Hafta sonu İstanbul’da Ankara, İzmir, Kütahya, Malatya gibi illerimizden gelen Sözler Köşkü, Çınaraltı, Nur Dersanesi, Nur Mektebi gibi gençlerin aktif olduğu STK’ların da bulunduğu bir toplantıya katıldım. İstanbul’da olması İstanbul’da olanlar için bir şey ifade etmez ama Nevşehir’den ve diğer illerden gelenler düşünüldüğünde, işin ehemmiyetli olduğunun göstergesidir. Bir yönetmen ve görüntü yönetmeninin de hazır bulunduğu toplantının konusu “belgesel” idi. Evet belgesel. “Onca yolu bir belgeseli izlemeye mi gittin?” diye soracak olursanız , “60 saniyelik fragmanını izlemeye” cevabını aldığınızda, yüzünüzdeki ifadeyi tahmin edebiliyorum.
“Bana, 'Sen şuna buna niçin sataştın?' diyorlar. Farkında değilim. Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda biri beni kösteklemek istemiş de ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında bu küçük hâdise bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler, dar görüşler!” sözlerinin eşsiz bir tonda seslendirildiği ve bu belgesel için bestelenmiş bir acıklı fragman müziğinin içimizi titrettiği o altmış saniye için bırakın Nevşehir’den İstanbul’a gitmeyi, Amerika’ya giderim.
Hele birde o genç kardeşlerimde “Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sada İslam’ın sadası olacaktır.” müjdesinin parıltılarını görmek, dönüş yolunda Sapanca yakınlarında otobüsün iki lastiğinin yarılarak üç buçuk saat gecikmeyle evimize ulaşmamıza sebep olmasını bile hafifletti ve balon yapan lastikle yola çıkan kaptana bile veryansın edemedim. Gençler maaşallah, pırıl pırıl, gözlerinden imanla kuvvetlenmiş zeka fışkırıyor. Aklı başında konuşmaları, konuyla ilgileri, reel ve sanal alemde yaptıkları ve planları insana ümit veriyor.
Geleneğe saygı çizgisini terk etmeden geleceğe farklı tarzda bakabilen, “Sizdeki gençlik katiyen gidecek, Eğer siz daire-i meşruada kalmazsanız, o gençlik zayi olup başınıza hem dünyada, hem kabirde, hem ahirette kendi lezzetinden çok ziyade belalar ve elemler getirecek. Eğer terbiye-i İslamiye ile o gençlik nimetine karşı şükür olarak iffet ve namusluluk ve taatle sarf etseniz, o gençlik manen baki kalacak ve ebedi bir gençlik kazanmasına vesile olacaktır.” dersiyle terbiye almış bu gençler beni de gençleştirdi diyebilirim.
Gençlerinde eleştirilerini ve endişelerini çekinmeden ifade ettiği fragmanın kalitesi, ortaya çıkacak belgeselin şimdiye kadar yapılanlardan farklı olacağının habercisi. Sinema sektöründe milyon liraların öneminin olmadığını ve inanmış çılgın insanların neler yapabileceğini pek yakında göreceğiz. Bu belgesel tahmin ve ümit ediyorum ki beklenenden fazla ses getirecek. Klasik, doğumdan ölüme hayat hikayelerinin anlatıldığı belgesellerin aksine fikrin ön plana çıkarıldığı bu belgesel şimdiye kadar bakamadığımız taraftan hayata baktıracak inancındayım.
Orada bulunan bir kardeşimin ifadesiyle, paspası olduğumuz kapıyı yakından tanıyacağınız, çekilmekte olan ve pek yakında fragmanını izleyebileceğiniz bu belgeselde, tanıdığınız isimlerin kısa röportajları da yer alacak ve ufkumuzu açacak. Benimde merakla beklediğim bu belgesel inşallah bizleri utandırmaz, kalitesiyle yüzümüzü ak eder, izleyenlere faydalı olur.
Bu organizasyona ev sahipliği yapan ve belgeselin yapımına katkı sağlayacak olan ve tüm dünyada çaresizlere çare olmayı düstur edinen Çare Derneği yönetici ve gönüllülerine buradan teşekkür ediyorum.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz