Niğde'nin Yeşilgölcük beldesinde yaşayan ve torunlarının torunlarını gören 113 yaşındaki Ömer Top ile 118 yaşındaki ablası Kiraz Olgun adeta zamana meydan okuyor.
Bir evlilik yapan ve 12 çocuğu olan Ömer dedenin, bu çocuklarından 140 torunu oldu. En büyük torunu 48 yaşındaki Erdoğan Atalay'ın 1,5 yaşındaki torununu da görerek torununun torununu görme bahtiyarlığına eren asırlık dede, köy meydanında torunlarının elinden tutarak geziyor.
Uzun yaşamının sırrının sağlıklı ve doğal beslenme olduğunu anlatan Ömer Top, AA muhabirine yaptığı açıklamada ölen oğlunun evinde gelini ve torunları ile birlikte yaşadığını söyledi.
Her türlü ihtiyacını kendisinin gördüğünü, sadece kulağının ağır işittiğini ifade eden asırlık dede, evinin merdivenlerinden inerken torunlarının desteğine ihtiyaç duyduğunu ifade etti.
Hayatı boyunca hiç doktora gitmediğini belirten Ömer Top, şunları kaydetti:
"Gençliğimde her gün kendi kovanlarımızdan aldığımız katkısız doğal bal yerdim. Bu yaşıma geldim hiç bir hastalık görmedim. Hiç bir yerim ağrımıyor. Geçen yıl beldenin doktoru cami çıkışında beni gördü. 'Ömer dede gel seni muayene edeyim' diyerek sağlık ocağına götürdü. Yaptığı muayene sonrasında, 'Ömer amca elimde olsa senin ciğerlerinle benim ciğerlerimi değiştiririm. Bir tane leke yok. Sağlığın çok iyi' dedi. Bazen başım dönüyordu. Baş dönmesi için o gün bir ilaç verdi. Yürümeye başlamadan önce o ilacı kullanıyorum. Onun haricinde hiç ilaç kullanmadım."
Üzerinde hicri 1332 doğumlu kimlik taşıdığını ancak, geçen yıl Niğde Valisi Alim Barut ile görüşmesinde kemik yaşının tespit ettirildiğini dile getiren Ömer Top, kemik yaşının 112 çıktığını bildirdi.
Ömer Top, babasının Çanakkale Savaşına katıldığını, kendisinin de savaşın hemen sonrasında Çanakkale de 4 yıl askerlik yaptığını, savaş dönemini, mübadele ve Rusların Erzurum'u işgal ettiği dönemleri duygulanarak anlattı.
Ruslar'ın Erzurum'u iki sefer işgal ettiğini ve Türk ordusunun geri aldığını anımsatan Ömer Top, "İşgalde Erzurumlu kadınlar, 'Yine doğuyor ay ile yıldız/Kavgalar kuruldu geceli gündüz/Rus geldi Erzurum'u kuşattı/Süngü çekti dört köşeyi boşalttı/Camileri kilise yaptı döşetti/Yitik kızlar ağlar gider Erzurum' şiirini ağlayarak okudu. Dayanamaz onlarla birlikte bende ağlardım. Allah o günleri bir daha göstermesin" şeklinde konuştu.
Eşi Gülsüm Top ile çekilmiş fotoğraflarına baktığında duygulanan, eşinin çok insancıl ve misafirperver bir kadın olduğunu belirten Ömer Top, "Varlıklı bir ailenin kızı olmasına rağmen, yokluktan hiç şikayetçi olmazdı. Yemek yok, ekmek yok, yoğurt yok demedi. 'Olur bakalım. Allah verecek' derdi. Babama da çok baktı duasını aldı. Ayrıca 12 tane de çocuk büyüttü. Nasıl baktı o kadar çocuğa nasıl büyüttü bilmiyorum. Hiçbir çocuğumu doktora götürmedim. Hiç hastalanmadılar" diye konuştu.
-Hasret giderip helalleştiler-
113 yaşındaki Ömer Top, oğlunun evinde kalan ve yataktan kalkamayan 118 yaşındaki ablası Kiraz Olgun'u da ziyaret ederek hasret giderip, helallik diledi.
Kendisinden 5 yaş büyük, gözleri görmeyen ve yatağa bağımlı hale gelen ablası Kiraz Olgun'u görünce duygulanarak elini öpen Ömer Top, eski günleri hatırlayarak ablasıyla dertleşti.
7 çocuğu ve yaklaşık 250 torunu olan Kiraz Olgun da, Ömer Top gibi torununun torununu görme bahtiyarlığına erenlerden. Kardeşini sesinden tanıyan ve sarılıp öpen Kiraz Olgun, Ömer dedenin kendisini daha fazla ziyaret etmesini istedi.
Ablasının kulağının ağır işitmesi nedeniyle bir aracı vesilesiyle anlaşabildiklerini belirten Ömer Top, yanından ayrılırken de ablasının elini öperek helallik diledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz