Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aile kurumunu kökünden kurutmayı amaçlayan sembollerin önü bilinçli bir şekilde açılırken, aile kurumuna sahip çıkan davranışların küçümsendiğini belirterek, "Bu büyük tehlikeye hep birlikte karşı koymalıyız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, engelliler ile devlet korumasından yararlanmış gençlerin kamu kurumlarına yerleştirilmesi töreninde konuştu.
Yeni yatırımların erişilebilirlik esasına göre yapılması ve eski binaların bu doğrultuda dönüşümlerinin süratle tamamlanması gerektiğine işaret eden Erdoğan, "Onun için şimdi yeni bir hedef belirledik, 100 bin konut, TOKİ olarak ne yapacağız, yıllık inşa edeceğiz ve diyoruz ki yani gecekondu mu var, size hem destek vereceğiz hem de gelin TOKİ'nin yapmış olduğu bu yeni konutlara sizleri taşıyalım." dedi.
Bazı konutların bulunduğu bölgelere itfaiyenin bile girmekte zorlandığını dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Niye? Erişilebilir değil de onun için. İşte bunları da erişilebilir hale getirmemiz lazım. Bu sürecin rastgele, plansız, programsız yürütülmesi de doğru değildir. Erişilebilirlik standartları belirlenmeli ve tüm kurumlar çalışmalarını buna göre yürütmelidir. İşte bu amaçla 2020 yılının 'erişilebilirlik yılı' olarak ilan edilmesinde fayda görüyorum, hayırlı olsun. Yürütülecek projelerle hem fiziksel erişim hem dijital dönüşüm en önemlisi de zihinsel dönüşüm yönünde gereken adımlar atılmalıdır. Eğer zihinsel dönüşüm sağlanmazsa zaten burada bir sakatlık var demektir. Bu sürecin Cumhurbaşkanı olarak bizzat takipçisi olacağımı özellikle ifade etmek istiyorum."
- "Bu hizmetleri güçlü şekilde devam ettireceğiz"
Ailesi olmayan veya ailesinin yanında hayatını sürdürme imkanı kalmayan her çocuğa sahip çıkmanın devlet olarak en başta gelen görevleri olduğuna işaret eden Erdoğan, "Elbette esas olan, çocuğun ailesinin yanında veya ona aynı hissi yaşatacak bir ailenin yanında büyümesidir. Çünkü eskiden yaygın şekilde rastladığımız yurt tipi binalarda ve sadece kamu görevlilerinin gözetiminde çocuk yetiştirilmesi pek mümkün olmuyor. Bu amaçla iktidara geldiğimiz yıldan itibaren devlet korumasındaki çocuklarla ilgili sistemi baştan sona değiştirdik." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt tipi binaları terk ederek çocukların aile ve mahalle sıcaklığı içinde hayatlarını sürdürebilecekleri yeni bir sisteme geçildiğini belirterek, "Maddi durumu iyi olmadığı için devlet gözetimine verilen çocukları, kendi aile ortamlarında ekonomik ve sosyal olarak destekledik. Halihazırda 128 binin üzerinde çocuğun bu şekilde kendi aileleri yanında yetişmelerini sağlıyoruz." bilgisini aktardı.
Kimsesi olmayan çocuklar için koruyucu aile sistemini yaygınlaştırdıklarını, bunu yaparken de kardeşleri ayırmamaya itina gösterdiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Halen 6 bine yakın koruyucu aile 7 bin 259 çocuğumuza ne yapıyor, sahip çıkıyor. Görüldüğü gibi devlet gerektiğinde ne deriz biz 'devlet baba', gerektiğinde 'devlet ana'. Bakın biz 'Anadolu' demişiz. Nereye? Anadolu'muza. Niye? Bundan dolayı. Daima ihtiyaç duyulan vatandaşlarımızın ve korumaya muhtaç çocuklarımızın devlet baba, devlet ana her zaman yanındadır. İnşallah önümüzdeki dönemde bu hizmetleri çok daha yaygın ve güçlü şekilde devam ettireceğiz."
- "Güçlü aileler kuracağız ki güçlü millet olalım"
"Aile kurumu, milli varlığımızın belkemiğidir." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Büyük ve güçlü Türkiye hedefimize ulaşabilmenin en önemli şartlarından biri, aile kurumunu sağlam bir şekilde ayakta tutmaktır. Aksi takdirde tıpkı omurgası çökmüş bedenin felç olması gibi aile kurumu dağılmış bir toplumun da yerle yeksan olması kaçınılmazdır. Bugün Batı toplumlarını bekleyen en büyük tehdit budur. Batı çöküyor. Niye? Aile diye bir kavram buralarda kalmamış. Ama şimdi bizi de tehdit ediyor.
Aile kurumu dağıldığında nüfus da azalmaya başlıyor. Niye ben en az 3 çocuk diyorum? Bunu dememin sebebi; güçlü milletler güçlü ailelerden oluşur. Güçlü aileler kuracağız ki güçlü millet olalım. Yıllarca maalesef doğum noktasında kısırlaştırma politikası güttüler. Niye? Türkiye'nin nüfusu azalsın diye. Ben de tam aksini iddia ediyorum, nüfusumuz çoğalmalı ki biz ekonomi tahsili gördük ekonominin belkemiği insandır. İnsan varsa güçlüsünüz, insan yoksa güçlü değilsiniz, insan varsa emek var, insan varsa sermaye var, insan varsa para var, insan varsa üretim var, tüketim var. İnsan yoksa bunların hiçbiri yok."
Aile kurumu dağıldığında nüfusun da azalmaya başladığını söyleyen Erdoğan, "Çünkü sadece bireylerin ve onların hayat biçimlerinin hakim olduğu bir yerde çocuğa yer bulunamıyor. Bu yüzden pek çok Batı toplumu bir süre sonra yeryüzünden silinme riskiyle karşı karşıya kalacaktır. Türkiye de henüz bu derecede değilse bile aynı tehditle yüzleşmeye başlamıştır." diye konuştu.
- "Bu büyük tehlikeye hep birlikte karşı koymalıyız"
Gençlerin evlilik yaşının giderek yukarı doğru çıktığını belirten Erdoğan, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Kızlarımız da erkeklerimiz de çoğu 30'u aşkın evleniyor veyahut da çoğu evde kalıyor. Böyle bir şey olur mu? Devlet babadan bahsediyor muyuz, devlet babanın başında da şu anda Erdoğan var mı? Var, ben de şu anda tavsiye ediyorum.
Hiç evlenmeyenlerin sayısı da artıyor, evlilik dışı hayat biçimi medya aracılığıyla meşrulaştırılmaya, daha da vahimi özendirilmeye çalışılıyor, televizyonların birçoğunda bunun kampanyası yapılıyor. Aman bunlara dikkat edelim. Aile kurumunu kökünden kurutmayı amaçlayan sembollerin önü bilinçli bir şekilde açılırken, aile kurumuna sahip çıkan davranışlar küçümseniyor. Bu büyük tehlikeye hep birlikte karşı koymalıyız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesin bunun mücadelesini vermesi gerektiğine vurgu yaparak, "Ailemizin içinde yer aldığı değerlerimize sahip çıkmanın bizi küçülten değil yücelten bir tercih olduğunu gençlerimize göstermeliyiz. Rabbimiz ne buyuruyor? 'Nikahlanınız, çoğalınız' buyuruyor. Nikah dışı evlilik bizim değerlerimizde yok. Buna bir defa hep birlikte tavır koymamız lazım. Sevgili Peygamberimiz ne buyuruyor, 'Kıyamet gününde diğer topluluklara karşı ümmetimin çokluğuyla övüneceğim' diyor. Bunlar çok önemli, buna dikkat edeceğiz ve hep birlikte bunun gayreti içinde olacağız." diye konuştu.
(Sürecek)
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz