SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim ÜyesiDr. Öğretim Üyesi Nevhiz Gündoğdu,“Bir akciğer hastalığı olan Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), en çok ölüme yol açan hastalıklar arasında dünyada 4’üncü, Türkiye’de ise 3’üncü sırada bulunuyor” dedi.
Dr. Öğretim Üyesi Gündoğdu, dünya genelinde her yıl 3 milyondan fazla insanın ölümüne yol açan KOAH’ın oluşumunda sigaranın önemli bir etken olduğunu söyledi.
SANKO Üniversitesi Sani Konukoğlu Uygulama ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı da olan Dr. Öğretim Üyesi Gündoğdu, KOAH’ın tam olarak geri dönüşümlü olmayan, ilerleyici hava akımı kısıtlanması ile karakterize bir hastalık olduğunu kaydetti. Zararlı gaz ve partiküllere, özellikle sigara dumanına karşı oluşan enflamatuvar bir süreç sonucu gelişen KOAH’ın Türkiye’de yeterince bilinmediğini, yeterince teşhis edilemediğini ve teşhis konulanların da etkili bir şekilde tedavi edilemediğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Gündoğdu, “Sigara KOAH oluşumunda ve gelişiminde önemli bir etken. Sigara kullanan hastaların sigarayı bırakması kaçınılmazdır. Ayrıca KOAH’ın önlenmesi için sigaraya başlanmaması ve pasif sigara maruziyetinin önüne geçilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Risk faktörleri
KOAH gelişiminde rol oynadığı düşünülen risk faktörlerin 6 ana başlık altında toplandığını anlatan Dr. Öğretim Üyesi Gündoğdu, “ Genetik faktörler, Sigara, Çevresel ve mesleki maruziyet, İç ve dış ortam hava kirliliği, Akciğer gelişimine etkili faktörler, Hava yolu hiperreaktivitesi ve astım” şeklinde sıraladı.
Risk faktörlerinin doğru değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapanDr. Öğretim Üyesi Gündoğdu,“Özellikle bu dönemde görülen hava kirliliği, KOAH alevlenmesiyle birlikte solunum yoluyla ilgili şikayetleri arttırdığı için uzmanlara ve sağlık kuruluşlara zaman kaybetmeden başvurulması büyük önem taşır”uyarısında bulundu.
Koah tanısı
Öksürük, nefes darlığı, balgam şikayeti bulunan ve sigara içen hastada KOAH düşünülmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Öğretim ÜyesiGündoğdu, fizik muayenenin tanısal değeri düşük olduğundan KOAH öngörülen her olguda kesin tanı için spirometrik inceleme yapılmasının doğru olacağının altını çizdi.
Dr. Öğretim Üyesi Gündoğdu, “Solunum fonksiyonlarında anlamlı bozukluk oluncaya kadar, hava akımı kısıtlanmasının fizik muayene bulguları ortaya çıkmaz. Spirometrik değerlendirme KOAH tanısını kesinleştirmede, ayırıcı tanıda ve hastalığın seyrini izlemede yararlıdır. Hastanemizde de uygulanabilen spirometrik inceleme mevcut hava akımı kısıtlanmasını göstermede en iyi standardize edilmiş, kolay, tekrarlanabilir ve en objektif yaklaşımdır” ifadelerini kullandı.
Tedavide etkin katılım önemli
Tanı konulduktan sonra hasta ve yakınlarının hastalık hakkında bilgilendirilmesi gerektiğini bildiren Dr. Öğretim Üyesi Gündoğdu, hastanın tedaviye etkin olarak katılımının sağlanmasının önemine dikkati çekti. Hastanın olabildiğince aktif bir yaşam sürmeye yönlendirilmesinin sağlığı açısından son derece önemli olduğunu anlatan Dr. Öğretim Üyesi Gündoğdu, “Eğer hasta sigara içiyorsa sigara bırakması için bir takip ve tedavi programı düzenlenmelidir. Bu dönemde hastaların yakından takip edilmesi gerekir. Semptomatik olan hastalarda tedavinin temelini oluşturan bronkodilatatörler gerektiğinde veya düzenli olarak, hastalığın her aşamasında kullanılmalıdır. Tedavi yanıtı değişkendir ve bu nedenle hastalar yakından izlenmelidir. Alevlenme sıklığı ve ağırlığı ile komplikasyonlar ayrıntılı bir şekilde değerlendirilerek tedavi bireysel olarak düzenlenmelidir. Hastaya özgü bir tedavi uygulanmalı. Tedaviye yanıt, kullanılan ilaçların etkinliğine, yan etkilerine, kişinin inhaler kullanma tekniğine ve ilaçlara uyumuna bağlıdır. Eğitim, hastalık şiddetine göre bireyselleştirilmeli ve bir program dahilinde hastalık ilerledikçe ortaya çıkan gereksinimlere göre sürdürülmelidir. Bir uzman denetimi ve desteği altında hastalığa özgü, kendi kendini tedavi prensiplerine uygun olarak gerçekleştirilecek eğitimle tedavinin etkinliği artırılabilir. Ayrıca semptomatik hastalarda pulmoner rehabilitasyon uygulamaları semptom ve atakları önlemek, günlük yaşam aktivitelerini geliştirmek ve yaşam kalitesini artırmak için KOAH tedavisinde yerini almıştır. Rehabilitasyon hastanede yapılabileceği gibi uygun hastalarda tedaviyi tamamlayacak şekilde evde de programlar oluşturulmaktadır. Rehabilitasyona katılmaya istekli aktif enfeksiyon ya da alevlenmesi olmayan kognitif olarak katılmaya uygun tüm hastalar alınabilir. Ağır KOAH’lı olmak rehabilitasyona katılmaya engel değildir” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz