Mehmet Ali Şahin: Muhalefet Neredeyse Çözümsüzlük Duasına Çıkacak

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, muhalefetin çözüm sürecine sırf siyasi nedenlerle karşı çıktığını savundu. Son aylarda şehit cenazesi gelmemesine de bazılarının üzüldüğünü savunan Şahin, “Neredeyse çözümsüzlük duasına çıkacaklar.” dedi.

Akçaabat Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkanları 4. Bölge toplantısında konuşan Mehmet Ali Şahin, Türkiye’nin geçmişe oranla çok daha demokratik bir ülke olduğunu söyledi.

Bu nedenle siyasetin de daha özgür bir alanda yapıldığını kaydeden Şahin, demokrasinin standardının yükseldiğini, ancak şimdi Türkiye’nin çözmesi gereken ciddi bir terör sorunla karşı karşıya olduğuna değindi. Şimdi yıllardır ülkeye çok ciddi zararlar veren terör sorununu çözmek için bir süreç başlatıldığını ifade eden Şahin, “Eğer Türkiye bu konuda başarılı olursa, böylesine önemli bir sorunu gündeminden çıkartırsa, önümüzdeki yıllar Türkiye için bambaşka bir dönem olacak. Türkiye hem bölgede hem de dünyada inanıyorum ki, 2023’teki 10 ülke arasına girme hedefini çok kolaylıkla yakalama şansı elde edecek.” şeklinde konuştu.

Şahin, Türkiye’nin 30 yılı aşkındır mücadele ettiği terörden, sadece silah tüccarları, aracılar ve uyuşturucu baronlarının kazançlı çıktığını vurguladı. "Biz insanımız kazanmasını istiyoruz." diyen Şahin, birliği, bütünlüğü, beraberliği pekiştirecek olan bir amaç için böylesine bir süreç başlattıklarını dile getirdi.

"MUHALEFET SİYASİ NEDENLERLE KARŞI ÇIKIYOR"

Bunun çok riskli bir süreç olduğuna işaret eden Şahin, konuşmasına şöyle devam etti: "Zor olduğu muhalefetin bu sürece sırf siyasi nedenlerle destek vermemesinden de kaynaklanıyor. Allah aşkına bir gencimizin hayatını kurtarma pahasına böyle bir sürece demeye değmez mi? Bir ananın yanan yüreğinin sızını dindirme adına böyle bir sürece denemeye değmez mi? Muhalefet diyor ki 'siz Türkiye’ye bölmek istiyorsunuz.' Bu sürecin bir tek amacı vardır; Türkiye’yi daha da bütünleştirmek. Bir takım yanlışlar yapılmışsa bunları ortadan kaldırmaktır. 76 milyon insanımızın barış içerisinde kardeşçe yaşaması konusunda yapılması gerekenleri yapmaktır. Silahları susturmak, silahın yerine siyasetin konuşmasını, dillerin konuşmasını temin etmektir. Türkiye’ye yardımcı olmak isteyen, ülkeye, insana faydalı olmak isteyen insanların sadece siyasi yolla, demokratik yolla hizmet etmeleri gerektiğini bir kez daha vurgulamak ve bunun zeminini oluşturmaktır. Çünkü biz aynı vatanda, aynı bayrak altında, aynı milletin bireyi olarak özgürce, barış içerisinde, huzur ve mutluluk içerisinde yaşamak istiyoruz. Bunun önündeki en büyük engel terördür.”

"Terörün hiçbir gerekçesinin olamayacağının altını çizen Şahin, "PKK terör örgütü ve yandaşları yıllardır büyük bir yanlış içerisindedir. Büyük bir insanlık suçu işlemişlerdir. Kimileri cezalarını çekiyorlar. Tabi ki yasalar karşısında bunların durumuna uyan hüküm neyse o yerine getirilecektir. Ama Türkiye şu anki süreçte bu beladan kurtulma gibi bir şans yakalamıştır ve bunu en iyi şekilde değerlendirmelidir. Muhalefet sırf siyasi nedenlerle 'AK Parti bu işte başarılı olursa daha da büyür, Tayyip Erdoğan’ın önünü bir daha kesemeyiz' diye düşünüyor. Sırf siyasi nedenlerle bu işe karşı çıktığını biliyorum. Kan durursa, şehit cenazeleri gelmezse bundan niye rahatsızlık duyuyorsunuz?” diye sordu.

“ÇÖZÜMSÜZLÜK DUASINA ÇIKACAKLAR”

3–4 aydır şehit cenazeleri gelmediğini ve bazılarının buna üzüldüğünü savunan Şahin, neredeyse çözümsüzlük duasına çıkacaklarını iddia etti. Şahin, anlattığı bir hikâyeden hareketle sözlerine şöyle devam etti: “Birkaç aydır şehit cenazeleri gelmiyor ya bazılarının gidip camideki tabuta vurası geliyor, ‘kurudun da kurudun’ diye. Türkiye böyle bir beladan kurtulacaksa buna herkesin destek vermesi gerekmez mi? AK Parti iktidarı işte böyle bir süreci başlattı. Bu cesaret, kararlılık ister. Bu cesareti ve kararlılığı daha önce hiçbir siyasi irade, hiç bir başbakan gösteremedi. Türkiye’nin önüne koyduğu bu önemli sorunu çözme mücadelesine her vatanseverin, her insaf sahibi insanın destek vermesi gerekir. Riskleri yok mu; var. Biz bütün bunları yaparken ne ülkemizin birliği, bütünlüğünden taviz veririz, ne bayrağımızdan, ne şundan taviz veririz. Bu sorun bir şekilde çözülsün ve gönül kırıklıklarını da tamir edelim ve böylece yolumuza devam edelim.”

SİLİVRİ’Yİ BASMA PLANLARINA TEPKİ

Konuşmasında başta İP ve CHP’nin Silivri’de görülen ve karar aşamasına gelen Ergenekon davasıyla ilgili pazartesi günü mahkemeyi etkilemek için bazı eylemler hazırlığında olduğuna değinen Mehmet Ali Şahin, anayasanın yürümekte olan davalarda hâkim ve mahkemeleri etkiyecek söz ve davranışta bulunmayı yasakladığına dikkat çekti. Bu girişimin öncülüğünü de ana muhalefet partisi liderinin yaptığını söyleyen Şahin, “İktidardayken AK Parti hakkında kapatma davası açıldı. Karar aşamasında biz Anayasa Mahkemesi'nin önüne bir kişi gönderdik mi? Mahkeme, yargıçlar ellerindeki delillere göre en isabetli kararı verirler diye bekledik. Hukuka olan saygımızdan bunu yaptık. Bağımsız ve tarafsız olan yargıya duyduğumuz güven sebebiyle bunu yaptık.” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ergenekon davasına bakan hâkim ve savcılara yönelik ‘siz savcı, yargıç değil, taşeronsunuz’ dediğini hatırlatan Şahin, “Bu açıklamalardan cesaret alan birileri pazartesi günü Silivri’de hiç yakışık almayan eylemler planlıyorlar. Türkiye her alanda normalleşirken, hukuk alanında yapmış olduğumuz reform uygulamalarıyla belli bir noktaya gelmişken hâkim ve savcılarımızın üzerine yapılan bu baskıları son derece yanlış buluyoruz. Herkesi bundan vazgeçmeye, hâkim ve savcıları önündeki yasaları uygularken vicdanlarıyla başbaşa bırakmayı çağırıyorum.” diye konuştu.

Çok önemli görevlerde bulunmuş, en üst rütbelere çıkmış olan kişilerin yargılanıyor olmasından şeref duymadıklarını da belirten Şahin, sözlerini şöyle tamamladı: "Keşke bu tür davalara muhatap olmasalar, keşke bu tür davalar ile Türkiye'nin gündeminde olmasalar ama Türkiye bir hukuk devleti. Eldeki deliler, böyle bir davayı açmayı gerektirmişse yapılması gereken mahkemenin kararını sabırla beklemektir.