Evlerde sıklıkla kullandığımız çamaşır ve bulaşık deterjanlarındaki risklere dikkati çeken Prof. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, “Deterjanların içinde bulunan kimyasallar, deri bariyerimizde bulunan proteinlerin düzenlenmesini bozduğu ve alerjik proteinlerin üretimini tetiklediği kanıtlanmıştır. Bu durum atopik dermatit, alerjik rinit gibi hastalıkların yanı sıra besin alerjilerinin gelişimine de zemin hazırlamaktadır” dedi.
Endoskopi ve kolonoskopi gibi işlemlerin erken teşhis ve bazen de tedavi için kullanıldığına dikkati çeken Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Esin Korkut “Erken teşhis amaçlı endoskopi ve kolonoskopi yapılması önerilir. Kolonoskopi, kolon kanseri tanısında en güvenilir yöntemdir. Ayrıca polip ve benzeri kanser öncesi lezyonların saptanıp alınmasını sağlayarak hastaları kanserden korur. Kolon kanserinden korunmak için 45 yaşını aşmış herkese kolonoskopi önerilir” dedi.
Suyun insan sağlığı için önemi ve faydaları hakkında uyarılarda bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Betül Yurdakul, “Eklem aralıklarında kayganlığı sağlayan sıvı bileşeninde de su bulunur. Yeterince su içmediğimizde eklem arası sıvılarla birlikte eklem kayganlığı da azalır. Bu da eklem ağrılarına, hareket sırasında eklemlerden ses gelmesine neden olur. Tedavi edilmezse eklem yüzeyleri aşınıp kalıcı eklem bozuklukları oluşabilir. Ağrısız hareket etmek için su içmek en basit önlem” dedi.
Kışın soğuk ve hastalıklar yüzünden insanlar hemen sıcak içeceklere sarılıyor. Ancak kışın tüketilen aşırı sıcak içeceklerin ileriki yıllarda kanser riski oluşturduğunu söyleyen Prof. Dr. Vedat Göral “65 derecenin üstünde her gün çok sayıda tüketildiğinde yemek borusunda yanma, erozyon, tahriş ile ortaya çıkan özofajit tablosuna yol açıyor. İleriki yıllarda yemek borusunda ve gırtlakta kanser riski oluşturuyor. İçilen çay veya diğer içeceklerin sıcaklığı 65 derecenin altında olmalı” dedi.
Bebekler, hassas ve narin bir yapıya sahiptir. Bu yüzden çoğu rahatsızlığa karşı savunmasızlardır. Yetişkinlerde görülen birçok hastalık, bebeklerde de görülebilir. Bu hastalıklar arasında en yaygın görüleni reflüdür. Reflü, mide hastalıklarından biridir. Mide içeriğinin yemek borusuna veya ağza geri gelmesi olarak tanımlanır. Peki, bebeklerde reflü belirtileri nelerdir, bebeklerde mide reflüsü tedavisi nasıldır?
Mide, vücudumuzdaki en çabuk etkilenen organlardan bir tanesi olarak bilinmektedir. Özellikle gebelik gibi hassas olan dönemlerde hamileliğin ilk belirtilerinden birisi olan mide bulantısı ve mide yanması oldukça sık karşılaşılan bir rahatsızlıktı olarak karşımıza çıkar. Özellikle hamilelik döneminde görülen ilk belirtilerden bir tanesidir. Bebek anne karnında büyüdükçe anne adayının mide yanması şikâyetleri de artabilir. Peki, hamilelikte mide yanması neden olur?
Hamilelik döneminde kadınlar hormonal değişiklikler yaşadığı için pek çok rahatsızlıkla karşılaşabilir. Bu sorunlardan bazıları gebeliğin doğal seyri iken bazıları için mutlaka bir hekime danışmak gerekir. Gebeliğin ilk aylarında mide bulantısı ile birlikte mide yanması hissetmek de normaldir. İlk aylarda hafif olan bu yanma, hamileliğin ikinci ve üçüncü trimestlerinde daha yaygın görülebilir ve şiddetli hissedilebilir. Peki, gebelikte mide yanmasına iyi gelen yiyecekler nelerdir?
Hamilelik döneminde yaşanması muhtemel çeşitli durumlar vardır. Mide yanması şikâyeti de yaşanabilecek durumlar arasındadır. Anne adaylarını zorlayan süreçlerden olan mide yanması sıklıkla karşılaşılan şikâyetler arasındadır. Hamilelik sürecini daha kolay geçirebilmek amacıyla mide yanması sorununun çözümleri anne adayları tarafından araştırılır. Peki, hamilelikte mide yanmasına ne iyi gelir?
Kanserin türüne göre belirtileri de değişiklik gösteriyor. Genel kanser belirtilerinin yorgunluk, iştah kaybı, geçmeyen vücut ağrıları olduğu bilinse de bazı tehlikeli kanserlerin belirtileri görmezden gelinebiliyor. Özofagus kanseri belirtileri de önemsiz görülebiliyor veya başka hastalıklarla karıştırılabiliyor. Uzmanlar yemek sırasında görülen kanser belirtilerine karşı uyarıyor.
Çay, Türk kültürünün vazgeçilmez içeceği olarak görülüyor. Günün her saatinde sevilerek tüketilen çaylar yaz kış fark etmeden ocağın üzerinde yerini alıyor. Uzmanlar çayın faydalarının yanı sıra çok tehlikeli zararı olduğunu da açıkladı. Çayı yanlış içmenin kanser riskini 5 kat artırdığı öğrenildi.
Birçok cinsel problem bulunuyor. Erektil disfonksiyon da toplumda en sık görülen cinsel problemler arasında yer alıyor. Bu durumu yaşayan erkekler ilk olarak oldukça popüler olan viagrayı kullanmayı düşünüyor. Yapılan araştırmalara göre viagra sadece cinselliğe değil kansere de iyi geliyor.
Konya'da henüz 4 günlükken bebeğe müdahale eden çocuk cerrahisi ve ürolojisi uzmanı Prof. Dr. Engin Günel:
- "Yapılan operasyon, çocuk cerrahisi ameliyatları içindeki en riskli olanlarından. Çünkü hastanın göğüs boşluğunu açarak yani akciğerlerini ilgilendiren sahada yaptığımız bir ameliyat"
- Hastanenin yenidoğan yoğun bakım ünitesi sorumlusu Prof. Dr. Rahmi Örs:
- "Ameliyat sonrası bakımla bebeğin beslenmesi yavaş yavaş artırıldı. Sonrasında annenin direkt beslemesine izin verildi. Ameliyattan sonra yaklaşık iki haftalık bir süreci burada geçirmiş olduk"
Afyonkarahisar'da, aniden başlayan kızarma ve öksürük şikayetiyle hastaneye götürülen 3,5 yaşındaki çocuk, paraların çıkarılmasıyla rahat nefes aldı
- Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Ali Tuncer:
- "Çocuklarda yabancı cisim aspirasyonları en çok görülen ev içi kazalardan birisidir. Bayramda parayı bilmeyen çocuklara bozuk para vermeyin. Çocuklar, oynarken parayı yutabiliyor"
Fıstık ezmesi spor ya da diyet yapan kişilerin alışveriş listesinin başında geliyor. Birçok alternatifle tüketilen fıstık ezmesinin zararları ise pek çok kişi tarafından bilinmiyor.
Çay, ülkemizin 'Milli içeceğidir' desek yanlış olmaz. Günün her saati yemekten önce yemekten sonra fark etmeden ikram edildiği an çay içmeye hazır oluruz. Bazı evler var ki kafe gibi demlikler ocaklardan hiç inmiyor! Ancak çayla ilgili görmezden gelinen çok önemli bir ayrıntı ortaya çıktı. Çay içmek her ne kadar keyifli olsa da çok ciddi zararları olabileceği belirtiliyor. Özellikle çay demleme şeklini tekrar gözden geçirmenizde fayda var. Uzmanlar çayın ölümcül tehlikesiyle ilgili uyarı yaptı.
İstanbul Fatih'te hamburger yerken boğazına yemek kaçan kadın müşteri, restoran yöneticisi tarafından kurtarıldı. İlk yardım eğitimi aldığı öğrenilen yöneticinin müşteriyi kurtarma anları güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.
Bazen yemek yerken alınan gıdalar, yabancı cisimler soluk borusuna kaçabiliyor. Özellikle çocuklarda bu durum çok daha sık yaşanıyor. Yiyeceklerin ve yabancı cisimlerin soluk veya yemek borusuna kaçması çok ciddi sorunlar yaratıyor. Böyle durumlarda bilinçli müdahale hayat kurtarıyor. Bu müdahaleleri öğrenmek için detaylar…
Besinleri yutmakta zorluk mu çekiyorsunuz? Yediklerinizin yemek borunuzda kaldığını mı hissediyorsunuz? Yemek sonrasında öksürük atakları mı geçiriyorsunuz? Eğer bu sorunları yaşıyorsanız, adını belki de ilk kez duyacağınız ‘Akalazya’ hastalığınız olabilir!
Mardin'de akşam yemeği esnasında yediği turpun yemek borusunu deldiğini düşünerek hastaneye giden Hasan Nas, incelemelerin ardından şaşırtan gerçeği öğrendi. Nas, gerçekleştirilen başarılı operasyon sonrası 3 gün sonra sağlığına kavuştu. Üç farklı bölüm uzmanının müdahalesiyle sağlığını geri kazanan talihsiz adam, "Eskisi gibi yiyip içebiliyorum, çok rahatladım" diyerek doktorlara teşekkür etti.
Kanada'nın Montreal kentindeki Çocuk Hastanesi'nde cerrahlar, bir çocuk hastada doğuştan kusurlu yemek borusunun üst ve alt kısımlarını mıknatıslar kullanarak tutturmayı başardı.
Adana'da yemek borusu olmadan dünyaya gelen 3 yaşındaki Muhammed, sadece karnından beslenebiliyor. Küçük çocuğun içtiği sıvı gıdalar boğazındaki delikten geri dökülürken annesiyse biran önce evladının ameliyat olmasını istiyor.
Sivas'ta soluk ve yemek borusundan yabancı cisim çıkaran doktor, koleksiyon haline gelen cisimlerle ilgili bilgi verdi. Görenleri şaşkına çeviren cisimlerin arasında en dikkat çekici olansa 13 santimlik bir çivi oldu.
Merhabalar değerli okurlarımız, bu yazımızda sizlerle adını aslında pek de sık duymadığınız ve belki de ilk defa hakkında bir şeyler okuyacağınız Akalazya hastalığı ile ilgili bilgiler sunuyoruz. Sindirim sisteminin önemli elemanlarından olan yemek borusunda meydana gelen ender rahatsızlıklardan olan Akalazya Hastalığıyla ilgili daha fazla bilgiyi yazımızda bulacaksınız.
Tekirdağ'da yemek borusuna çengelli iğne kaçan 7 aylık bebek, hastanede yapılan operasyonla kurtarıldı. Ucu açık iğne yemek borusuna takılan bebeğin sağlığının iyi olduğu öğrenildi.
'Özefagus atrezisi' yani yemek borusunun doğuştan kapalı olma durumu yenidoğan Gökçe Çelik'in henüz 2 günlükken ameliyat olmasına neden oldu. 31 haftalıkken bin 300 gram olarak dünyaya gelen minik Gökçe, başarılı bir ameliyat geçirdi. 55 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra yaşam mücadelesini kazandı. Zorlu geçen günlerin sonunda bebeklerine kavuşan Mahmut ve Sezen Çelik çifti, “Bebeğimiz yaşam mücadelesini kazanarak bize rahat bir nefes aldırdı” sözleriyle mutluluklarını dile getirdi.
Yemek borusu kapandığı için yıllardır beslenemeyen Nijeryalı hasta, Türkiye’de sağlığına kavuştu. 44 kilo geldiği hastanede yemek borusunda mıknatıslarla açılan kanal sayesinde yemek yiyebilen hasta 64 kiloya yükseldi.
Ordu’da yemek borusundaki darlık nedeniyle doğduğu günden beri katı yemekleri yiyemeyen 58 yaşındaki Dursun Demir, yemek borusuna uygulanan endoskopik işlem sonucunda ilk sağlıklı lokmasını yedi.
İstanbul'da 45 yaşındaki Turan Pütün, gasrit problemi nedeniyle yakınlarının tavsiyesi üzerinde çiğnemeden bir diş sarımsak yuttu. Yemek borusuna takılan sarımsağı 3 gün boyunca kendi yöntemleri ile midesine indirmeye çalışan ancak başarılı olamayan Pütün, tıbbi müdahale ile sağlığına kavuştu. Doktor Prof. Dr. Vedat Göral "Dolayısıyla sarımsak birkaç gün daha kalsaydı, hayati tehlikeye yol açabilirdi. Yemek borusunda delinme, kanamalara yol açabilirdi." diye konuştu.
Adana'da 10 yıl önce kanser teşhisi konulan ve zorlu tedavi süreciyle hastalığı yenen Abdurrahman Bulut, yediği gıdaların akciğerine kaçması nedeniyle yemek borusuna takılan metal stentlerden de 9 yıl sonra kurtulmanın sevincini yaşadı
- Vaktinin çoğunu hayatından ümit kesildiği dönemde dünyaya gelen ve adını taşıyan torunuyla geçiren Bulut, ikinci baharını yaşamaya başladı
- Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü:
- "Hastamızın yemek borusu lime limeydi, kevgir gibi delikler vardı. Yediği her şey akciğerine gidiyordu. 2010 sonunda ilk stenti taktık. Daha sonra hemen her yıl bir stent, ayrıca eriyebilen toplam 9 stent taktık. Artık yemek borusundaki deliklerin hepsi kapandı, normal beslenmesini yapıyor"
Adana'da 10 yıl önce kanser teşhisi konulan ve zorlu tedavi süreciyle hastalığı yenen Abdurrahman Bulut, yediği gıdaların akciğerine kaçması nedeniyle yemek borusuna takılan metal stentlerden de 9 yıl sonra kurtulmanın sevincini yaşadı
- Vaktinin çoğunu hayatından ümit kesildiği dönemde dünyaya gelen ve adını taşıyan torunuyla geçiren Bulut, ikinci baharını yaşamaya başladı
- Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü:
- "Hastamızın yemek borusu lime limeydi, kevgir gibi delikler vardı. Yediği her şey akciğerine gidiyordu. 2010 sonunda ilk stenti taktık. Daha sonra hemen her yıl bir stent, ayrıca eriyebilen toplam 9 stent taktık. Artık yemek borusundaki deliklerin hepsi kapandı, normal beslenmesini yapıyor"
Balıkesir'de 1 yaşındaki bebeğin yemek borusuna saplanan çengelli iğne, endoskopik yöntemle çıkarıldı. Yaklaşık bir haftadır yutkunma ve beslenmesinde sorunlar yaşayan erkek bebek, ailesi tarafından özel bir hastaneye getirildi.
Yemek borusu olmadan doğan bebek, operasyonla sağlığına kavuşturuldu
- Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Fikret Ersöz:
- "Hastamız 8'inci günde ağızdan beslenmeye başladı"
Denizli'de, yemek borusu kanserine yakalanan kişi, üniversite hastanesinde kapalı yöntem ameliyatla, midesinden parça alınarak yapılan yemek borusu ile iyileşti
Denizli'de, yemek borusu kanserine yakalanan kişi, üniversite hastanesinde kapalı yöntem ameliyatla, midesinden parça alınarak yapılan yemek borusu ile iyileşti
Ankara'da yemek borusu kanseri olan iki hasta, karın ve göğüs boşluğundan açılan deliklerden girilerek mideden yapılan 30 santimlik yemek borusuyla sağlığına kavuştu
- 73 yaşındaki Ali Rıza Özkan ve 77 yaşındaki Muzaffer Göner isimli iki hasta, yaklaşık 8 saat süren operasyonun ardından sağlığına kavuştu
- Doç. Dr. Fatih Can:
- "Bu ameliyatları son yıllarda birçok alanda tercih edilen ve kapalı olarak bilinen endoskopik yöntemle gerçekleştiriyoruz. Hastanın karnından ve göğüs boşluğundan açılan üç delikle kanserli kısmı çıkarıyor daha sonra da yemek borusu işlevi görecek şekilde mideden bir yemek borusu oluşturuyoruz"
- "Hem sigara içilmesi hem de alkol tüketimi, yemek borusu kanseri riskini ciddi şekilde artırıyor. Salamura gıdalar, tuzlu gıdalar ve çok sıcak yemek ve içecek tüketiminden de uzak durmak gerekir"
- Muzaffer Göner:
- "9 saat sonra ameliyattan çıktım. Ameliyatın üzerinden bir hafta geçmesine rağmen beslenmeye de başladım. En çok çayın kokusunu özlemiştim. İki aydır neredeyse çay içemiyordum. Tamamen iyileşince Erzurum'un dağlarında da gezeceğim"
Bazen, boğaz, yemek borusu veya ses tellerinde yeme, içme, çiğneme, yutkunma veya konuşma gibi sorunlara neden olabilen ülser olabilir. Birçok durum ve nedenden dolayı boğaz, yemek borusu ve ses tellerinde ülser gelişebilir. Boğaz ülserlerinin tedavisi ve yönetimi onlara neyin sebep olduğuna bağlıdır.
Yemek borusu kanseri dünya en sık görülen 8. kanser türüdür. Uygun hastada, kanserinin yerine seviyesine göre hangi yöntemle cerrahi tedavi yapılacak ona karar verilir.
ABD'de dokuz yaşındaki bir kıza başarılı geçen ve çok nadir olduğu belirtilen bir ameliyatla, yemekborusunun da aralarında bulunduğu altı organ nakli yapıldı.
Çoğunlukla mide yanması şikayetiyle ortaya çıkan reflü, kilolu ve hareketsiz yaşam tarzına sahip olanlar ile Batı tarzı beslenenlerde daha sık görülüyor.