Bir belediye başkanı düşünüyorum gözlerim kapalı..
Mersin’de sadece bir otel, bir restoran, bir televizyon kanalı, bir gazete ve bir haber ajansı olmadığını bilen..
Kentin tüm dinamiklerine eşit mesafede yaklaşan bir belediye başkanı..
Hayata geçemeyen projelerde sorum-luluğu kabul eden, faturayı başkalarına çıkarıp, birilerini günah keçisi ilan etmeyen bir başkan düşünüyorum..
Sahile verdiği önemi kentin ana ve ara caddelerine de veren.. Ara sıra bile olsa vatandaşla sohbet edip, beklentilerini soran, sorunları dinleyen..
Seçim döneminde gidip, misafiri olduğu evlerin kapılarını seçimden sonra da çalıp “nasılsınız” diyen ve ulaşılabilir(!) bir başkan..
***
Bir belediye başkanı düşünüyorum gözlerim kapalı..
Kente yapılacak yatırımları belirlerken, “öncelikler” konusunda meslek odalarına, kent dinamiklerine, halka da “önceliğiniz bu yatırım mı, bizden öncelikli istediğiniz çalışma bu mu? Siz bu yatırımı destekliyor musunuz?” diye soran bir belediye başkanı..
Sadece açılışlarda, törenlerde, etkinliklerde görmediğimiz bir belediye başkanı..
Bir belediye başkanı düşünüyorum… Sadece istediği gazetecileri çağırıp demeç vermek yerine, tüm gazetecilerle bir araya gelip, her türlü soruya yanıt verebilecek kadar ‘rahat’ bir başkan…
Canlı yayınlara katılan, “yaptığı röportaj-larda soruları kendisi belirlemeyen” bir başkan..
***
Bir belediye başkanı düşünüyorum gözlerim kapalı..
Dinleyen, gülümseyen, tahammüllü bir belediye başkanı..
Kendisine iletilen dilek ve temennileri bürokratlarına havale etmeyen bir başkan..
Belediye Meclisinde zaten sayısı oldukça az olan muhalif bir kaç meclis üyesine, şaka yoluyla bile olsa “horoz” demeyecek, yapıcı eleştirilerden rahatsız olmayacak, ‘istersem sizi salondan dışarı çıkarabilirim’ diyerek, elindeki sopayı göstermeyecek bir başkan..
Yüzünü sadece tüm kavşaklardaki bil boardlarda, raketlerde görmeyeceğimiz, halkın arasında da görebileceğimiz bir belediye başkanı..
Belediye meclisinde kol kola girdiği, tüm kararları birlikte aldıkları ve bu ittifaka rağmen, iktidar partisi bize destek vermiyor diyerek, göstermelik muhalefet etmeyen bir başkan..
***
Bir belediye başkanı düşünüyorum… “Filanca tesis zarar ediyor, zam yapalım yada özelleştirelim” diyerek faturayı halka çıkarmayan; amatör işletmecilik yapıldığını kabul eden, sosyal belediye-cilik ilkesini hep aklında tutan bir belediye başkanı..
Vatandaşın parasıyla yapılan hizmetler-le ilgili “Mersinlilere armağanımızdır” diyerek, bizim paramızla bize “armağan” vermeyen bir başkan..
***
İmar skandallarının ve belirli çevrelerin arsa kapatma marifetlerinin yaşan-madığı, meslek odalarının “hep destek, tam destek” istikrarını, ara sıra da olsa bozabildiği, eleştirilmesi gereken konuların eleştirilebildiği bir “şehir” düşünüyorum sonra…
Rutin hizmetlerde doyurulmuş, ekono-misi, sanayisi, eğitimi, kültürü, tarımı, turizmi, sporu, sağlık hizmetleri gelişmiş bir “şehir..”
“Şehr-i eminini” sadece bil boardlarda yada hep aynı televizyon programında, aynı sunucuyla görmeyen, en önemlisi de ‘belediyenin kapısından çevrilmeyen’ bir “halk” düşünüyorum.. Sadece seçimlerde hatırlanmayan, seçimden sonra da hali, hatırı sorulan bir “halk..”
***
Büyük şirketlerin, kurumların, kuruluş-ların, “başkanların” olduğu kadar halkın medyası da olan; kendine, kentine, mesleğine sahip çıkan bir “yerel medya” düşünüyorum sonra..
Güç kimin elindeyse, onunla ters düşmemek gerekir diye düşünüp, etliye sütlüye karışmamazlık etmeyen, heba edilen kaynaklara, yanlış yatırım tercihlerine dair söyleyecek sözü olan, sadece belirli gün ve haftalarda “kutlama” kokteylleri düzenlemeyip, kentle ilgili, kentten yana tavır koyabilen, mevsimine göre çiçek açmayan “sivil toplum örgütleri, meslek odaları” düşünüyorum…
***
Sonra düşünmeyi bırakıp “dinliyorum” Mersin’i.
Sessiz kalmayı öğrenmiş, “sessizlik öğretilmiş” bir kent buluyorum karşımda.
Milletvekillerini, belediye başkanlarını, meslek odalarını, STK’ları, medyayı sorgulamayan, bir kent.
Tüm ‘hayati’ projeleri raflarda bekleyen ama sözde uçan, kaçan, çığır atlayan bir kent (!)
***
Sahi, kulağımdaki bu ses yankılanıyor mu sizin kulaklarınızda da?
“Kimse var mı?”
Yoksa hepimiz mi kaldık, bu yıkımın altında?
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz