Ailelere Karne Uyarısı

Kayseri Emniyet Müdürlüğünde Görevli Psikolog İmran Emir, aileleri çocuklarının getireceği karne konusunda uyararak, "Karne günü gelip çatmadan çocuğunuzun getireceği en başarısız karneye dahi razı olduğunuzu, bunun ona pahalıya mal olmayacağını uygun bir şekilde hissettirin, hatta bunu onunla konuşun" dedi. Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, Psikolog Emir, karne gününün bazı çocuklar için sevinç, bazı çocuklar için hüzün günü olduğunu ifade etti. Ebeveynler için ise karne gününün büyük bir heyecan olduğunu belirten Emir, karnenin uzun bir eğitim döneminin ürünü olduğunu ve bu karne notlarını birçok faktörün etkilediğini vurguladı. Çocukların okul ve sorumlulukları hakkında nasıl eğitildiklerinin, motive edilip, edilmediklerinin, arkadaş ve aile ilişkilerinin, yetenekleri ya da becerilerini aşan beklentiler bakımından zorlanıp zorlanmadıklarının, dönem boyunca gerek okulda, gerekse evde yaşadıklarının, içinde bulunduğu yaş dönemine ait sıkıntıları aşmada yeterli yardım alıp almadığının karnedeki notlar üzerinde etkili olduğunu belirten Emir, şunları kaydetti: "Karne günü gelip çatmadan çocuğunuzun getireceği en başarısız karneye dahi razı olduğunuzu, bunun ona pahalıya mal olmayacağını uygun bir şekilde hissettirin, hatta bunu onunla konuşun. Zaten çocuğuyla ilgili, onunla iletişim kurabilen, sorunlarına eğilebilen bir ebeveynseniz buna ihtiyacınız yok. Ama her nasıl olduysa çocuğunuzla aranızda resmi, sorunların konuşulmadığı bir ilişki mevcutsa, hele bir de okulla diyaloğa kapalı iseniz, hiç zaman geçirmeden çocuğunuzla konuşun. Karne kaygısı ile kişiliğinde oluşabilecek olumsuz izlerin derinleşmesine fırsat vermeyin. Belki bu şekilde, kötü bir karne yüzünden onun da olumsuz davranışlara yönelme ihtimalini ortadan kaldırmış olursunuz." Başarısızlığın her yaştaki ve konumdaki insan için acı verici bir durum olduğuna dikkati çeken Emir, öğrencilerin karnesindeki başarısızlıktan dolayı zaten acı çektiğini ve omuzlarına dağlar yüklenmiş gibi hissettiğibi söyledi. Ebeveynlere düşen görevin, onu bu durumda desteklemek, gelecek ile ilgili cesaretini kırmamak ve sabırla ileride bu sorunların üstesinden gelecek motivasyonu ona kazandırmak olduğunu kaydeden Emir, "Başarısız bir karne getiren öğrenci ile, zayıfın hayatın sonu olmadığı aksine daha çok çaba harcamak ve birlikte gereken önlemleri almak için bir uyarı olduğu konuşulmalıdır. Dayağa yeltenmek, azarlamak, aşağılamak, tatilden mahrum etme ile tehdit etmek veya başka ceza yöntemlerine başvurmak yerine, 'Belki şu derslerde, daha çok yardıma ihtiyacın var, bu sorunu nasıl çözebiliriz? Ama önce güzel bir tatille yorgunluğu atmalısın, sonra bunun bir yolunu buluruz' diyerek yaklaşılmalıdır. Uygun bir zamanda, derslerdeki başarısızlığı telafi edecek imkanlar arayıp, uygulamak daha yapıcı ve akılcı bir yol olacaktır" diye konuştu. - "Hiçbir karne çocuğunuzdan daha değerli değildir" - Birçok öğrencinin başarısız karneden ve anne-babanın buna tepkisinden değil, çevresindeki, anlayışsız, acımasız, hoşgörüsüz, yargılayıcı, aşağılayıcı kimselerden göreceği davranışlardan korktuğunu ifade eden Emir, "Çocuklarınızı çevredeki başka çocuklarla karşılaştıran rekabetçi, acımasızca eleştiren kimselerden ve çocukların başarısızlıklarının uzun uzun anlatıldığı ortamlardan uzak tutun. Böyle durumlarla karşılaşıldığında çocuğunuza destek olmalısınız. Aksi durumda çocuğunuzda güvensizlik, suçluluk, yetersizlik duygusu pekişecektir. Hiçbir karne çocuğunuzdan daha değerli değildir" şeklinde konuştu.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Balıkesir'den umreye gitmek için bisikletiyle 3 bin 450 kilometre katetti

16 yaşında Avrupa şampiyonu olan milli boksörün gözü yükseklerde