BİZE ULAŞIN
1998 doğumlu genç kaleci Altay Bayındır, futbol oynamaya Yolspor'da abisiyle birlikte başladı. Abisi orta sahada oynarken, kendisi de takımın stoperiydi. Sahada çok iyi bir ikili olan Bayındır kardeşler, birlikte Bursaspor seçmelerine katıldı. Yeşil beyazlı takım bu seçmelerde abisini çok beğenirken, Altay'ı ellerinde çok sayıda stoper olduğunu söyleyerek takıma almadı.
Bunun üzerine Altay, tekrar takımının yolunu tuttu. Kalecinin gelmediği bir antrenmanda, uzun boyu sebebiyle hocası "Geç oğlum kaleye" diyince Altay Bayındır'ın kalecilik kariyeri başladı. Toplara uçmayı çok eğlenceli bulan Altay, o gece internetten kaleci eldiveni sipariş etti. Sonra da babasından diğer ekipmanları istedi. Ekipmanları tamamlandıkça kaleciliğe karşı daha da büyük ilgi duyan Altay, yoluna kaleci olarak devam etmeye karar verdi.
Stoper olarak katıldığı Bursaspor seçmelerini geçemeyen Altay, şansını bir kere de kaleci olarak denedi ve yeşil-beyaz formayı giydi. Bursaspor formasıyla 6 yıl boyunca sahada fırtınalar estiren Altay Bayındır, 6 yılın sonunda fikir ayrılıkları sebebiyle Bursaspor'dan ayrıldı ve eski takımı Yolspor'a geri döndü. Ne yaşarsa yaşasın, asla pes etmedi, ümitsizliğe kapılmadı. Yolspor'dan sonra Arabayatağıspor'un A takımında 1 yıl oynadı ve ardından Altay'a Ankaragücü'nün kapıları açıldı.
Ankaragücü Altay Bayındır'ın kariyeri için bir kırılma noktası oldu. Alt yapısından başlayıp A takımına yükseldiği Ankaragücü, onun kendini göstermesi için en büyük şanstı. Takımın kalesinde sergilediği efsanevi performans futbol camiasında yayılınca, genç file bekçisi milli takıma çağırıldı. Bu Altay'ın ne kadar başarılı olduğunun kanıtıydı. Genç yaşında milli takımın kalesini korumaya başlayan Altay, çok kısa zamanda futbol camiasının önde gelen isimlerinden biri haline geldi. Ve çok zaman geçmeden Fenerbahçe Altay Bayındır'ı sarı lacivertli renklerine dahil etmek için harekete geçti. Altay 2020 yılında Ankaragücü ile yaptığı sözleşme sona erince Fenerbahçe formasını giydi.
Altay bugün hala Ankaragücün'e bir sözleşme ile olmasa da kalben bağlı olduğunu ve orada çok şey öğrendiğini söylüyor.
