YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Laiklik kamburundan ne zaman kurtulacağız

Saadet Partisi İl Başkanı Av. Akın Demir, yaptığı yazılı açıklama da, gündeme dair konuları değerlendirdi

Laiklik kamburundan ne zaman kurtulacağız

Saadet Partisi İl Başkanı Av. Akın Demir, yaptığı yazılı açıklama da, gündeme dair konuları değerlendirdi. İl Başkanı Av. Demir'in en çarpıcı değerlendirmesi "Laiklik" vurgusuna yaptığı açıklamalar oldu.

"2011 – 2012 yılı eğitim döneminin başlaması ile birlikte şehrimiz tekrar çocukların ve gençlerin coşkusuna büründü. Yeni eğitim döneminin başlaması nedeni ile başta emektar öğretmenlerimize, personelimize ve geleceğin mimarı öğrencilerimize hayırlar getirmesini temenni ederiz.

Yeni eğitim dönemi öncesinde 2 sevindirici haber bizleri memnun etti. Birincisi Kuran eğitimi önündeki yaş engeli son Başbakanlık Kararnamesi ile kaldırılmış oldu. Böylece 28 Şubat döneminin anlamsız uygulamalarından birine de böylece son verilmiş oldu. Diğer sevindirici haber ise; YÖK’ün kat sayı adaletsizliğinin kaldırılması için Meclise bu yönde teklif götüreceğinin haberidir. YÖK katsayı adaletsizliğini önlemek, Anayasal ve yasal güvence altına da olan fırsat eşitliğini sağlamak için bu yönde çalışmalara başlamıştır. İnşallah en kısa zamanda bu 28 Şubat uygulamasına da son verilir."

TALİHSİZ AÇIKLAMA
"Yeni eğitim döneminde böyle güzel gelişmeler olurken Ülke gündemini bir hayli meşgul eden 2 önemli konuya da değinmek istiyoruz. Bunlardan birincisi Sayın Başbakan’ın Arap baharı olarak ifade edilen halk ayaklanmakları sonrası ülke yönetimlerinde değişlik olan bazı Arap ülkelerini ziyaretleridir. Bu ziyaretler esnasında Sayın Başbakan halka mesaj verirken Türkiye’deki Laik devlet alalayışını misal vererek rejim sonrasındaki yeni yönetim anlayışları için ülkemizi örnek model olarak göstermiştir. Bu bizce çok talihsiz bir açıklamadır. Çünkü Türkiye’ye dışarıdan dayatılan ve yıllardır halk ile devletin bütünleşmesine engel olan devletin kendi milletine yabancılaşmasına neden olan en büyük faktör laikliktir. Sayın Başbakan’ın geçmişte mensup olduğu siyasi anlayışta ki 4 parti Laiklik karşıtı anlayışlara zemin oluşturdukları gerekçeleri ile kapatılmıştır. Sayın Menderes ve arkadaşları yine Laiklik karşıtı anlayışlara zemin oluşturdukları gerekçeleri ile asılmışlar ve mensubu oldukları siyasi parti kapatılmış ve parti mensuplarına da türlü işkenceler yapılmıştır.

Aynı zamanda Sayın Başbakan kendisinin okuduğu bir şiir Laik devlet anlayışına başkaldırı sayıldığı için cezalandırılmış ve siyasi yasaklı hale getirilmiştir. Hatta kurucu genel başkanlığını yaptığı AKP bu yüzden kapatılmak istenmiştir. İşte bu neden ile Sayın Başbakan’ın Arap halklarına Laik devlet anlayışını örnek model olarak göstermesini yadırgıyoruz. Mısır, Tunus ve Libya’nın küresel sisteme entegre edilme görevi maalesef Sayın Başbakan’a verildiği için bu beyanların ne anlam taşıdığını çok iyi biliyoruz."

DEVRİM SONRASI NE DEĞİŞTİ "Devrim sonrasında buralarda ne değişti bir zalim gitti diğeri geldi. Merhum Erbakan Hocamızın deyimi ile Siyonizm kadrolarını değiştirdi. Bugün bu yapılanlar demokratikleşme adına ise niçin %65 halkın desteği ile Başbakan seçilen Heniye ve Hükümeti Batı tarafından tanınmıyor. Cezayir’de halkın desteği ile İktidar olan parti niçin yasaklandı ve mensupları katledildi. Halkın tercihi demokratik yollarla birlerini iktidar yapınca Batı niçin budan rahatsızlık duyuyor. Niçin yıllardır Kırallık la yöneltilen Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn vb devletlere karşı demokratik devlet anlayışı bir kez olsun ifade edilmiyor.

Dünyada yeni nüfuz alanları oluşturulurken Türkiye’ye biçilen model nedir. Türkiye düne kadar sıfır sorunlu komşuluk ilişkileri üzerine dış politikasını ifade ederken bugün gelinen noktada istisnasız tüm komşuları ile sorunlu hale gelmiştir. Türkiye kendine biçilen rolü oynarken bölgeden yalıtıldığının farkında değildir. Bugün NATO Füze Savunma Kalkanı Sistemi nedeni ile İran ile, Esat karşıtı politika neden ile Suriye ile, Pkk ve terör nedeni ile Irak ile Ermeni tehcir politikası nedeni ile Ermenistan ile, Ege denizi ve Kıbrıs politikası ile Yunanistan ile sorunlu hale getirildik. Yani küresel oyun kurgulayıcıları bizi faka bastılar ama biz hale farkında değiliz."

ARAP YARIMADASINDAKİ GELİŞMELER "Arap baharı, domino etkisi felan derken bizi çok fena kullanıyorlar ama hala farkında değiliz. NATO’ya ve ABD’ye rağmen Kıbrıs savaşında yanımızda yer alan Kaddafiye karşı biz ABD’nin ve NATO’nun yanında yer alıyoruz. Peki, kime karşılık düne kadar Kaddafinin yanında yer alan ve sistemin bir üyesi olan adam için, Türkiye politikasını kendi inisiyatifi ile belirlemediği müddetçe kendini çok büyük tehlikelerin beklediğini fark etmelidir. Erbakan hoca batıya ve küresel soygun sistemine karşı D8 leri kurmuş ve bedelini ödemiştir. Sayın Başbakan’dan beklentimiz odur ki yıllardır atıl durumda bekletilen bu kuruluşu tekrar canlandırmasıdır. İşte o zaman batının da ifade ettiği şekli ile yeni bir Osmanlı doğacaktır."

MİT'İN YIPRATILMASI DOĞRU DEĞİL "Ülke meselesine ilişkin değinmek istediğimiz diğer bir konu MİT müsteşarı Sayın Fidan’ın Oslo’da bazı PKK mensupları ile yapmış olduğu görüşmedir. Biz kimler arasında görüşmenin olmasından ziyade konuşmanın devletin menfaatlerine uygun düşüp düşmediğine bakmak gerektiğine inanıyoruz. Bu anlamda Sayın Fidan’ın ifadeleri devlet adamlığı ve menfaati üzerine bina edildiği için bunun siyasi iç malzeme olarak kullanılmasını ve MİT’in yıpratılmasını uygun bulmuyoruz.

Terörün önlenmesinde hükümetin politikasını eleştirebilirsiniz. Zira biz de gerek Kürt açılımını gerek ise Mart tezkeresi ile güneyimizde Federal Kürt devletinin kurulmasına zemin hazırlanmış olunması nedeni hükümetin bu politikasının yanlış olduğunu ifade ediyoruz. Yalnız Sayın Fidan’ın Pkk mensupları ile yapmış olduğu görüşme içeriği irdelendiği zaman devlet menfaati için olduğu anlaşılacaktır."

Demir, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kısaca ülke gündemine ilişkin değerlendirme yaptıktan sonra Gümüşhane basınında yer alan bir konuya da değinmek istiyoruz. Bu da bilindiği üzere Sağlık İl Müdürlüğünde görev yapan bazı müdür ve personelin görevden alınması ile ilgilidir. Edindiğimiz intibaya göre bu görevden alınmalar yandaş sermayenin korunması ve gözetilmesi merkezlidir. Bu anlamda gerek siyasilerin ve gerekse bürokratların asli vazifesinin devletin ve kamunun menfaatlerinin korunması olduğunu yandaş sermeyenin korunması gibi bir vazifelerinin olmadığını tekrar hatırlatmak isteriz."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler