Cumhurbaşkanı Gül: Siyasi Ihtilaflar, Kalkınmanın Önünde Büyük Engel

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Avrupa’daki krizin Karadeniz Ekonomik İşbirliği bölgesini etkilediğini söyledi. Bölgedeki siyasi ihtilafları ekonomik işbirliği ve kalkınmanın önünde engel olarak gördüğünü ifade eden Gül, “Söz konusu sorunların işbirliğimizi etkilememesi için hep birlikte çaba göstermeliyiz. İmkan bulunması halinde ise siyasi sorunlara bölgemizin kendi içinden çözüm üretilmesi için gayret sarf etmeliyiz.” dedi.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) 20. Yıldönümü Devlet ve Hükümet Başkanları Zirve Toplantısı Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi’nde başladı. Zirvenin açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Avrupa’daki ekonomik krize değindi. Bölgedeki sorunlara ülkelerin kendi içinden çözüm üretebilme potansiyeli bulunduğuna dikkat çeken Gül, “Ülkelerin bu potansiyeli harekete geçirmesi gerektiğini düşünüyorum. Başta Avrupa olmak üzere pek çok gelişmiş piyasa ekonomisinde ekonomik krizle karşı karşıyayız. Bu kriz sadece AB üyelerini değil Karadeniz Ekonomik İşbirliği bölgesini şüphesiz etkilemektedir. Böyle dönemlerde Karadeniz’in kalbini oluşturduğu Avrasya coğrafyasının sinerjisinden gelen adımlar krizi daha fazla ticaret ve yatırımla aşmak en akıllı yöntem olacaktır.” diye konuştu.

Siyasi ihtilafların bölgede ekonomik işbirliği ve kalkınmanın önünde önemli engel oluşturduğunu dile getiren Gül şöyle devam etti: “Söz konusu sorunların işbirliğimizi etkilememesi için hep birlikte çaba göstermeliyiz. İmkan bulunması halinde ise siyasi sorunlara bölgemizin kendi içinden çözüm üretilmesi için gayret sarf etmeliyiz. Günümüzde tehdit unsurları ciddi bir değişiklik göstermektedir. Eskiden ideolojik temelde yaşanan ayrımın yerini, artık kuzey-güney, zengin-yoksul ayrımı ve terör hareketleri almaya başlamıştır. Bir ülkenin yaşadığı sorunlar küreselleşen dünyada diğer ülkeleri de etkilemektedir. Bu da ortak mücadeleyi zorunlu kılmaktadır. Bu gerçek ortak bölgemiz olan Karadeniz için de fazlasıyla geçerlidir. Dolayısıyla güvenliğin bölünmezliği gerçeğinden hareketle yeni bakış açıları geliştirmemiz gerekmektedir.