SITKI YILDIZ - Babasının ilgisi ve desteğiyle hayali olan öğretmenliğe ilk adımını atan Ispartalı öğretmen Şeyma Durmuş, ilk görev yeri Ağrı'daki köyde babalar ile çocuklarını kaynaştırmak için "Babam Ağrı" Projesi'ni hayata geçirdi.
Bu eğitim öğretim sezonu başında kent merkezine bağlı Cumaçay köyündeki ilkokula ana sınıfı öğretmeni olarak atanan Durmuş, öğrencilerinin babalarıyla arasındaki iletişim eksikliğini hayata geçirdiği projeyle ortadan kaldırmayı hedefliyor.
İlk başlarda zorlanmasına rağmen babaları çocuklarıyla sınıfta ağırlayan Durmuş, öğrencilerin babalarıyla güzel vakit geçirmelerini sağlıyor.
Babaları oyunlara ortak eden, çocuklarının saçlarını taratan, dans ettirten ve çocuklarının farklı yönlerini onlara yansıtan Durmuş, böylece öğrencileri ile babaları arasında daha güzel ilişki kurulmasını sağlıyor.
- "Babamın bana verdiği şansın öğrencilerime verilmesini istedim"
Durmuş, AA muhabirine, köyde öğretmenlik yapmanın çok daha faydalı olduğunu söyledi.
Kendisinin de köyde eğitim gördüğünü, başarılı olduktan sonra Ankara'da eğitimine devam ettiğini anlatan Durmuş, başarısını babasının desteği ve yakın ilgisine borçlu olduğunu belirtti.
Köye ilk geldiğinde babaların kendilerini geride tuttuklarını, çocuklarını göstererek sevmek istemediklerini fark ettiğini anlatan Durmuş, şunları dile getirdi:
"Bunu problem olarak gördüm. O yüzden de çocukların hepsine babamın bana verdiği şansın, sağladıklarının öğrencilerime verilmesini istedim. Babam beni masallarla büyüttü. Halen masallara inanan ve buna çocukları da inandırmak isteyen biriyim. Şansıma okul öncesi öğretmeni oldum. Kişiliğime çok yakın olduğunu düşünüyorum çünkü çocuklarla olmayı çok seviyorum."
- "Bu kıvılcımın bütün Türkiye'ye yayılmasını istiyorum"
"Ben sadece vesile olmak istedim. Projenin de hayata geçirilebileceğini aslında bilmiyordum." diyen Durmuş, şöyle konuştu:
"İl Milli Eğitim Müdürümüz Mehmet Faruk Tekin'in kapısına heyecanla dayandım, projemle yakından ilgilendi. Şimdi çok heyecanlıyım çünkü ilk olarak buradan başlayan kıvılcımın bütün Türkiye'ye yayılıp bir ateşe dönüşmesini istiyorum. Burada çok güzel dönütler alıyorum. Projenin ilk başlarında babalar, 'Senin işin gücün yok mu? Niye böyle şeyler yapıyorsun?' gibi tepkiler gösterdi. Çağırdığımda gelmek istemeyenler oldu. 'Kapınıza dayanacağım, geleceksiniz ve benim çocuklarımla ilgileneceksiniz.' dedim. Sonra benden yaka silkerek gelmeye başladılar.
Şimdi bu iş benim istediğim noktaya geldi. Gün içinde babalar okula gelip çocuklarla ilgilenebiliyor. Bu işte artık onlar da gönüllü. Öğrenciler bana 'Öğretmenim babalar çok eğlenceliler.' diyor. Babaların göründüğü gibi somurtkan olmadığını görüyorlar."
Projenin okula, köye ve en önemlisi öğrencilere önemli katkıları olduğunu sözlerine ekleyen Durmuş, öğretmenlik hayatı boyunca projeyi devam ettireceğini vurguladı.
- "Bölgede ihtiyaç duyulan bir proje"
Projeyi yerinde görmek üzere köye gelen İl Milli Eğitim Müdürü Tekin de çalışmadan etkilendiğini söyledi.
Projenin çok etkili olduğunu babaların çocuklarla yaptığı etkinliklerde gördüğüne dikkati çeken Tekin, "Babalar sürekli buradalar ve etkinlikler yapıyorlar. Böylelikle çocuklarla babaları arasındaki o bağ daha da güçlendiriliyor. Gerçekten bu bölgede babayla çocuk, babayla okul kaynaşmasında ihtiyaç duyulan bir proje. Biz bunu burada başlattık. Bunu özellikle merkeze bağlı köylerimiz başta olmak üzere bütün köy okullarımızda sürdürmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Bir kız öğrencinin saçını tarayan Tekin, projeyi hayata geçiren Durmuş ile velilere teşekkür etti.
- "Çocukları sevmekten kaçınmayın, utanmayın"
Sınıfta astronot olmak isteyen kızını havaya kaldıran, saçlarını tarayan köy imamı Bayram Kantar da okuldaki eğitimden memnun kaldıklarını söyledi.
Durmuş'un isteği doğrultusunda okula geldiğini, kızı ve arkadaşlarıyla güzel vakit geçirdiğini belirten Kantar, "Çocukları sevmekten kaçınmayın, utanmayın. Çocuk sevgiye muhtaçtır. Büyüklerin yanında çocuklara karşı sevgide bir utanma oluyor. 'Benim çocuğum babamın yanında gelip oturamaz, babamın yanında sevemem, ayıptır.' deniliyor. Bunlar ayıp değil. Onlarla ne kadar çok zaman geçirirsek, ilgili olursak, onlar o kadar mutlu olur ve geleceğe daha iyi hazırlanır." şeklinde konuştu.
Oğluyla Kızılderili dansı yapan veli Mehmet Çetin de çocuklarını büyüklerinin yanında sevmekten çekinen velilerin olduğunu söyledi.
Çetin, şunları kaydetti:
"Çocuklar, Allah'ın kanatsız melekleridir. Onlara şefkat ve merhametle yaklaşmak, onları sevmek gerekir. Biz de hocamıza destek veriyoruz. Proje, çocuklarımızla daha çok vakit geçirmemizi sağladı. Çocuklarımıza ayırabileceğimiz bir vaktimizin olduğunu öğrendik. Çocuklar, ilgi alakamızı görüyor ve olumlu anlamda değişmeye başladılar. Çocuklarımız da bizimle büyüyor. Biz her gün bir etkinlik yapıyoruz. Bugün Kızılderili olduk. Evde de benzer etkinlikler yapıyoruz zaten. Güzel oluyor bizim için."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz