Uzmanlar, ailede sigara kullanımının özellikle anne ve babası sigara için çocukların psikolojilerini bozduğunu açıkladı.
Fareler üzerinde yürütülen araştırma ve klinik verilere göre, hiçbir tedaviye yanıt vermeyen ağır depresyona karşı genetik terapinin yeni ve etkili bir silah olabileceği düşünülüyor.
Yapılan araştırmada, insan ve fare tükürüğünde doğal olarak bulunan, morfin kadar etkili ağrı kesici özelliğe sahip ''opiorfin'' adlı molekülün depresyona karşı da etkili olabileceği ortaya kondu.
Güneş ışığının azalmasıyla pek çok kişinin melankolik bir ruh haline eğilim gösterdiğini belirten uzmanlar, bu dönemde psikolojik olduğu kadar fizyolojik dengenin de alt üst olduğunu bildiriyor.
"Piyangodan para çıkacak" beklentisinin ciddi kırılma ortaya çıkarabileceği ve bunun da depresyona yol açabileceği belirtildi.
Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi 13. Psikiyatri Kliniği Şefi Doç. Dr. Kemal Sayar, yapılan araştırmalara göre, depresyonun artış eğiliminde olduğunu belirtti.
Depresyon, toplumda görülme sıklığı en çok olan bozukluklar arasında yer alıyor. Bir kişinin hayatı boyunca depresyonla yüzleşme olasılığı, kadınlarda %10-25, erkeklerde ise %5-12 arasında.
Son zamanlarda dışarıda bir gezinti yapıp çevredeki insanları izleme imkanı bulursanız, hemen hemen herkeste bir acelecik, sinir tahammülsüzlük ve bencillik olduğunu görürsünüz. Nörolog Doç. Dr. Serdar Dağ, Mynet okurları için yazdı.
Bilimsel araştırmalar, depresyonun ileri yaşlarda şeker hastalığına yol açabileceğini ortaya koydu.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cihangir Uyan, kalp hastalarının gribe karşı dikkatli olması gerektiğini söyledi.
Başlarına gelen kötü olaylar, yoğun iş stresi, girilen bunalımlar ve menfaat çatışmaları gibi etkenlerin sonunda kişilerin girdiği depresyondan ancak benliklerini bırakarak kurtulabilecekleri bildirildi.
Ekonomik, sosyal ve kişisel sorunlar nedeniyle yetişkinlerin yaşadığı depresyonun, çocuklara da yansıdığı bildirildi.
Halk arasında binbirdelik otu olarak da bilinen kantaron otu çayının doğal depresyon ilacı olduğu bildirildi. Kantaron otu depresyon için faydalı olduğu kadar mide ülseri ve vücutta oluşan yaralara da iyi geldiği için vatandaşlar tarafından tercih ediliyor.
Sonbaharda depresyona girme riskinin arttığı ve bu mevsim depresyonun 17-25 yaş grubunda daha sık görüldüğü belirtildi.
Tatil günlerinin sona ermesiyle birlikte tatili biten insanların depresyon yaşadıkları, özellikle tatil dönüşü sendromu olarak nitelendirilen kızgınlık, sinirlilik, yorgunluk, bezginlik ve sosyal etkinliklere karşı istek kaybının ortaya çıktığı belirtildi.
İsveçli psikologlar, psikolojik rahatsızlıkların e-maille tedavisinin yüz yüze görüşmeye göre daha ucuz bir alternatif olabileceğini açıkladı. İsveç'in güneydoğusundaki Norrkoeping Üniversitesi'nden bir araştırma grubu, 90 depresyon hastasını ülkede ilk kez uygulanan bir yöntemle, e-mail kullanarak tedavi etti.
Gaziantep Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haluk Savaş, doğum sonrası ortaya çıkan depresyonun, çoğu zaman dikkat çekmediğini, tanınmadığını ve bu nedenle tedavi edilemeyebileceğini söyledi.
Ağır depresyon belirtileri gösteren yaşlılarda alzheimer riskinin artabildiğini belirleyen uzmanlar, "Özellikle kendilerini yalnız hisseden yaşlılarda depresyon riski artıyor" dedi.
Depresyon, günümüz insanının yakasını bırakmıyor. Uzmanlar, ekonomik sebeplerden ve genetik yatkınlıktan kaynaklanan depresyon hastalığında kadınların büyük bir risk altında olduğunu söylüyor. Amerikan Gıda ve İlaç Derneği'nin (FDI) geçtiğimiz yıllarda yaptığı, depresyon tedavisinde kullanılan anti-depresan ilaçların intihara yönelttiği açıklaması ise, kafaları karıştırmaya devam ediyor.
Depresyonun sadece yetişkinlerde görülmediğini belirten uzmanlar, anne-babaları, çocuklardaki depresyon işaretleri konusunda dikkatli olmaya çağırıyor.
İngiliz bilim adamları, Prozac benzeri anti-depresif ilaçların bazı kanser türlerinin tedavisinde kullanılabileceğini ortaya çıkardı.
Doğumdan sonraki 6 haftalık yani 40 günlük süreyi kapsar. Bu dönem toparlanma dönemidir. Kolay veye zor, normal veya sezeryan her ne şekilde olmuşsa doğum sonrası vücudun yenilenme ve iyileşme dönemidir.
Almanya'da yapılan bir araştırmaya göre, 5 kişiden biri depresyon geçiriyor.
Ağrı ve depresyon çok sık görülen evrensel bir yakınmadır. İnsanoğlunun acı ve ızdırap çektiğinin ifadesidir. İkisinde de ruhsal ,bedensel ve sosyal süreçler iç içedir. Kısaca depresyon sinir sisteminin nezlesidir diyebiliriz fakat ruh hastalığı kesinlikle değildir.
"Ağzından çıkanı kulağın duysun!" Bu söz, gençlik yıllarımızda sık sık, azar tonlamasıyla işittiğimiz bir sözdü. Aradan yıllar geçip, azar tonlamaları unutulunca, geriye kalan bu türden özdeyişler önem kazanır. Yaşam size, bu sözlerin önemini kanıtlamak ister gibidir adeta ve kanıtlar da. Yukarıdaki söz son yıllarda yeterince söylenmiyor mudur nedir, ağızdan çıkanları kulaklar pek duymaz oldu!
Çocukların yanı sıra bebeklerin de 6 aydan sonra depresyon riski yaşadığını belirten uzmanlar, "Anne ya da anne gibi bağlandığı kişiden ayrılan bebeklerde, ayrılmadan hemen sonra çok şiddetli ve uzun süreli ağlamalar izlenir. Bu ağlamaların ardından sessizlik ve küskünlük ortaya çıkar" uyarısında bulundu.
Zonguldak İl Sağlık Müdürü Murat İlikhan, çocuklara davranış biçimlerine dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatarak, anne ve babaları depresyona karşı uyardı.
Annelerin yüzde 10'unun doğumdan sonra şiddetli depresyon geçirdiğini ve hayattan keyif alamadığını belirten uzmanlar, "Doğumun neden olduğu fizyolojik hormonal değişikliklerle psiko-sosyal faktörler depresyona neden oluyor" dediler.
Sezaryenle doğumun, doğumdan sonra annede depresyon riskini azaltmadığı bildirildi.
Psikoloji uzmanları, kış mevsiminde "karamsarlığa kapılmayın" tavsiyesinde bulundu.
Psikiyatri uzmanı Bekir Tasalı, arabesk müziğin popülaritesinin, Türk toplumunun duygusal yapısının çok güçlü olmasından kaynaklandığını söyledi.
Depresyonun, uzun süre devam eden derin üzüntü hali, durgunluk, güçsüzlük, isteksizlik, karamsarlık, konuşma ve hareketlerde yavaşlama şeklinde ortaya çıktığı, kadınların yüzde 20'sinde, erkeklerin yüzde 10'unda, ergenlerin de yüzde 5'inde görüldüğü belirtildi.
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Hakkı Şahinler, "Tatil beklentisi çok yüksek olan kişiler, umduklarını bulamayınca yoğun bir depresyona girer" dedi.
Uzmanların yaptıkları araştırmalara göre, mevsimlerin insanın ruh sağlığını büyük ölçüde etkilediği ve ruhsal bunalım olarak bilinen depresyonun kış mevsiminde arttığı ortaya çıktı.
Yeni doğum yapmış annelerin yaklaşık % 80 ni hafif derecede çökünlük, anksiyete ve gerginlik hissederler. Ayrıca çok yorgun ve bitkin olmalarına rağmen uyuma ve dinlenme zorluğu çekerler. Bu tür depresyon durumu sadece birkaç saat veya birkaç gün sürer ve daha sonra kendiliğinden geçer.
Uzmanlar, yaklaşan kış mevsimi öncesi insanları kış depresyonuna karşı uyarıyor. SSK Erzurum Bölge Hastanesi Asabiye Servisi Şefi Dr. Mehmet Yavuz, güneş ışığının azalmasının insan psikolojisi üzerinde negatif bir etkisi olduğunu belirterek, kış aylarında günlerin kısalması, güneş ışığının azalması, insanların sürekli kapalı ortamlarda kalmasının psikolojiyi olumsuz etkilediğini söyledi.
Depresyon tanısı konulan hastalarda cinsel işlev bozukluklarının yaşanabileceği bildirildi. Uzmanlar, ancak bu bozukluğun daha önceden varolan başka bir etkenden mi, depresyonun kendisinden mi, tedavide kullanılan antidepresan ilaçlardan mı yoksa bunların tümünden mi kaynaklandığının henüz tam olarak bilinmediğini söylediler.
Yoğun araştırmalara rağmen gerekçeleri henüz tam olarak bilinmeyen 'Depresyon'un belirtileri sadece bitkinlik, sebepsiz üzgünlük veya ağlama krizleri değil. Sağlıklı görünen, sosyal yönleri gelişmiş insanlara da depresyon teşhisi konabiliyor. Bunun belirtisi ise aşırı enerjik olma.
SSK Erzurum Bölge Hastanesi Asabiye Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, acı kırmızı biberin depresyona iyi geldiğini söyledi.
Uzmanlar, sonbaharda havanın erken kararmasının insanlarda sıkıntı ve karamsarlık oluşturduğunu belirterek, sonbahar aylarında kadınların erkeklere oranla daha fazla depresyona girdiğini söylüyor. Psikiyatrist Doç. Dr. Arif Verimli, depresyonun egzersiz, spor, düzenli uyku ve sağlıklı beslenmeyle önleneceğini belirterek, "Önemli olan sonbaharla ilgili ön yargılara kapılmayın mutlu olmak, her şeye pozitif yaklaşmak" dedi.
Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Kırlı, depresyon hastaları için ilk ulaşılan hekimin çok önemli olduğunu söyledi.
'Mutlaka tedavi edilmesi gereken' yaygın bir hastalık olan ve yaşam boyu görülme ihtimali yüzde 18 olarak hesaplanan depresyonun en önde gelen intihar nedenlerinden biri olduğu bildirildi.
Tahıl, sebze ve meyvelerde bulunan çeşitli maddeler ve vitaminlerin, depresyondan tansiyona birçok hastalığa iyi geldiği belirtilirken, bunların kaynağı doğa, bir eczane olarak nitelendirildi.
Dünyaca ünlü Psikiyatr Prof. Dr. Joseph Zohar, depresyonun bedensel değil, beyin kaynaklı bir hastalık olduğunu açıkladı.
Bir bebek doğar doğmaz hemen iki soru soruluyor: Birincisi "Sağlığı nasıl ?", ikincisi ise "Annenin sağlığı nasıl ?" Bu soru ile merak edilen sadece annenin fiziki sağlığı. İşte bu sebeple, "iyi" dendiği an "Doğum Olayı" herkes için bitiyor. Oysa anne için doğumun sadece fiziki aşaması sona eriyor ve belki de mutluluk kadar psikiyatrik bozukluklara da dönüşebilecek bir dönem başlıyor.
Depresyonun yaşlılıkta alzheimer riskini beraberinde getirdiği belirtilirken, Türkiye'de insanları depresyona sokan 18 sebepten 10'un ekonomiyle alakalı olduğu açıklandı.
Araştırmalara göre, depresyon, kalp krizini ve kalp rahatsızlıklarını körüklüyor.
İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre, evlenmeden birlikte yaşama yolunu seçen erkekler, evli olanlara kıyasla daha az psikolojik sorunla karşılaşıyor.
Doğum sonrası annelik bunalımının aile hayatı, anne-çocuk ilişkisi ve çocuk gelişimi açısından önemli bir tehlike oluşturduğu bildirildi. Uzmanlar, doğum sonrası bunalımının özellikle kadının annelik yetisi üzerine etki yaparak çocuğun bilişsel ve duygusal gelişimini kısa ve uzun dönemde olumsuz etkilediğini belirtti.