İzmir’in tarihi tatlıcısı, 83. kuruluş yıl dönümünü müdavimlerinin damak lezzetini bozmadan günümüze kadar getirmenin gururunu yaşıyor.
1936 yılında saray şerbetçisi babasının izinden giderek tatlı yapımına İzmir’in Altıntaş semtinde başlayan Mennan Aygen, efsane tatlarını oğlu Adnan Aygen’in ustalığıyla Mennan adıyla günümüze kadar taşıdı. 1991 yılında yaşamını yitiren Mennan Aygen’den aldığı mirası, kaliteden ödün vermeden büyük bir titizlikle sürdüren Adnan Aygen kuruluşunun 83. yılını büyük bir gurur ve mutlulukla kutluyor.
"Şehirleri şehir yapan, orada yaşanmış olan tarih ve kültürdür. Tarih ve kültürü oluşturan ise hiç şüphesiz insan ve yapıtlarıdır” diyen Adnan Aygen, insan yapıtlarının yanında, yemek kültürünün de şehirler üzerinde büyük etkisi olduğunu söyledi. Aygen, "Roma deyince dondurma ve pizza, Adana deyince kebapları, Gaziantep deyince baklavaları akla gelir. İzmir’de kalitesi ve geçmişiyle tatlıcılık kültüründe Mennan’ın ismi de ön plana çıkmaktadır. Mennan’ı eskilerden kime sorsanız, mutlaka size onunla ilgili bir anısını anlatacaktır. Bizler Mennan olarak ülkemizin tarihi değerlerinden olan tatlıcılık kültürünü devam ettirmek ve sonraki nesillere aktarmak çabası içindeyiz" dedi.
Karadut dondurması çok meşhur
Adnan Aygen, geçmişten günümüze lezzet serüvenini şöyle anlattı:
"Babam mesleğe 1936 yılında Ömerağa’nın yanında başladı. Burada tatlı yapımında iyice ustalaştıktan sonra kendi dükkanını açtı. İlk girişim olarak Altıntaş’ta küçük bir tezgahla işe başladı. Burada yaptığı dondurma kısa bir süre sonra bütün İzmir tarafından tanınmaya başladı. Soğutucuların olmadığı bu dönemde dondurma yapmak gerçekten maharet isteyen bir işti. Mennan Aygen, geniş fıçılarda buzu, tuzla döverek sıkılaştırıyordu. Daha sonra dondurma bandonunun içinde, koyun sütü ile yaptığı dondurmayı iyice döverek ve çevirerek kıvamına getirirdi. Sütün pişimini maltız ateşinde yapardı. Özünü Tire Cambazlı Köyü’nden getirdiği yabani karadutların oluşturduğu karadut dondurması çok meşhurdu. Günümüzde de hala aynı yabani karadutlar kullanılmaktadır. Yaptığı dondurmaları omuzunda yoğurtçu salıncağı ile Cumaovası’na kadar satardı. Oradaki insanların da dondurma yemesi için uzun yollar yürür, dondurmayı taşırdı. Biz de bu lezzeti kazandibisiyle, sütlacıyla, keşkülüyle, supangilesiyle, aşuresiyle ve daha birçok lezzetle günümüze kadar taşıdık."
İşin sırrının tüm müşterilerine aynı hizmeti, kaliteden ödün vermeden sunmaktan geçtiğinin altını çizen Adnan Aygen, “Bizim ilk prensibimiz; doğal, katkısız ve hijyenik ortamda ürettiğimiz tatlılarımızı müşterilerimize sevgimizi katarak sunmaktır. Bizim tatlımızı yemek için gelen her müşteri aynı değerdedir. Onları kendi evimize gelmiş bir konuk gibi misafir eder, 40 yıllık dostumuz gibi uğurlarız. 83 yıldır değişmeyen lezzetimiz en büyük güvencemizdir. İşimizi severek ve hakkıyla yapıyoruz. Bu da 83 yıldır bize zirvede tutuyor” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz