YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Muğla’da Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Eğitimi

Muğla Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalık Kontrol Programları Şubesi tarafından KKKA hastalığı hakkında İl Sağlık...

Muğla’da Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Eğitimi

Muğla Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalık Kontrol Programları Şubesi tarafından KKKA hastalığı hakkında İl Sağlık Müdürlüğü ve Halk Sağlığı Müdürlüğü personellerine ve halk eğitimlerinde görevli Muğla il geneli tüm özel ve kamu hastanelerinin eğitim hemşirelerine eğitim verildi.

Ülkemizde ilk kez 2002 yılında görülen ve 2003 yılında tanımlanan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı her yıl Mart-Kasım ayları arasında görülmekte ve Haziran-Temmuz aylarında pik yapmaktadır.

Bu doğrultuda personeli bilinçlendirmek ve hastalıkla karşılaştıkları esnada yapmaları gerekenleri anlatan ve halkı bilgilendirmelerine yönelik eğitimler verildi.

Eğitimlerde, Halk Sağlığı Müdür Yardımcısı Dr. Derya Tetiker, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının Ülkemizdeki durumu, bulaşma yolları, risk grupları, hastalığın belirtileri, teşhisi ve tedavisi hakkında bilgiler verdi. Tetiker, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı ilk olarak Rusya’nın Kırım bölgesinde askerlerde ve daha sonra Afrika kıtasındaki Kongo’ da kanamalı ateş şeklinde görüldüğünden bu hastalığa Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi denilmiştir. Ülkemizde 2002-2003 yılından beri tespit edilmiştir, ancak daha önceki yıllarda da mevcut olduğuna dair çeşitli bilgiler vardır. Hastalık insanlara daha çok kene tutunmasıyla bulaşır. Bunun yanında hayvanların üzerinden çıplak elle kene toplanması, patlatılması (kene kırma) veya ezilmesi ile de bulaşabilir. Ayrıca kanında mikrop bulunan hayvanların kan, idrar gibi vücut sıvılarına çıplak elle dokunmakla ve bu hastalığa yakalanan insanların tükürük, idrar ve kan gibi vücut sıvılarına temas etmekle de hastalık bulaşabilir. Hasta hayvanın sütü ile hastalığın bulaştığına dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Kene tutunmasından veya kenelere çıplak elle dokunulduktan sonra mikrobun alınmasını takiben hastalığın belirtileri genellikle 1-3 gün içinde, en fazla 9 gün içerisinde çıkar. Bu yüzden kene tutunmasından sonra 10 gün boyunca kendinizi takip etmelisiniz. Hasta insanların veya enfekte hayvanların kan, idrar ve diğer vücut sıvılarına korunmasız (çıplak elle) temas sonucunda ise hastalığın belirtileri 5-6 günde, en fazla 13 gün içerisinde ortaya çıkabilmektedir. Hastalık ateş, halsizlik, üşüme, titreme, baş ağrısı, yaygın kas ağrıları, yüzde ve gözlerde kızarıklık, bulantı-kusma ve ishal şikayetleri ile ortaya çıkar. Hangi kenenin mikrop taşıdığı bilinemediğinden tüm keneler hastalık yapabilir. Bunun için bildiğimiz sakırga, kuru budak, mal kenesi gibi isimler verilen keneler dahil tüm kenelere karşı dikkatli olunmalıdır. Keneler özellikle bahar ve yaz aylarında tarlada, bağda bahçede çalışırken gelir. Vücudunuza tutunurken o bölgede ağrı veya kaşıntıya yol açmaz, dolayısıyla tutunduğu fark edilemeyebilir. O nedenle eve dönüşte çocuklarımızda ve kendi vücudumuzda gözle kene kontrolü yapmak çok önemlidir.

Hastalık hayvanlarda belirti göstermediğinden hayvanlarınız sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilir. Bu nedenle hayvanların kan, idrar ve diğer vücut sıvılarına korunmasız (çıplak elle) dokunulmamalıdır. Hayvan keserken de dikkatli olunmalıdır. Bu hayvanların pişirilerek tüketilmesi halinde etinden- sütünden hastalık bulaşmaz. Etkinliğin kanıtlanmış aşısı ve virüse özel tedavisi bulunmamakla birlikte erken teşhis konulduğunda uygulanacak destek tedavi ile kişinin iyileşme ihtimali artar. Hastalıktan korunmak için kenelerin insanlara tutunması engellenmelidir. Bunun için tarla, bahçe ve hayvan otlatmaya giderken kenelerin kolay fark edilmesi için açık renkli elbiseler giyilmeli, vücutta açık yer kalmamasına özen gösterilmeli ve pantolon paçaları çorabın içine konulmalıdır. Eve dönüldüğünde ise kollar, bacaklar, gövde, diz arkası, koltuk altları, kulak arkası, ense, saç dipleri ve kasıklar dahil vücudun her tarafı ve elbiseler iyice kontrol edilerek kene olup olmadığına bakılmalıdır. Çocukların vücudu ve elbiseleri de anne babaları tarafından mutlaka kontrol edilmelidir.

Hayvanların üstündeki kenelere çıplak elle dokunulmamalıdır. Veteriner hekime danışılarak hayvanlar keneye karşı uygun şekilde ilaçlanmalı ve böylelikle kenelerin çoğalması engellenmelidir. Vücuda kene tutunması halinde çıplak elle dokunulmadan bir kene kartı, eldiven, kağıt mendil, bez, naylon poşet veya yaprak ile vakit geçirilmeden, kene ezilmeden, patlatılmadan hemen çıkarılmalı ve çıkartılan yer tentürdiyot ile temizlenmelidir. Kene çıkarılırken kenenin başı deri içinde kalsa bile hastalık açısından bilinen bir risk oluşturmamaktadır. Kene çıkarılamıyorsa hemen en yakın sağlık kuruluşuna giderek çıkartılması sağlanmalıdır. Vücuda tutunan kene ne kadar erken çıkartılırsa hastalığa yakalanma riski de o kadar az olur. Vücuda tutunmuş olan kenenin üzerine kolonya gibi herhangi bir madde dökmeyin, ateş ve sigara basmayın. Keneyi çıkardıktan sonra patlatmaya çalışmayın. Uygun şekilde yok ediniz. Kene tutunmasından sonra 10 gün boyunca kendinizi takip edin. Ateş, halsizlik, üşüme, titreme, baş ağrısı, yaygın kas ağrısı, yüzde ve gözlerde kızarıklık, bulantı-kusma ve ishal belirtilerinden en az ikisi varsa beklemeksizin bir sağlık kuruluşuna müracaat ediniz” dedi.

Mynet Youtube


Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler