15 Temmuz Gecesini Anlattılar

Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından organize edilen ‘Tecrübe Konuşuyor İçimizdeki Kahramanlar’ projesi kapsamında, Raif Dinçkök Kültür Merkezi’nde program düzenlendi. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda Veysel Çelikdemir tarafından kum sanatı gösterisinde bulunuldu. Açılış konuşmasını yapan Yalova Valisi Tuğba Yılmaz, o gece iki çocuğuyla vedalaşarak valiliğin önüne geldiğini söyleyerek, “İmanıyla, inancıyla meydanları dolduran, göğsünü siper eden vatandaşlarımız olmasaydı, biz o geceyi belki hala aydınlık sabaha ulaşmayan karanlık bir gece olarak anacaktık. Ama şükürler olsun ki böyle bir millete sahibiz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir kalleşlik yaşanmamıştır, böyle bir kalleşliğe meydan okuyan millet de bulunmamıştır. İki çocuğumla vedalaşıp valiliğe geldiğimde, bizleri bekleyen vatandaşlarımızla göz göze geldik ve dedik ki; biz bu vatanı kolay kazanmadık, kolay kurmadık. Kimseye de teslim etmeyeceğiz. Bu kutsal vatan topraklarında binlerce, yüz binlerce şehidimiz yatıyor. 15 Temmuz gecesi şehitlerimiz de diğer şehitlerimiz gibi kahramanca mücadele ettiler. Korkusuz bir şekilde meydanlara çıktılar. Ellerinde silahları yoktu. Ellerinde bayrakları vardı, yüreğinde imanları vardı. Biz gerçekten o gece çok büyük bir felaketin eşiğinden döndük” dedi.
15 Temmuz gecesi ise Danyal Şimşek, Yusuf Ak ve Abdullah İrgin yaşadıklarını anlattı.
Tankların egzozunu kapattıklarını söyleyen Danyal Şimşek, “Araçlarla Basın Ekspres Yolu’nu trafiğe kapattık. Bu sırada tanklar bizi geçip havaalanına gitmeye çalışıyordu. Tankların önüne geçerek onları durdurmaya çalıştık. Tanklar yavaşlayınca birisi tankların egzozunun kapatılırsa duracağını söyledi. Onun ardından herkes elinde ne varsa egzozu tıkamaya başladı. Sopa, ayakkabı, pet şişe ne bulursa tıkamaya çalıştık. 3-4 dakika sonra da tank durdu. Ardından tankın kapağı kendiliğinden açıldı. İçeriden dumanlar çıkmaya başladı. Egzoz tıkanınca duman içeri gitmiş. Tank durunca, öldüresiye dövmek istedik, bunları parçalama niyetiyle tankın üzerine çıktık, içimizde bir kin vardı. Ama 20 yaşlarında çocukları görünce acıdık. Diğer insanların da saldırmalarını önledik” dedi.
Darbe girişimi gecesinde yaralanan Yusuf Ak ise, “Darbe girişimini evde öğrendim. Daha sonra eşimden helallik alıp, iki çocuğumu da öperek dışarı çıktım. İlk önce kuzenlerimle Maltepe parti teşkilatına gittik. Buradan da Boğaziçi Köprüsü’ne geçtik. Yolda bir tankı durdurarak teslim aldık. Sonra da bu tankı polisimize teslim ettik. Sonradan yine köprüye doğru hareket ettik. Burada çok büyük bir kalabalık vardı. Helikopterden ateş ediliyordu. Köprüden sneiperlerin ateş ettiklerini gördük. Yanımdakiler vuruldu. Sabah kadar oradaydık. Tank ateşiyle de ben vuruldum. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Hastanede 2 gün sonra gözümü açtığımda köprüyü aldık mı, Reisimiz nasıl diye sordum” diye konuştu.