BİZE ULAŞIN
Pütürge’de annesi Fatma Tacar ile birlikte yaşayan Ramazan Tacar, yaklaşık 1 yıl önce komşusuyla bahçe nedeniyle kavga etti.
Kavga sırasında komşusu Tacar’ı belinden vurdu. Ağır yaralanan Ramazan Tacar, köyün imamı tarafından kaldırıldığı İnönü Üniversitesine bağlı Turgut Özal Tıp Merkezi'nde 3 ay boyunca yoğun bakımda kaldı.
Tevasinin ardından taburcu edilen Ramazan Tacar, husumet nedeniyle bir daha ilçeye dönemedi. Ramazan Tacar ve annesi, hastanede doktorların arasında topladığı parayla küçük bir arsa alarak çadır kurdu. Bir hayırsever de anne- oğula iki kanepe aldı.
Maddi imkanları olmadığı için gidecek yeri bulunmayan anne ve oğlu tuvalet ve banyodan mahrum bir şekilde yaşıyor.
Komşularıyla yaşadıkları sıkıntının kan davasına dönüştüğünü bu nedenle memleketlerini terk ettiklerini anlatan Ramazan Tacar, komşusu tarafından başını taşlarla ezildiğini belirtti.
Hayati tehlikeleri olduğu için tekrar köye dönemediklerini dile getiren Tacar, hastane doktorlarının yardımıyla aldıkları 700 metrekare araziye çadır kurduklarını, tuvaleti ve banyosu olmayan bu çadırda korkuyla yaşadıklarını vurguladı.
ANNESİNİN YAŞLILIK MAAŞIYLA GEÇİNİYORLAR-
Belinden diz kapağına kadar platin takılı olduğunu ve zehirli guatırı nedeniyle iş göremediğini dile getiren Tacar, ''Annemin aldığı 300 liralık yaşlılık maaşıyla geçinmeye çalışıyoruz. Pütürge'de babamdan kalma küçük bir arazi vardı, onu ekip biçerek geçimimizi sağlıyorduk. Babam ben küçükken bizi terk etmiş. 9 kardeş olmamıza rağmen hiçbiri yanımızda değil. Kardeşlerim de küçük yaşlarda evden ayrılmış. 12 ay önce komşumuzla bahçe yüzünden bir sıkıntı yaşadık” dedi.
-''KÖPEKLER YÜZÜNDÜN NÖBETLEŞE UYUYORUZ''
Tacar, kış çadırda zor şatlar altında geçirdiklerini, yağmur ve kar sularının çadırlarına dolduğunu söyledi. Geceleri sürü ile çadırın etrafında dolaşan sokak köpeklerinin de kendilerini çok korkuttuğunu belirten Tacar, ''Annemle geceleri 'köpekler bize zarar vermesin' diye nöbetleşe uyuyoruz. Komşuların getirdikleriyle karnımızı doyurmaya çalışıyoruz. Allah kimseyi içinde bulunduğumuz duruma düşürmesin.''
Havaların ısınmasıyla çadırdaki yaşamlarının daha da zorlaşacağını belirten Tacar, ''Çadırımız çok küçük. Kışın soğukla, yazın ise sıcakla mücadele edeceğiz. İçerisi ısındıkça havasızlaşıyor, koku yapıyor. Günün büyük bir kısmını dışarıda geçirmek zorunda kalıyoruz. Havaların ısınmasıyla banyo ve tuvalet konusunda hijyen daha da önem kazanıyor. Ne yapacağımızı bilemiyoruz'' diye konuştu.
"HİÇ EVLİLİK HAYALİ KURMADIM"
Bugüne kadar hiç evlenmediğini ifade eden Tacar, sıkıntıları nedeniyle hiç evlilik hayali kurmadığını belirtti. Tek hayalinin hayatı çileyle geçmiş annesini bu hayattan kurtarmak olduğunu dile getiren Tacar, şunları anlattı:
''Bugüne kadar annemle hayatımız sıkıntı içerisinde geçti. Hayatta o kadar yıprandım ki. Kendimle ilgili bugüne kadar hiç hayal kurmadım. Annemi bu yaşlı halinde böyle sıkıntının içinde görmek beni kahrediyor. Her şeye razıyım annem kurtulsun yeter.''
'TEK ODALI BİR EV BİLE BİZİ ÇOK MUTLU EDER''
Zamanlarını çadırlarının etrafına fidan dikerek ve onların bakımını yaparak geçirdiklerini anlatan Tacar, tek odalı bir evlerinin olmasının kendilerini çok mutlu edeceğini söyledi.
Türkçe bilmeyen anne Fatma Tacar ise yıllardır çile çektiğini ve ömrünün son zamanlarında rahat etmek istediğini kaydetti.
Kendisinin olduğu gibi oğlunun da hayatının eriyip gitmesine gönülünün razı olmadığını, yüreğinin parçalandığını belirten Fatma Tacar, yetkililerin kendilerine sahip çıkmasını istedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz
