YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Enkaz altında canlı tespit edilecek

Mersin Üniversitesi'nde hayata geçirilen bir proje ile deprem ve göçükteki canlıların hareketi radar ekranında görülebilecek.

Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Caner Özdemir tarafından hazırlanan, ''Radar teknolojileri kullanılarak duvar arkası hareketliliğin tespiti ve görüntülenmesi'' adlı proje ile deprem ve göçükteki canlıların hareketi radar ekranında görülebilecek.

Prof. Dr. Özdemir, yaklaşık 1 yıldır sürdürdükleri projeden olumlu sonuçlar aldıklarını bildirdi. Çalışmanın esas gayesinin insan hayatının güvenliği olduğunu kaydeden Özdemir, projenin Doğu Akdeniz Üniversiteleri proje pazarı yarışmasında da birincilik ödülü aldığını belirtti. Sistemin çalışma yöntemi ile ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Özdemir, şöyle konuştu:

''Sabit bir radar anteni ile duvar arkasına çeşitli zaman aralıklarında değişik mikrodalga frekanslarında sinyaller gönderilmekte ve bu radar sinyallerinin geri yansıyan elektromanyetik dalgaları toplanmaktadır. Daha sonra geri yansıyan ardışık sinyaller geliştirdiğimiz yazılım ile işlenerek duvar arkasındaki hareketliliğin radar görüntüleri oluşturulmaktadır. Bu sayede iki farklı veri toplama ve işleme zamanı arasında konumu veya hareketi değişen saçıcılar radar görüntülerinde tespit edilebilmektedir. Bu ölçümler ve sinyal işleme algoritmaları gerçek zamanlı olarak yapıldığından, cisim hareketlilikleri gerçek zamanlı olarak bilgisayar ekranında anlık gösterilmektedir.''

Sistemin deprem, göçük, yangın gibi olaylarda çok rahatlıkla kullanılabileceğini kaydeden Özdemir, şunları kaydetti:

''İçerisine girmenin tehlikeli olduğu binalara ya da odalara, dış duvarlarının arkasından söz konusu binanın ya da odanın içinin denetlenmesinin istendiği birçok uygulama bulunmaktadır. Bu uygulamalar askeri amaçlı olabileceği gibi sivil amaçlı da olabilir. Örneğin yangın anında içeride mahsur kalan ya da çöken binaların altında kalan insanların canlılığının tespit edilmesi ve kurtarılması veya rehin alma gibi asayiş olaylarında rehinelerin kurtarılması gibi durumlar bu sistemim uygulamalarına örnek olarak gösterilebilir.''

''Özellikle 17 Ağustos 1999 İzmit depreminin ardından yapılan arama kurtarma çalışmalarında ortaya çıkan en büyük problem göçük altında canlı olup olmadığı konusunda net bilgiye ulaşılamaması oldu'' diyen Özdemir, şöyle devam etti:

''Bilindiği üzere yüzey ile göçük altındaki mesafe arttıkça mevcut arama kurtarma yöntemleri yetersiz kalmaktadır. Projemizde uyguladığımız teknik sayesinde hedeflenen bölgedeki her türlü hareketlilik kolaylıkla tespit edilebilmekte ve ulaşılamayan bölgedeki canlı hareketliliği radar ekranında görüntü olarak gösterilebilmektedir. Böylece iç bölgelerde sıkışan kazazedelerin hayatta olup olmadıkları bilgisi net bir şekilde elde edilebilmektedir. Böylelikle asıl kazılması ve arama-tarama yapılması gereken yerler tespit edilerek gereksiz harcanan zaman telafi edilecek ve arama kurtarma operasyonları hızlanacak ve bu çalışmalardaki başarı oranı artacaktır'' şeklinde konuştu.

SİNYALLERE GÖRE CANLI MI, DEĞİL Mİ ANLAŞILIYOR
Projeye Araştırma Görevlisi Şevket Demirci ve Öğretim Görevlisi Enes Yiğit'in de katılarak destek verdiğini anlatan Prof. Dr. Özdemir, ''Aslında bu sistemi mühendislerin ultrason cihazı olarak tanımlayabiliriz. Şöyle ki, tıpta ultrason aleti vardır ve görüntüyü sadece doktorlar yorumlayabilir. Bizim geliştirdiğimiz cihaz da bir nevi böyle. Ekranda bire bir görüntü olmayacak ancak bizler gelen sinyallere göre canlı olup olmadığını veya kalp atışından insan mı hayvan mı veya başka bir canlı mı rahatlıkla çözebileceğiz'' diye konuştu.

Özdemir, ev içi güvenliğinden, havaalanındaki korsan hareketliliğinin tespitine kadar birçok güvenlik uygulamalarında, gözle kontrol edilmesi mümkün olmayan kontrol uygulamalarında sistemin kullanılabileceğini ifade etti.

Özdemir, duvar gibi opak ve arkası optik olarak görünmeyen engellerin arkasına elektromanyetik dalga yayılımı yaparak hareketliliği tespit ettikleri projenin askeri ve sivil uygulamalarda önem arz ettiğini dile getirdi.

''TESPİT İÇİN SOLUK ALMASI YETERLİ''
Projenin mevcut haliyle duvar arkasındaki değişimleri algıladığını ve canlı faaliyetliliğinin tespit edildiğini anlatan Özdemir, ''Hatta göçük altında kalan kişi hiç hareket edemese bile sadece soluk alıp vermesi bile radar ile algılanması için yeterlidir ve sistemimiz hareket etmeyeni sadece nefes alan kişileri de tespit edebilmektedir. Eğer nefes almayı keserse, kalp atışı bile radarımız sayesinde görüntülenebilmektedir'' ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Özdemir, kullandıkları anten, güç yükselticisi ve frekansların her türlü derinlik ve hareketliliğe göre ayarlanabildiğini, böylelikle kullandıkları cihazın sabit bir sistem olmaktan çıkıp farklı amaçlara göre kullanılabilen çok yönlü bir cihaz haline dönüşebildiğini sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler