HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Şok diyetler öldürüyor" uyarısı

Sağlık Bakanlığı, kişilik özellikleri dikkate alınmadan hazırlanan, gazete ve dergilerde yayınlanan "sağlıksız diyet programları" konusunda vatandaşları uyardı. Diyetisyenler dışındaki kişilerin önerdiği zayıflama programlarına itibar edilmemesini isteyen Bakanlık, bilinçsiz davranışların ölümle sonuçlanabileceği uyarısında bulundu.

"Şok diyetler öldürüyor" uyarısı

Sağlık Bakanlığı Gıda Güvenliği Daire Başkanlığı'nca hazırlanan, "Beslenme Konusunda Sık Sorulan Sorular" başlıklı raporda, şok veya sihirli diyet programları adı altında kilo vermenin sakıncaları ele alındı. Özellikle gazete ve dergi yayınları hatırlatılarak, kişiye özgü olmayan diyetler konusunda çarpıcı bilgiler verilen raporda, kısa sürede hızlı kilo kaybı vaad edilen "sihirli-şok" diyetlere dikkati çekildi. Raporda, bu tür diyetlerle, ağırlık kaybı kısa sürede sağlanabilse bile hızlı ağırlık kaybı nedeniyle ağırlığın korunmasının mümkün olmadığı kaydedilerek, "Tek besine dayalı diyetler kısa sürede etkili olmasına rağmen, ağırlık kaybı kalıcı olmamaktadır. Besin öğeleri yetersiz ve dengesizdir. Zayıflattığı öne sürülen ve pek çok yan etkisi bulunan ilaçlarla beraber önerilen diyetler da zararlıdır. Gerçek kilo kaybı yerine, sadece su kaybına neden olan diüretik ilaçlar veya saunalardan da kaçınılmalıdır. Diyetisyenlerin dışındaki kişilerin önerdiği tüm diyetler hatalı zayıflama programları arasındadır" denildi.

TEDAVİ EDİLMESİ GEREKİR

Şişmanlığın, "depo yağlarının yağsız vücut kitlesine oranla artması ve normal kabul edilen değerlerin üzerine çıkması" olarak tarif edilen raporda, "Şişmanlık, hiperlipidemi, diyabet gibi hastalıklara zemin hazırladığından tedavi edilmesi gerekmektedir. Ancak, tedavide başarılı olabilmek için, diyet, egzersiz, davranış tedavisi gibi üçlü bir yöntem izlenmelidir. Uygulanacak diyet hastaya en fazla haftada 0.5-1 kg verdirecek kadar planlanmalıdır, aksi halde vücut yağsız kitlesinde de kayıplar olur ve bu durum kişinin sağlığını şişmanlığından daha fazla tehlikeye sokar. Çok düşük enerjili diyetlerin, baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik, yorgunluk, bulantı, kusma, ishal, kabızlık, safra ve böbrek taşı, kalp ritminde bozukluk, tansiyon düşüklüğü, adet düzensizliği, kuru cilt, saç dökülmesi, saç incelmesi, uyuşukluk, soğuğa karşı tahammülsüzlük, idrarda protein görülmesi, mineral ve elektrolit dengesinde bozukluk, bazal metabolizma hızında azalma gibi sağlığı etkileyen yan etkileri olduğu unutulmamalıdır. Ağırlık kaybı, haftada 0.5-1 kg geçmemeli, diğer bir deyişle kişi yavaş ve uzun bir sürede zayıflamalıdır. Öncelikle, boya uygun ağırlık saptanmalı, uygun ağırlık durumunda, kilo almaktan kaçınılmalıdır. Kilolu ve şişmanlık durumunda ise önce daha fazla ağırlık artışı önlenmeli, daha sonra ağırlık kaybı hedeflenmelidir. Aşırı ve hızlı ağırlık kaybından mutlaka sakınılmalıdır. Ağırlık kaybı için bireyin cinsiyetine, yaşına, boyuna, fiziksel aktivitesine, beslenme alışkanlıklarına uygun bir beslenme programı uygulanmalıdır. Yani zayıflama diyetleri bireye özgü olmalıdır. Bunun için diyet tedavisi, mutlaka bir diyetisyen kontrolünde yapılmalıdır. Çocukluk çağı şişmanlıklarının kalıcı olabileceği göz önünde tutularak ağırlık denetimi çocukluktan itibaren başlamalıdır. Öncelikle çocukluk çağından itibaren verilecek yeterli ve dengeli beslenme önerileriyle şişmanlığın oluşumu önlenmeli ve sürekli yapılacak eğitim programlarıyla yanlış olan beslenme alışkanlıklarında kalıcı değişiklikler oluşturulmalıdır. Düzenli fiziksel aktivite yapılmalı, bu bir yaşam şekli haline getirilmelidir. Vücut ağırlığının korunmasında davranışların önemli olduğu unutulmamalı, sağlıklı yeme alışkanlıkları kazanılmalıdır. Bunun için gerektiğinde uzmanlardan davranış değiştirme tedavisi desteği sağlanmalıdır." öneri ve uyarılarına yer verildi.

(İHA)

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler