Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın özel izni ile Türkiye’ye gelen öldürülen Kürt Yazar Musa Anter’in oğlu Anter Anter, Türk Hava Yolları (THY) uçağı ile Stokholm’e gitti. Vatandaşlık başvurusunun kabul edilmesine çok mutlu olduğunu söyleyen Anter, "Bu kadar yıl sonra bu ayıbın ortadan kaldırılmasına sevindim. Burası benim ülkem. İnsan ülkesine hiç izinle gelir mi?" dedi.
Başbakan Erdoğan’ın özel izni ile Türkiye’ye geldikten sonra yaptığı vatandaşlık başvurusu kabul edilen Musa Anter’in oğlu Anter Anter İsveç’e gitti. Atatürk Havalimanı’nda basın mensuplarının sorularını cevaplayan Anter Anter, Türkiye’ye giriş yasağının kalktığını havalimanına gelirken feribotta öğrendiğini ve çok mutlu olduğunu söyledi. Anter şöyle konuştu: “Sayın Başbakanımızın izniyle geldim ve çok mutlu oldum. Kendisinin bana göstermiş olduğu ilgiye çok teşekkür ediyorum. Bilhassa ben şimdi gelirken deniz otobüsünde televizyon da gördüm öğrendim yasağımın kalktığını. Sevindirici bir olay çok rahatladım. İnşallah bundan sonra ki dönemde halkımız için elimden gelen her şeyi yapacağım. Yalnız ben değil, benim gibi bir sürü insan yurt dışında. Onlar da en az benim kadar ülkelerini seviyorlar. Bunların içinde, Kürt’ü var, Yunanlısı var, var oğlu var. Onlarda memleketlerini çok seviyorlar. İnanın bu ülke için onlar da kazanç olacak. İnşallah bu dönemi böyle atlatırız, ama yine de olumsuz olaylar oluyor.”
“Artık birbirimizi anlamamız lazım, kabul etmemiz lazım. Etnik kimliklerimiz var. Bu kimliklerden gocunmamamız lazım.” diyen Anter, “Bütün dünya da böyle yaşanıyor. Hiç kimse kimsenin kimliğini sormuyor. Yeter ki sen vatana hizmet et. Ama Ortadoğu'da ve Türkiye’de maalesef böyle olmuyor. İnşallah bunlardan kurtulacağız. Bu da diyalog ve anlaşmayla olur. Benim en büyük kaygım biz birbirimizi sevmiyoruz. Hiç kimse birbirini sevmiyor. Bu sevgi ortamını oluşturamazsak zaten hiçbir şey olamayız. Bizi ayırmak istiyorlar, ayrılmak istemiyoruz. Yüzlerce defa söyledik, binlerce yıldır da söylüyoruz. Ama ne hikmetse hiç kimsenin işine gelmiyor. Taraflar oturmalı ve anlaşmalı. Hep beraber yaşamak ve hürriyetimiz var." dedi.
Basın mensuplarının “Vatandaşlıkla ilgili bir gelişme var mı? şeklindeki sorusuna ise Anter şöyle cevap verdi: “Evet vatandaşlığım kabul edildi. Küçük oğlum ile birlikte ikimizin de tahmin ediyorum oldu. Diğer çocuklarım içinde yaşları büyük olduğu için Türkiye’ye geldiklerinde başvuracağız. Pasaportta ve kimliğim henüz yok, alacağım. 15-20 gün sonra döneceğim. İnşallah döndüğümde alacağım. Kimliğimde olacak pasaportum da olacak.”
Hala İsviçre pasaportu kullandığını aktaran Anter Anter, “Yasağım Başbakan Erdoğan’ın izniyle kalktı. Normal de yasağım kalkmasaydı Türkiye dışına çıktığımda 1 sene geri dönüşüm olmayacaktı. Fakat yasağım kalktığı için artık bende sizler gibi özgürüm. Yasak da demeyelim artık, yani insan memleketine izinle, yasakla gelir mi? Burası benim vatanım. Onun için artık bunları konuşmak istemiyorum.” ifadelerini kullandı.
Gazetecilerin, “Türkiye’de neler değişti?” şeklindeki sorusu üzerine Anter Anter, olumlu ve olumsuz çok şeyi değişmiş olarak gördüğünü söyledi. Türkiye’nin son dönemde ciddi anlamda bir betonlaşma olduğunu belirten Anter, “Bilhassa İstanbul. Hiç olumlu bir şey değil. 30 senedir süren artık savaşın durması lazım. Bu göçlerin artık İstanbul’a gelmemesi lazım. 1969 senesinde 700 bin nüfusu olan İstanbul, şu anda 20 milyon. Beton yığını. Bu göçlerle ve savaşla beraber metropollere yığılmalar oldu. Hiçte olumlu bir şey değil. İnşallah olumlu olur.” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz