Heron görüntülerinden herkes farklı bir sonuç çıkardı

Uludere'de 34 kişinin hayatını kaybettiği bombalamaya ilişkin Heron görüntülerini izleyen Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri, izlediklerinden farklı sonuçlar çıkardı. Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Heron görüntülerine dayanarak komisyon üyelerinin kesin kanaat belirtmesini doğru bulmadığını söyledi.
Açıklamaların, komisyonu bağlamayacağını vurgulayan Üstün, resmin tamamını görmeden bir yorum yapmanın erken olacağını ve çok dikkatli yürütülen incelemeyi baltalayacağını vurguladı. Yorumların erken yapıldığını dile getiren Üstün, raporu 1.5-2 ayda tamamlamak istediklerini ifade ederek, "Her pencere, yeni pencere açıyor, uzayabilir. Bizim hedefimiz 1.5-2 ay. Ama 'sözü tutacağız' diye erken sonlandırırsak erken doğum olur, o da sağlıklı sonuca ulaşmamızı engeller." dedi.
Anlatımlarla görüntülerin örtüşüp örtüşmediğine ilişkin bir soruya Üstün, "Uzmanlar bize raporlar sunacak. Orada sağ kurtulan köylülerin daha çok anlattıkları iletişim ile ilgili bilgilerdi. 'Şunu bunu aradık' diyorlardı. O, cevap geldikten sonra yorumlayacağımız konular." diye konuştu.
Üstün, görüntülere ilişkin şu yorumu yaptı: "Uzmanlara sorarak 'bu insandır, bu hayvandır' diyebileceğimiz görüntüler var. Şimdi insan ile hayvan yanyana geldiğinde ayrılamıyor. Bunlar biraz daha aralıklarla yürüdüğünde 'bu insana ya da hayvana benziyor' diyebileceğimiz görüntüler var. İnsanla hayvanı zor ayırırken, bunun köylü mü kaçakçı mı başka bir şey olduğunu söylemek hakikaten yanlış bir değerlendirme olur."
İhmal ve kasıt olup olmadığına ilişkin değerlendirme yapmanın yanlış olacağını belirten Üstün, bu değerlendirmenin rapor sonunda yapılacağını, şimdiden yapmanın ise dükkanı kapatmak anlamına geleceğini kaydetti.
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün de köylülerin kendilerine anlattığı bütün olayların görüntülerle uyumlu olduğunu savundu. İlk bombardımandan sonuncusuna kadar 44 dakika geçtiğini anlatan Aygün, kendilerinin kesinlikle bir örgüt grubu olmadığını anladığını belirterek, "Bu görüntüleri izleyenler neden anlayamadı, devam etti." diye sordu.
Görüntülerde, hem insanları hem de hayvanları, hatta hayvanların ayaklarını dahi kayalara tırmanırken gördüklerini ileri süren Aygün, "Bu görüntü izleme merkezi ile Genelkurmay arasındaki konuşma dökümünün muhakkak açığa çıkması gerekiyor. Çünkü izleyenler doğru bilgi vermiş olabilir yukarıya. Yukarı da böyle değerlendirmiş olabilir. O halde 44 dakika bombardıman neden devam etti? İlk bombardıman, sonraki diğer grupların hareketleri, çok açık köylü olduklarını gösterdiği halde, neden üç bombardıman daha devam etti. Ben sordum, hiçbir yanıt verilmedi. Görüntülerde, Türkiye'den bir grubun gelip kamyonlardan hayvanlara yükleme yapıldığı net olarak anlaşılıyor. Grubun Türkiye'ye doğru yürüyüşleri belli oluyor. Sadece bundan bile bunların sivil oldukları anlaşılabilirdi kanımca." şeklinde konuştu.

"ERKEN HÜKÜM VERMEK ZARAR VERİR"
AK Parti Milletvekili Hamza Dağ ise soruşturma ve incelemenin ortasında olunduğunu hatırlatarak, net ifadelerin yanlışa götüreceğine dikkat çekti. Görüntülerde, "kaçakçı mı terörist mi oldukları anlaşılıyor mu?" sorusuna Dağ, "Tabii ki belli değil. 5 bin metreden bir görüntü var. Fenerlerden bahsediliyor. 5 bin metreden fenerlerin görünmesi mümkün değil. Silahın da görünmesi mümkün değil. Orada hareket eden bir şeyler var. Kaç insan kaç hayvanı da görmek mümkün değil. Burada bir takım erken hükümlere varmak zarar verir." karşılığını verdi.
CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir de bir dehşet tablosu izlediklerini savundu. Özdemir, "Görüntünün her karesinde, oradaki insanların terör örgütü üyesi olmadığı bir kaçakçı grubu olduğu belliydi. Çok açık ve net. Bundan sonraki çalışmalarda görüntünün dışında siyasi iradeyi yanıltan başka bilgiler var mı bunları araştıracağız. Görüntülerde, insan mı hayvan mı araç mı olduğu çok belli. Bunun tartışma götürür tarafı yok." diye konuştu.

"İNSANLAR BOMBALAMA SONRASI NEDEN KAÇMIYOR"
MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ise görüntülerde insan ve hayvanların belli ölçüde seçildiğini belirterek, üzerlerindeki yüklerin bile göründüğünü ifade etti. Yükleme yapıldığı yerden ulaştıkları tepeye kadar olan bölümü izlediklerini anlatan Halaçoğlu, şunları söyledi: "Kaçakçılık da olabilir, olmayabilir de. Kaçakçılık adı altında silah gibi malzemeler de olabilir ama bunlar net olarak görünmüyor. Sadece bir yükleme görünüyor."
Türkiye sınırına geldikten sonra bir grup insanın tepe bir bölgeye çıkıp oradan kendilerine verilen bilgiye göre, telefon irtibatı kurdukları anlaşılan insanlarla ilgili görüntülerin dikkatini çektiğini dile getiren Halaçoğlu, "Bu telefon irtibatından 45 dakika sonra bombalama meydana geliyor. Haliyle bu telefon görüşmesi sırasında kimlerle görüştükleri muhakkak tespit edilebilirdi. Bunun tespiti zor değildi. Biz de bunun araştırılması gerektiğini ifade ettik." diye konuştu.
Bombalama emrini kimin verdiğinin, hangi istihbarattan bunların terörist olduğuna hükmedildiğinin araştırılması gerektiğini vurgulayan Halaçoğlu, şöyle devam etti: "Görüşmeden sonra bekliyorlar. İki ayrı grup halinde bekliyorlar. İlk bomba atıldıktan sonra büyük patlama yaşanıyor. İşin ilginç yanı, yanında yer alan diğer grup oradan ayrılmıyor, dağılmıyor, aynı yerde bekliyorlar. O ikinci bombadan sonra oradan üç kişi bir küçük kayalık bölgeye doğru kaçıyor. Bir müddet sonra ikinci bombanın atıldığı yere yaklaşıyorlar. Orada yine açıkta duruyorlar. Sonra bu üç kişi için bir bomba daha atılıyor. İlk bomba atıldığında da bir kişi Türkiye sınırına kaçıyor. Üçüncü bomba sonrası 500 m -1 kilometre ötede bir başka gruba da bomba atılıyor. Oradan da üç kişi geriye doğru kaçıyor. İlginç olan bu bombalar atılırken niye insanlar dağılmıyor, başka yerlere kaçmıyor, aynı yerlerde bekliyorlar. Bu bilinmesi araştırılması gereken en önemli konulardan biri.