozukluk, tansiyon düşüklüğü, adet düzensizliği, kuru cilt, saç dökülmesi gibi sorunlara yol açtığını bildirdi.
Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Göksun Ayvaz, günlük olarak 1200'den az kalori öngören diyetlerden kaçınılması gerektiğini belirterek, kısa sürede verilen kiloların yavaşlayan metabolizma hızı nedeniyle aynen ya da fazlasıyla geri alınabileceğini söyledi.
Mardin Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Hıdır Çiftçi, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşanan sağlık sorunlarının başında gelen obeziteden kurtulmak amacıyla bilinçsizce yapılan diyetlerin kişilerde böbrek hastalığına neden olduğunu söyledi.
Türkiye'de özellikle yaz ayları yaklaştıkça, moda haline getirilen sağlıklı ve zayıflatıcı olduğu söylenilen diyetlere, ilaçlara, çeşitli aletlere ve uygulamalara insanlar umutla, bilgisizlikle ve hatta çaresizlikle başvurabiliyor.
Vücudun ihtiyaç duyduğu bütün besin maddelerine sahip olan balık etinin, zayıflama diyetlerinin vazgeçilmez besini olduğu bildirildi.
Uluslararası Narkotik Kontrol Kurulu (INC), sahte ilaç miktarında ciddi artış olduğunu, reçeteye bağlı ilaçların istismarının uyuşturucu istismarını geçtiğini bildirdi. Diyet ilaçlarının "zayıflama çılgınlığına" yol açtığını belirten Kurul, Avrupa'nın dünyanın ikinci büyük yasa dışı kokain pazarı haline geldiğine işaret etti.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Beslenme Bölüm Şefi Yrd. Doç. Dr. Fatma Çelik, sağlıksız beslenme veya diyetin erken yaşlanmaya yol açtığını söyledi.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tunay Sarpel, kontrolsüz diyetin osteoporoz (kemik erimesi) hastalığı riskini artırdığını söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Kalp Damar Hastalıkları Önleme Projesi Türkiye Koordinatörü Prof. Dr. Bülent Görenek, kalp hastalarının yağ düşürücü gıdalara ve ilaçlara güvenip Kurban Bayramında diyetlerini bozmamaları gerektiğini söyledi.
Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Endokrinolog Doç. Dr. Ekrem Algün, yanlış uygulanan diyetin ölümle sonuçlanabileceğine dikkat çekerek, diyetin bilinçli bir şekilde yapılması gerektiğini söyledi.
Uzmanlar, şok diyetlerin insan sağlığını bozduğunu belirterek, diyetle ve uzman kontrolünde yüzde 10 zayıflamanın birçok hastalık riskini azalttığını kaydetti.
Avustralya'daki Sidney Üniversitesinde yapılan bir araştırma, düşük glisemik indeks değerine sahip gıdaların kilo vermeye katkıda bulunduğunu ortaya koydu.
Avustralya'daki Sidney Üniversitesinde yapılan bir araştırma, düşük glisemik indeks değerine sahip gıdaların kilo vermeye katkıda bulunduğunu ortaya koydu.
İnternet, gazete ve dergilerdeki yazılar, beslenme ve diyet hakkında önerilerle dolu. Peki bu bilgilerin ne kadarı yanlış, ne kadarı doğru? İşte, en sık karşılaşılan bilgiler ve doğru bildiğimiz yanlışlar...
Sağlık Bakanlığı, doktor kontrolü olmadan uygulanan zayıflama diyetlerinin önemli sağlık sorunlarına yol açtığı konusunda uyardı.
Uzmanlar, özellikle yaz aylarında bilinçsizce yapılan diyetlerin ileriki dönemlerde sağlık açısından ciddi sonuçlar doğuracağına dikkat çekerek, diyetlerin doktor kontrolünde ve egzersiz destekli yapılması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.
Uzmanlar, yaz aylarının gelmesiyle birlikte her gün bir yenisi çıkan diyet önerilerine inanılmaması gerektiğini söyledi.
İnternet, gazete ve dergilerdeki yazılar, beslenme ve diyet hakkında önerilerle dolu. Peki bu bilgilerin ne kadarı yanlış, ne kadarı doğru? İşte, en sık karşılaşılan bilgiler ve doğru bildiğimiz yanlışlar.
Uzmanlar, yaz aylarının gelmesiyle birlikte her gün bir yenisi çıkan diyet önerilerine inanılmaması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Beslenme ve Diyet Bölümü Şefi Yrd. Doç. Dr. Fatma Çelik, insanların birbirinden çok farklı olduğunu, aynı diyetin herkesi zayıflatmasının düşünülemeyeceğini söyledi.
Avrupalı diyet uzmanlarının "son dakika diyeti" olarak adlandırdıkları karpuz diyetiyle 1 haftada bir beden küçülmenin mümkün olduğu bildirildi.
Diyete başlayıp zayıflayamadığı için ümitsizliğe kapılanların, 'Su içsem yarıyor', 'Çok az yiyorum, ama yine de kilo veremiyorum', 'Kilolu olmam ailemden kaynaklanıyor' gibi bahaneler uydurdukları ortaya çıktı.
Kışın tüketilen yiyeceklerdeki yağ ve kalori miktarının artması, günlük aktivitelerin azalması kilo alınımının artmasını kaçınılmaz kılıyor. Kışın gizlenen bu kiloları vermenin zamanı geldiğinde ise genellikle en kolay yöntem olarak seçilen 'şok diyetler' vücut üzerinde ciddi tahribata yol açıyor.
Amerikalı uzmanlar, "düşük karbonhidrat, yüksek protein" alınmasını öngören Atkins diyetinin, bir hastanın sağlığının ciddi şekilde bozulmasına yol açtığını belirterek, bu diyete başvurulmaması tavsiyesinde bulundular.
Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türklerin diyet yapmayı sevmediği bildirildi. Uluslararası araştırma kuruluşu GFK'nın 20 ülkede 20 bin 795 kişi ile yaptığı "Diyet, Yerel Mutfaklar ve Yemek Pişirme Alışkanlıkları"başlıklı araştırmasına göre, Avrupa ve Amerika'da geçen iki sene içinde her 5 kişiden 1'i diyet yaparken, Türkiye'de bu oranın 7 kişide1 kişiye düştüğü görüldü.
Kilo vermek isteyenlerin en çok düştükleri hata; uzun süre aç kalmaları. Oysa diyette başarılı olmanın altın kuralı; hatalı beslenme alışkanlığından vazgeçmektir. Sık aralıklarla, karbonhidrat, protein ve vitamin dengesini sağlayacak şekilde beslenmek; yalnızca kilo vermek için değil, sağlık açısından da gerekli. Egzersizle birlikte kilo verenlerin egzersiz ve diyet programları da bağımsız olmamalı.
Her vücutta bulunan, büyüme ve gelişmeyi sağlayan bir madde kolesterol. Doymuş yağ oranı yüksek beslenmeyle doğrudan irtibatlı olan kolesterolün kanda artması, kalp ve damar rahatsızlığına, hatta bazen felce kadar götürebiliyor. Ailede kalp hastalığı hikayesi, sigara, yüksek tansiyon, şeker gibi faktörlerle birleştiğinde riski katlanan kolesterole 45 yaş üstü erkek ve 55 yaş üstü kadınlarda daha sık rastlanıyor.
Kilo vermenin temeli, aldığınızdan daha fazla kalori harcayarak enerji dengesini korumakta yatıyor. Kilo verme kararı aldığınızda belirlediğiniz gerçekçi olmayan hedeflere ulaşamadığınızda hayal kırıklığına uğrar, çoğu kez bu işten vazgeçersiniz. Başarı şansınızı birde kilonuzu kontrol altına almaya odaklanarak artırmayı deneyin.
İnternet, gazete ve dergilerdeki yazılar, beslenme ve diyet hakkında önerilerle dolu. Peki bu bilgilerin ne kadarı yanlış, ne kadarı doğru? İşte, en sık karşılaşılan bilgiler ve doğru bildiğimiz yanlışlar...
Sağlık Bakanlığı, kişilik özellikleri dikkate alınmadan hazırlanan, gazete ve dergilerde yayınlanan "sağlıksız diyet programları" konusunda vatandaşları uyardı. Diyetisyenler dışındaki kişilerin önerdiği zayıflama programlarına itibar edilmemesini isteyen Bakanlık, bilinçsiz davranışların ölümle sonuçlanabileceği uyarısında bulundu.
Diyet yaparken karşılaştığımız sorunlardan biri de, neyi ne kadar yiyeceğimiz. Günlük almamız gereken kalori ve yağ miktarından, karnımız açlıktan kazındığında ne yiyeceğimize ya da kalsiyum ihtiyacımızı mutlaka sütten mi alacağımıza kadar pek çok soru aklımızı kurcalar.
Soğuk ve kısa kış günlerinde, organizma daha çok enerjiye gereksinim duyuyor. İştahı açılan kişi, yaz mevsiminde verdiği kiloları tekrar almaktan korkuyor. Uzman Diyetisyen Dilek Savaş, yazın verdiğiniz kiloları kışın geri almamanın püf noktalarını anlatıyor.
Brokolinin içerdiği yüksek protein, A ve C vitamini bakımından yüksek besin değerine sahip olmasının yanı sıra iyi bir diyet sebzesi olduğu belirtildi.
Doktor kontrolü olmadan uygulanan sağlıksız diyetlerin, baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik, yorgunluk, bulantı, kusma, ishal, kabızlık, safra ve böbrek taşı, kalp ritminde bozukluk, tansiyon düşüklüğü, adet düzensizliği, kuru cilt, saç dökülmesi gibi sağlık sorunlarına yol açtığı bildirildi.
Amerikan Hastanesi Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Bölümü Şefi Doç. Dr. Selçuk Can ve Diyetisyen Tuğçe Aytulu, obezite (şişmanlık) sorunu olan kişilerin, Ramazan ayını bir perhiz fırsatı olarak gördüklerine dikkat çekerek, "Oruç tutmakla kilo verilmez. Gün boyu aç kalmak, metabolizma hızını yavaşlatarak, alınan besinlerin yağ haline gelmesini kolaylaştırır. Bu durum, kilo artışına sebep olur" dedi.
Ramazan ayında sindirim sisteminde oluşan sıkıntıların yanlış beslenmeden kaynaklandığını belirten uzmanlar, oruç tutanların iftar ve sahurda dengeli ve az yemek yiyerek sağlıklarını korumaları gerektiğini bildirdi.
Kısa sürede hızlı kilo kaybı sağlayan, çok düşük enerjili, şok diyetlerle tek tip besine dayalı diyetlerin, yorgunluk, kusma, kalp ritminde bozukluk, tansiyon düşüklüğü, adet düzensizliği, kuru cilt, saç dökülmesi gibi birçok sağlık sorununu da beraberinde getireceği belirtildi.
Sağlık Bakanlığı, vatandaşları 'sağlıksız zayıflama diyetleri' konusunda uyararak, doktor kontrolü olmadan uygulanan sağlıksız diyetlerin baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik, yorgunluk, bulantı, kusma, ishal, kabızlık, safra ve böbrek taşı, kalp ritminde bozukluk, tansiyon düşüklüğü, adet düzensizliği, kuru cilt, saç dökülmesi gibi sorunlara yol açtığını belirtti.
Denizli Devlet Hastanesi Beslenme Uzmanı Hasan Yıldız, gazete, dergi ve televizyonlarda çıkan diyet listelerinin halk sağlığı için önemli bir risk oluşturduğunu belirtti.
Diyet yapmak isteyip, iştahına engel olamayanlara önerilerde bulunan uzmanlar, gün içinde sık ve az öğünler yemenin, iştahın kontrolden çıkmasını önlemenin en kolay yolu olduğunu belirtiyor. Uzmanlara göre, yeme isteğinin kontrol altında tutulması, atıştırma krizinden kurtulmak için sağlıklı karbonhidratlara yönelinmesi, bol bol su içilmesi, yiyeceklerin iyice çiğnenmesi ve güç gerektiren egzersizlerin yapılması gerekiyor.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Öğretim Üyesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Canan Asal, çok hızlı kilo vermenin yanlış olduğunu belirterek, ağır ağır verilen kiloların bir daha geri alınmadığını söyledi.
Uzmanlar, yaz mevsimiyle birlikte insanlarda kilo verme isteğinin ön plana çıktığını belirterek, "Bu istek bir çok kişinin sağlık açısından kendisini riske atmasına sebep oluyor, doğru olan, aniden kilo vermek değil, yavaş yavaş sağlıklı beslenerek zayıflamaktır" dedi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün 2000 yılı sağlık raporunda şişmanlık, "vücutta fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunu" olarak tanımlanmaktadır.