Ergenekon davasında, Şile kazılarında ele geçirilen mühimmatlara ilişkin savunmasını yapan tutuksuz sanık Yusuf Ethem Akbulut, ailesi ve kendisinin tehlikede olduğunu belirterek mahkemeden koruma talep etti. Akbulut, işten atıldığı için duruşmaya gelecek parasının olmadığını da sözlerine ekledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının duruşmasında, Şile kazılarında ele geçirilen mühimmatlara ilişkin dava dosyasının tutuksuz sanığı Yusuf Ethem Akbulut, savunmasını yaptı. Dava nedeniyle 6 ay önce polislikten atıldığını belirten Akbulut, evinde bulunduğu ileri sürülen iki nitelikli silahtan birisinin devlet tarafından kendisine verilen beylik silahı olduğunu anlattı. Diğer silahın da kurusıkı silahtan bozma silah olduğunu ifade eden Akbulut, mühimmat denilen 15 merminin ise beylik silahı olan ve 14'lü diye tabir edilen Baretta marka silahın şarjör ile birlikte el konulan mermiler olduğunu söyledi. Akbulut, kurusıkı silahı da bir fabrika araması sırasında bulduğunu, tetik tertibatının çalışmadığı için iade etmediğini söyledi.
Evinde yapılan aramalarda dava konusu suçlamalara ilişkin herhangi bir döküman bulunmadığını belirten Akbulut, 2007 yılında şark görevi ile tayin edildiğini, 2009 yılı Ağustos ayında ise İstanbul'a atandığını anlattı. Akbulut, İstanbul'a gelmesinden sonra zaman zaman aynı dava dosyasının sanıkları olan Ulaş Özel ve Okan İşgör ile görüştüklerini aktardı.
Özellikle kendi ailesi ve kendi teşkilatınca mahkum edildiğini belirten Akbulut, "Sizin vereceğiniz cezanın artık bir önemi yok." diye konuştu. Akbulut, "Memleketimde Başbakana suikast planlayan 300 özel harekatçıdan biri olarak algılanıyorum. Ailem ve çevremce mahkum edildim. Belki buradaki tutuklu arkadaşların koğuşları onlara geniş gelebilir ama koskoca dünya bana dar geliyor." dedi.
Yargılama nedeniyle mesleğinden olduğunu ve bir iş yapamadığını belirten Akbulut, duruşmaya gelmek için cebinde parası olmadığını söyledi. Akbulut, "Eğer duruşma 5 gün daha devam ederse ne yapacağımı bilemiyorum." diye konuştu. Akbulut, "İnternette adımı yazınca hakkımda birçok suçlama çıkıyor. Ayrıca ev telefonum ve adresim de internette bulunmaktadır. TİKKO ve PKK peşimde. Eşim ve 1 yaşındaki çocuğum tehlike altında, savunmasızlar. Bu yargılama sürecinde beni de koruyun. Başka bir yere taşınacak maddi durumum da yok. Bu suçlamalar hayatımı alt üst etti." şeklinde konuştu.
Duruşmaya verilen 10 dakikalık aranın ardından Mahmkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk, tutuklu sanık Okan İşgör'ün ifadesi sırasında İBDA/C örgütü ile ilgili çok önemli açıklamalarda bulunacağını söylediğini aktardı. İşgör'ün örgüt tarafından 2 kez vurulduğunu, hayati risk taşıdığını, bu nedenle anlatacakları çok önemli konular nedeniyle duruşma salonunun boşaltılmasını istediğini belirten Başkan Çalmuk, izleyiciler, basın mensupları ve sanıkların duruşma salonundan çıkarılmasına karar verdiklerini açıkladı. Sanıkların duruşma salonundan çıktıkları bölümde bir ekran bulunduğunu ve İşgör'ün ifadesini buradan sanıkların izleyebileceğini belirten Çalmuk, ayrıca İşgör'ün ifadeleri ile ilgili olarak da yayın yasağı konulmasına karar verdikleri açıklamasını yaptı. Bu açıklamanın ardından sanıklar, izleyiciler ve basın mensupları duruşma salonundan çıkarılarak duruşma salonunun kapıları kapatıldı. Saat 17.00'de sanık Okan İşgör'ün ifadesinin tamamlanmasının ardından duruşma, yarına ertelendi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz