Belen Değirmeni İlgi Odağı

Muğla merkeze bağlı Gevenes (Çaybükü) köyünde 'Ormancı Türküsü’nün bestekarı ‘Kemancı Tahir’ lakaplı Tahir Erdinç’in ve eşinin heykellerinin sergilendiği Ormancı Türküsü’nün yazıldığı, geçtiğimiz yıllarda Muğla Valiliği tarafından turizme kazandırılan Belen Değirmeni ilgi odağı oldu.

Muğla yöresinin ünlü Ormancı Türküsü’nün yazıldığı, türkünün bestekarı Kemancı Tahir lakaplı Tahir Erdinç’in ve eşinin heykellerinin sergilendiği Belen Değirmeni ziyaretçiler tarafından ilgi odağı oldu. Gevenes (Çaybükü) köyünde Belen Kahvesi'nin ardından Muğla Valiliği tarafından yap-işlet-devret modeliyle 10 yıllığına ihale edilen tarihî değirmen kültür turizmine hizmet veriyor.

İlgi odağı haline gelen değirmeni ilk defa ziyaret eden “Kemancı Tahir” lakaplı Tahir Erdinç’in torunu Türk Sanat Müziği Sanatçısı Zerrin Erdinç, dedesini hiç tanımadığını ve görmediğini belirterek; “Gevenes’te bulunan Belen Değirmeni’ni restore ettirerek turizme kazandıran başta Muğla Valiliği olmak üzere, buraya gelen herkese yaşananları anlattığı için değirmenin işletmecisi Hasan Şimşek’e teşekkür ediyorum. Ormancı Türküsü’nün bestecisi olan dedem Tahir Erdinç’i hiç görmedim. Ancak değirmen geçmişi tam anlamıyla yansıtıyor. Geçmişin izlerinin korunduğu Belen Değirmeni’ni tüm vatandaşlarımızın ziyaret etmelerini öneriyorum” dedi.

150 yıllık tarihî Belen Değirmeni işletmecisi Hasan Şimşek, Ormancı Türküsü’nde adı geçen değirmeni ihaleyle alıp, restore ederek turizmin hizmetine sunduklarını belirtti. Şimşek, "Eşimle birlikte resim ve dokuma üzerine çalışmalar yaptık. Gevenes'te bulunan tarihi su değirmenini aslına uygun bir şekilde restore ederek, yanındaki köy evini de restoran olarak hizmete açtık. Belen Kahvesi'ni ziyarete gelen turistlerin köyde daha fazla kalabilmesini sağlamak için de Ormancı Türküsü’nün bestekârı Tahir Erdinç ve eşi Zariye Erdinç'in maketlerini yaptık. Bu maketler, 150 yıllık değirmende sergileniyor. Belen Değirmeni ve Kemancı Tahir, Gevenes Köyü’nün, Muğla’nın en önemli değerlerinden biri. Gençliğinde bestekârlık ve değirmencilik yapıyor. Muğla'nın ilk bando ekibini kuruyor. Müzikle hiç ilgisi olmayan insanları yetiştirerek köy grupları kuruyor. Değirmenin farklı bir konsept olması için tarihi değeri olan eşyalarını sergileyerek müze restoran görünümü sağladık" şeklinde konuştu.