Koronavirüsle diğer hastalıklar arasındaki farkları anlatan Doç. Dr. Şahin, soğuk algınlığında nefes darlığı olmayacağını, kas ağrısının ise çok hafif hissedileceğini söyledi. Alerji şikayetlerine de dikkat çeken Şahin, sık hapşırma, burun kaşıntısı, sulu burun akıntısı, öksürük gibi belirtileri yaşayan kişilerin alerjileri olduğunu bildikleri için covid-19'dan şüphelenmelerine gerek olmadığını söyledi.
Koronavirüs ile grip ve nezle belirtilerinin birbirine çok benzediğini söyleyen Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Fatih Evcimik, koronavirüste en önemli belirtinin nefes darlığı olduğunu söyledi. 'Nefes darlığı varsa Kovid-19 üzerinde duruyoruz.' diyen Evcimik, 'Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için dengeli beslenin, özellikle bu dönemde vejetaryen ve vegan beslenmeden uzak durun' dedi.
Sonbahara girmeye hazırlandığımız şu günlerde koronavirüs önlemlerinin artırılması gerektiğini düşünen uzmanlar, koronavirüsün grip, nezle ve soğuk algınlığından ayrılması için dikkat edilecek noktaları anlattı.
Nezle, üst solunum yoluyla bulaşan viral enfeksiyon hastalığıdır. Genelde soluk borusuna ve burna yerleşmiş olan virüsler bu hastalığa neden olur. Solunum yaparken alınan virüsler, burnun içerisindeki mukozaya yerleşir ve burnun tıkanmasına yol açar.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Şenol, soğuk havada kendini gösteren girip, nezle, alerji ile Kovid-19'da birbirine benzer bulguların söz konusu olabildiği ancak yüksek ateş, kuru öksürük ve nefes darlığında mutluka yeni tip koronavirüs değerlendirmesi yapılması gerektiğini belirtti.
Çoğu zaman yatağa düşürmedikçe önem vermediğimiz viral ve bakteriyel enfeksiyonlar, çok ciddi hastalıklara zemin hazırlayabiliyor! Acıbadem Fulya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Mehmet Erem, Mynet.com okurları için yaptığı açıklamada önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Kış hastalıkları havaların soğumasıyla toplu alanlarda durmayı korkulacak hale getiriyor. Öyle ki kış aylarında evde, iş yerinde, toplu taşıma araçlarında en sık duyduğumuz ses; öksürük, aksırık ve hapşırık oluyor. Bu da bulaşıcı hastalıkların yayılmasına neden olduğundan içinden çıkılmaz bir kısır döngü halini alıyor. Peki kış hastalıklarından korunmak için ne yapmak gerekiyor?
Bağışıklık sistemini güçlendiren besinler kış aylarında hastalıklara açık hale gelen vücudu korumak için önemli rol oynuyor. Bağışıklık sistemini güçlendiren besinlerle grip ve soğuk algınlığına yakalanma riskini azaltabilir, hasta olduktan sonra iyileşme sürenizi kısaltabilirsiniz. Peki hangi besinler grip ve soğuk algınlığına iyi geliyor? İşte bu sorunun cevabı...
Medline Adana Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Meriç Zeydan, grip ve soğuk algınlığının özellikle aşırı soğuk havalarda neredeyse bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini belirterek, “Söz konusu can sıkıcı hastalıklardan bazı basit tedbirler ile korunmak mümkün” diyerek önerilerde bulundu.
Bağışıklık sistemini güçlendirerek, grip ve nezle gibi hastalıklardan korunabilmek mümkün! İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzm. Dyt. Sinem Usuk, açıkladı. Peki, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için neler yapmalıyız? İşte yanıtı...
Havaların soğumasıyla birlikte,kapalı alanda geçirdiğimiz vakit artarken bunun bir sonucu olarak fiziksel aktivitemiz azalıyor. Yaşam tarzımızın yanı sıra beslenme ve su tüketim alışkanlıklarımız da değişiyor, hastalıklara yakalanma riskimiz de artıyor. Özellikle bu dönemlerde bağışıklık sistemimizi korumak ve güçlendirmek daha da önem kazanıyor.
Çocuklar için özellikle okulların açılması ve mevsimsel değişiklik faktörü ile birlikte hastalık dönemi başlamış oldu. Mevsim geçişlerinde karşımıza çıkabilecek hastalıklardan çocuklarımızı korumanın en etkili yollarından biri ise bağışıklık sistemini kuvvetlendirmekten geçiyor.
Sabah erken saatlerde güne başlarken soğuğa maruz kalıp, öğleden sonra sıcak hava ile temas etmek, ince ve kalın giysiler arasında kararsız kalmak bahar aylarında sıkça yaşanıyor. Mevsim geçişleri sırasında gün içerisinde meydana gelen ani ısı değişimleri hazırlıksız yakalıyor ve bu durum pek çok hastalığa yol açabiliyor.
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Musa Bostancıoğlu, Eylül döneminde çocuklarda sık karşılaşılan soğuk algınlığı, nezle ve grip gibi hastalıklara karşı ebeveynleri uyardı.
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: - "Dünyada her yıl yaklaşık 500 bin kişi grip nedeniyle hayatını kaybediyor. Bu rakam, salgın yıllarında çok daha yüksek sayılara çıkabiliyor. Ölümlerin yaklaşık yüzde 5-10'unu ise çocuklar oluşturuyor" - "Aşı ile gribi yüzde 50 önlüyor, yüzde 80'in üzerinde de hastalığın ağırlaşmasını engelleyerek ölümleri önleyebiliyoruz"
Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Uğur Muşabak: - "Alerji, polen duyarlılığı varsa genellikle polenlerin yoğunluğunun artışıyla hapşırma, burun akıntısı, burun ve gözlerde kaşınma, sulanma ve şişme gibi birtakım belirtilerle ortaya çıkabiliyor" - "Bazı hastalar sık hastalandıklarını, antibiyotik kullanmalarına rağmen iyileşemediklerini söylüyor. Bu durumda iki şeyin akla gelmesi gerekiyor, bağışıklık yetmezliğiyle ilgili bir problem ya da alerjik bir durum var"
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Şenol: - "Ülkemizde 2018-2019 dönemi için kasım sonlarından başlayan ve şu günlerde de yüksek düzeyde izlenen bir mevsimsel grip söz konusudur" - "Bu, 2009 yılından beri mevsimsel grip etkeni olarak tanımladığımız virüs, domuz gribi salgınının etkeninden türemiş olmakla birlikte artık H1N1 olarak tanımladığımız influenza A virüsünün bir alt türüdür. Yani artık domuz gribi diye bir şey söz konusu değil"
Soğuk havalarda kapalı ortamlarda bulunulması grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi bulaşıcı hastalıkların görülme sıklığını artırıyor. Ancak nezle ve soğuk algınlığı arasındaki farkın bilinmesinin tedavi açısından büyük önem taşıdığını söylüyor. Peki grip ve nezle arasındaki fark nedir? İki hastalık birbirinden nasıl ayırt edilir? Nezle ve gripten korunmak için ne yapmak gerekir? İşte nezle ve grip belirtileri ve tedavisi ile ilgili bilinmesi gereken detaylar...
Kış aylarında soğuk algınlığı ile gelen hastalıkların artması antibiyotik kullanımını da artırıyor. Ancak sağlık uzmanları antibiyotik kullanımından önce doğal yöntemlere başvurulması gerektiğini düşünüyor. Antibiyotik kullanmadan da bağışıklık sistemini güçlendirmenin mümkün olduğunu söyleyen Fitoterapi, Beslenme ve Diyet Uzmanı Şeyda Sıla Bilgili, özellikle kış aylarında tüketilecek 10 doğal antibiyotik sayesinde hastalıklardan korunulabileceğini anlattı. İşte detaylar...
Bazı basın yayın organlarında yer alan "gergedan virüsü" ya da "gergedan gribi" şeklinde dünyanın hiçbir yerinde bir isim olmadığı, söz konusu virüsün yıllar önce tanımlanan ve nezleye yol açan "rhinovirüs" olduğu belirtildi - HÜ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: - "Maalesef tercüme ederken burunla ilgili virüs yerine gergedan virüsü diye tercüme edilmiş. Bu isimlendirme doğru değil. Ne 'gergedan virüsü' ne de 'gergedan gribi' diye bir şey var" - "Daha önce bazı griplerde bu tip isimlendirmeler kullanıldı ama bunun bir dayanağı vardı. Örneğin kuş gribi denildi çünkü kuşlardan bulaşıyordu ya da domuz gribi denildi çünkü domuzlardan bulaşıyordu ama gergedan virüsü diyemeyiz çünkü gergedandan bulaşan bir virüs yok" - "Daha tehlikeli bir isimlendirme ise 'gergedan gribi'. Halbuki rhinovirüs nezle yapar, grip yapmaz daha hafif bir hastalık yapar"
Kış aylarında soğuk havaların etkisiyle kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunma sıklığından dolayı çocuklarda vücut direnci daha hızlı düşer ve hastalık kaçınılmaz olur. Ancak küçük çocuklarda vücudun bağışıklık kazanması için bu hastalıkları geçirmesi de gerekir. Ebeveynlerin çocuklarını hastalıktan korumaları için öneriler ve soğuk algınlığı geçiren çocuklara karşı ne yapılması gerektiği anlatıldı.
Kış aylarında özellikle üst solunum yolu enfeksiyonu hastalıkları çocuklarda çok sık görülmektedir. Kapalı ve havasız ortamlarda bulunmak virüs ve bakterilerin hızla yayılmasına neden olmaktadır. Üst solunum yolu enfeksiyonları tedavi edilmediği ve ilerlediği takdirde hastaneye yatmayı gerektirecek kadar ciddi olabiliyor.
Portakal suyundan çinko pastillere, tavuk çorbasından sarımsağa, soğuk algınlığı için birçok ilaç önerisi duymuşuzdur. Peki bunlar gerçekten işe yarıyor mu? Soğuk algınlığı herkesin yakalandığı bir hastalık olarak evrensel özellik taşır. Bu hastalığa sebep olan 200'ü aşkın virüs, neredeyse bir o kadar da ilaç diye önerilen tedavi yöntemi işitmişizdir.Evde uyguladığımız tedavilerin amacı bağışıklık sistemini güçlendirmektir. Vücudumuza virüs girdiğinde iki savunma mekanizmasıyla karşılaşır.
Kış aylarıyla birlikte özellikle çocuklarda sık görülen üst solunum yolu enfeksiyonlarında artış görülmektedir. 65 yaş üstü erişkinlerde ise hastalığın seyri daha ağır olabiliyor. Hastalıklardan korunmada aşıların önemi tartışılmazken güçlü bir bağışıklık için yapılması gerekenler ve kış hastalıklarından korunmanın ipuçları anlatıldı.
Gastronomi kenti Gaziantep'in tescilli ve en eski lezzetlerinden olan beyran, soğuk havalarda bağışıklık sistemini sağlamlaştırarak soğuk algınlığı ve gribe karşı adete siper oluyor - GAÜN Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Araz: "Beyranın genel olarak bağışıklık sistemini güçlendirdiğini nezle, girip ve soğuk algınlığı gibi durumlarda kolay iyileşmeyi hızlandırdığını söyleyebiliriz"
Grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi bulaşıcı hastalıklar da sonbahar aylarında en sık görülen hastalıklar arasında yer alıyor. Havaların soğumasıyla kalabalık ve kapalı ortamlarda geçirilen zamanlar da artınca hasta olmamak neredeyse imkansız oluyor. Ancak Prof. Dr. Murat Topak, bu hastalıkların önlenmesinin mümkün olduğunun altını çizerek bazı önerilerde bulunuyor.
Hava değişimlerinin yaşandığı sonbahar ayları hastalıkları da beraberinde getiriyor. Farklı sebeplerden dolayı baş gösteren sonbahar enfeksiyonları özellikle çocukları tehdit ediyor. Nezle, grip, faranjit, orta kulak iltihabı vb pek çok hastalığa sebep olan sonbahar enfeksiyonlarına karşı nasıl tedbir almak gerekiyor? Dr. Koray Akay, sonbahar enfeksiyonlarının neden özellikle çocukların etkilendiğini anlattı.
Sonbahar hastalıkları mevsim değişikliklerinde pek çok kişinin korkulu rüyası haline geliyor. Özellikle nezle, grip, farenjit gibi hastalıklarla başa çıkmaya çalışan kişiler kalabalık ortamlarda bulunuyorsa sonbahar hastalıklarına yakalanmaları da kaçınılmaz oluyor. Ancak sonbahar hastalıklarından korunmak mümkün. Peki sonbahar hastalıklarından korunmak için neler yapmak gerekir? Sonbahar hastalıkları nelerdir?
ABD'de yaşayan kadın, geçirdiği trafik kazasından sonra yıllarca hiç durmadan akan burnu için çalınmadık kapı bırakmadı. En sonunda doktorlar, kadının burnunda akanın beyin sıvısı olduğunu anladı.
Hapşırma nöbetleri, burun akıntısı, gözlerde kızarma ve sulanma… Halk arasında “saman nezlesi” olarak bilinen alerjik nezle yaşam kalitesini ciddi boyutlarda etkileyebilecek kadar şiddetli olabiliyor. Üstelik ortak belirtileri nedeniyle ‘soğuk algınlığı’ ve “grip” ile karıştırılıp, ‘nasıl olsa geçer’ düşüncesiyle ihmal edilebiliyor. Tedavide geç kalındığında da alerjik astım veya sinüzite dönüşebiliyor!
Bağışıklık sisteminin ani ısı değişikliklerine uyum sağlayamaması nedeniyle enfeksiyon rahatsızlıklarının arttığını, bu rahatsızlıkların solunum yollarını olumsuz etkilediğini söyleyen Op. Dr. Yusuf Orhan Uçal, "Grip ve nezle birbiriyle sık sık karıştırılıyor. Oysa aralarında oldukça derin farklar var ve tedavi süreçleri de farklı" dedi.
Grip, nezle, öksürük gibi kış aylarında ortaya çıkan rahatsızlıklar için üretilen ilaçların yanı sıra şeker, tansiyon, tiroit gibi sağlık sorunlarına uygun ilaçlar da bulunur.
Sağlıklı ve uzun bir ömür için bağışıklık sistemimizin güçlü olması çok önemli. Özellikle de grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının kapımızı çaldığı sonbahar ile kış mevsiminde. Ancak yetersiz beslenmekten strese maruz kalmaya, sigara tüketiminden kalitesiz uyumaya, hareketsizlikten uzun süre ilaç kullanmaya kadar pek çok etken nedeniyle bağışıklık sistemimiz gücünü yitirebiliyor.
Bahar aylarında polenlerin havaya yayılmasıyla birlikte kaşıntısı, hapşırma, burun tıkanması, gözlerde sulanma gibi alerjik nezle, göz alerjisi belirtileri görülüyor. Alerjik nezle genelde bazısı alınıyor, ancak çocukların okul performansını, öğrenme kabiliyetini düşürüyor.
Nezle, grip, bademcik iltihabı ve sinüzit… Sizi yatağa düşüren hastalık hangisi?
Kar yağışı ve dondurucu soğuk hava nedeniyle uzmanlar, grip ve soğuk algınlığı hastalıkları hakkında uyarırken, bu hastalıklardan basit yöntemlerle korunmanın mümkün olacağını ifade etti.
Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, soğuk algınlığı, nezle, grip gibi viral hastalıklarda antibiyotiklerin etkisi olmadığını söyledi.
Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, havanın soğumasıyla birlikte grip ve nezle salgınına karşı uyardı.
Kadir Doğulu ve Neslihan Atagül önceki gün Nişantaşı'nda bir eczaneden çıkarken görüntülendi.
Baharın gelmesiyle artan göz nezlesinden tozlu ve polenin çok olduğu ortamlar ile kalabalık yerlerden uzak durarak biraz olsun korunulabileceği bildirildi.
Uzm. Dr. Gökhan Tufaner, havaların bir soğuyup bir ısınmasının göz nezlesi vakalarının arttırdığını, zamanında önlem alınmaması halinde gözde uzun süreli hasarların meydana gelebileceğini söyledi.
Baş ağrısı, burun akıntısı ve tıkanıklık… Havaların soğumasıyla birlikte birçok kişi aynı dertten şikayet ediyor. Kış mevsiminde üst solunum yolu enfeksiyonlarında önemli bir artış gözlemleniyor.
Etrafınıza şöyle bir bakın. Herkes ya öksürüyor ya boğazı ağrıyor ya da hapşırıyor.
KBB Uzmanı ve Baş-Boyun Cerrahı Doç. Dr. Seyhan Alkan, burun tıkanıklığı, akıntı, hapşırma yapan ve tedaviye rağmen iyileşmeyen inatçı alerjik nezlede ışık tedavisinin iyi sonuç verebileceğini söyledi
Kış aylarının yaklaştığı şu günlerde grip veya nezle vakaları da yaygınlaşıyor.
Burun tıkanıklığı, inatçı öksürük, burun ve geniz akıntısı 10 günden fazla sürüyorsa sinüzitten şüphelenmek gerekiyor.
Denizli Devlet Hastanesi'nden Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Davut Özbay, son dönemde sıcakların etkisiyle göz nezlesi veya kızarması olarak bilinen viral konjonktivit hastalığının arttığını söyledi.
Havaların soğumasıyla sık görülen alt ve üst solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotik tedavisinin hastalığın türüne göre uygulanması ve gereksiz kullanımlardan kaçınılması gerektiği belirtildi.
Kış ayının gelmesiyle birlikte gribal enfeksiyonlarda artış gözlenirken, uzmanlar aynı mekanda bulunan insanlara dahi anında bulaşma özelliği bulunan hastalıkla ilgili uyarılarda bulunuyor.