Selin yuttuğu Çelik çiftinden 5'inci günde de haber yok

Antalya’da sele kapılarak kaybolan 2 kişiden beşinci günde de haber yok. Meryem ve Süleyman Çelik çiftini arama çalışmaları hala devam ediyor. 100 kişilik bir ekip Aksu Deresi’nin Antalya-Alanya karayolunu kestiği noktadan kuzeye doğru 15 kilometrelik bir alanı tararken, Haskızılören köyünde de arama çalışmaları devam ediyor. Ekipler köyde yıkılan ya da hasar gören enkazların altını tararken arama çalışmalarına kadavra köpekler de katılıyor.
Antalya’da selin vurduğu ve 4 kişinin yaşamını kaybettiği Haskızılören köyünde hayat normale dönüyor. 46 evin hasar gördüğü köye devlet imkanları seferber edildi. Yolları yenilenen, yeniden elektriğe kavuşan köyün telefon hatları da yenilendi. İl Özel İdaresi ile Türk Kızılay’ın köye kurduğu çadır mutfakta afetzedelere 3 öğün sıcak yemek veriliyor. Öte yandan selde kaybolan Çelik çiftini arama çalışmaları köyde de devam ediyor. Arama kurtarma ekipleri yıkılan ve hasar gören binalarda da çalışma yapıyor. Sel sularına kapılan 6 kişiden Fatma Kutlu, Hulusi Kutlu, Ayşe Beşbaş ile Hasan Bulut’un cenazelerine daha önce ulaşılmıştı. Ancak, Meryem ve Süleyman Çelik çifti’nden aramaların 5’inci gününde de haber yok.
Havanın kararmasıyla dün ara verilen arama çalışmaları sabah yeniden başladı. Gönüllülerle birlikte 100’den fazla kişi Aksu çayının Antalya-Alanya karayolunu kestiği noktadan kuzeye doğru 15 kilometre derinliğe, 1-1,5 kilometre genişliğe sahip bir alanda arama yapıyor. Antalya İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Arama ve Kurtarma Şefi Sabri Duman, "Aksu deresinin doğu ve batı bölgesinde büyük bir alanı arıyoruz." dedi. Çalışmaları koordine eden Antalya Vali Yardımcısı turan Eren ise, arama faaliyetlerinin Meryem ve Süleyman Çelik çiftini bulana kadar devam edeceğini söyledi.

KADAVRA KÖPEKLERİ DE ARAMALARA KATILDI
Antalya Valiliği İl Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’nden yapılan açıklamada ise “İlimizde meydana gelen sel felaketinde kaybolan 2 vatandaşımızı arama çalışmaları ilimizdeki diğer arama ekiplerinin yanı sıra, Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı(JÖAK)’ndan iki afet timinin katılımı ve İzmir’den getirilen 2 kadavra arama köpeği ile sürdürülmektedir. Özel İdare ve diğer kurumlardan iş makineleri ve 1 helikopter bölgede halen çalışmalarına devam etmektedir.” denildi.
Antalya İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde görevli 14 kişilik ekibe takviye olarak Afyonkarahisar Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlüğünde görevli 20 kişilik ekip, Konya İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü arama kurtarma ekibinden 8 kişi, bölgeyi iyi bilen köylülerden oluşan 25 gönüllü, İHH İnsani Yardım ve Arama Kurtarma (IYAK) ekibinden 5, Orman Bölge Müdürlüğü'nden 22, Toroslar Doğa Sporları Kulübü'nden (TODOKS) 10 kişinin katıldığı yaklaşık 100 kişilik ekip, Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) ve Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'na bağlı 2 bot, Afyonkarahisar Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlüğüne ait kurtarma köpekleri ve iş makineleri ile birlikte devam ediyor.

SERALARDA SAĞLAM ÜRÜN KALMADI
Selin vurduğu tarım alanlarındaki zarar daha net ortaya çıkmaya başladı. Suların çekilmesiyle seralarda ve tarlalardaki durum netleşti. Domates, biber, kabak, patlıcan, pamuk gibi ürünler kullanılmaz hale geldi. Çiftçi bir yandan bir senelik emeğinin gitmesine, diğer yandan kullandığı kredinin borcunun nasıl ödeyeceğini kara kara düşünüyor.
İnsanların sel sularından botlarla kurtarıldığı Serik Abdurrahmanlar’da çiftçilikle uğraşan Kezban Yamaç sular çekildikten sonra ilk kez girdiği serasında dizine kadar çamura batarak yürüyebildi. Biber ekili sereda bir tane sağlam ürün kalmadığını ifade eden Yamaç, “Bir dünya borcumuz var. Selin içinde kaldık. Biz bittik, mahvolduk. Zararımız 100 bin liranın üstünde. Yapacak bir şeyimiz yok. Fidan alamayacağız, muşambaları değiştiremeyeceğiz. Burayı kaç sene ekemeyeceğiz. Bir dünya da borcumuz var.” diye konuştu. Kezban Yamaç’ın akrabası Abdullah Yamaç da seradaki biberlerin yanı sıra tarladaki kabakların da su altında kaldığı için satılamaz hale geldiğini belirterek, “Tam hasat zamanıydı, bunlar sel suyundan kayboldu gitti.” dedi. Pamuk tarlalarından çalışmak için Adıyaman’dan gelen Mustafa Altun da, “Pamuk kullanılamaz hale geldi, artık toplanmaz.” şeklinde konuştu.
Abdurrahmanlar Çıtlıklı Mahallesi Muhtarı Tucer Yıldırım bölgedeki zararı şu sözlerle anlattı: "Yoğunlukla seralarda hasar var. Biberlerde, domateslerde. Milletin hali tamamen perişan. Çiftçi kötü durumda. Ziraat Bankası, kooperatifler, ilaç firmaları hepsi bu sebzelere bakıyordu. Çiftçi şuan batık durumda. Hepsi krediyle yaşıyordu. Bu şekilde giderse kimse borcunu ödeyemez. Herkesin evine icra takibi gelir."
Hasar tespit çalışmalarında elde edilen ilk bilgilere göre, Serik, Aksu, Muratpaşa ve Manavgat ilçelerinde 27 köy sel ve su baskınlarından etkilendi. Afetten bin 277 çiftçi zarar görürken, şiddetli yağış ve fırtına sonucu meydana gelen selde, 43 bin 963 dekar alanı açık, 2 bin 214’ü de kapalı olmak üzere toplam 46 bin 177 dekar tarım alanı sular altında kaldı. Açık alanda başta pamuk olmak üzere mısır, narenciye, nar, balık havuzu, keçi zarar gördü. Kapalı alanda ise domates, salatalık, patlıcan, biber, marul, karnabahar, lahana, kabak, fasulye sel ve su taşkınlarından etkilendi. İlk belirlemelere göre en fazla hasar Aksu’da tespit edildi. Bölgede 40 bin açık, 2 bin dekar da kapalı tarım alanı zarar gördü. Pamuğun henüz hasat aşamasında olması Aksu’daki zararın boyutunu arttırdı. Serik’te ise 3 bin 700 açık, 200 dekar da kapalı alan afetten etkilendi.

Çaldığı motosikletle kaçan şüpheli kovalamacayla yakalandı

Cinayet şüphelisi polise sahte kimlik verdi, çıkan arbedede kendi silahından çıkan kurşunla öldü

Kocaeli'de sahte içki operasyonunda 1 şüpheli yakalandı