"AB İLE ENTEGRASYONA DEVAM EDECEĞİZ" Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, beraberinde Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte Gaziantep Sanayi Odası tarafından kentteki sanayicilere yönelik düzenlenen 'Gaziantep’in Yıldızları Ödülleri' törenine katıldı. Törende konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin çok zor bir dönemden geçtiğini yineleyerek şöyle dedi: "4 tane basit mesajım var. Evet çok zor bir dönemden geçiyoruz. Ama asla ve asla kötümserliğe gerek yok. Neden? Çok basit; bu ülkenin geleceği aydınlık, bu ülkenin geleceği parlak ve biz bu süreçten başarıyla çıkacağız. Nedir peki benim bu argümanımı destekleyen? Ben 2007 yılının Mayıs ayında Türkiye'ye geldim. O zaman küresel ekonomimiz böyle değildi. Üç aşağı, beş yukarı hatırlıyorum. Ondan sonra da tepetaklak aşağı, bütün dünya ekonomisi. Şimdi Türkiye hangi badireleri atlattı ve bütün bu yani şoklara rağmen nasıl güçlü ayakta durdu? Bu perspektifi anlamadan, geleceği anlamak, anlatmak zordur. Bakın bir küresel kriz yaşandı, bütün dünya etkilendi. Evet biz de etkilendik. Ama küresel kriz sonrası çok güçlü bir çıkış yaşadık. Hatırlıyorsunuz 2009'un başlarında, 2008'in son çeyreğinde ortalık toz dumandı. Evet karabulutlar vardı. Ben hatırlıyorum o günkü tartışmaları, konuşmaları. Bugünden daha kötümser bir hava pompalanıyordu." Türkiye'nin geçmiş dönemlerde ve şuanda içinde bulunduğu konumu ve duruma değinen Şimşek, devletin sanayicilerin yanında olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: "Avrupa borç krizi Türkiye için büyük bir şok. Sonra işte Ortadoğu'daki kargaşa devam ediyor, evet bir kaos var kabul edelim. Yanı başımızda bir ateş var savaş var. Bunun getirdiği yakıcı, yıkıcı etkiler var. Bunu görelim. Bu üç felaket, üç büyük krize rağmen Türkiye ayakta. 2013'te Türkiye zirveye doğru devam ederken yolunda işte biliyorsunuz Gezi provokasyonu, ardından 17-25 Aralık sürecini yaşadık. O da asıldan o gün anlatılması zor ama bugün itibariyle geriye doğru baktığımızda 2010'da başlayan bir sürecin devamı. Yargıyı ele geçiren bir ihanet şebekesi bütün bunlarda parmağı var. Siz de biliyorsunuz yargılamalar bugün devam ediyor. Sonra 2 senede 4 seçim. Tam seçimler bitiyor, bitecek Türkiye düze çıkacak bu defa terörün her türlüsü bir koalisyon halinde FETÖ'den, bölücü terör örgütünden, DEAŞ'tan bütün diğerlerine kadar. Çünkü bu yakın coğrafyadaki maalesef sorunlar bunu bir fırsat olarak gördü. Şimdi bütün bunları ve en son 15 Temmuz'da hain darbe girişimini, bu ülkenin ekonomisi, bu millet, bu devlet atlatmıştır, ayaktadır ve güçlüdür. Peki yani bu nedenle kötümser olabilirsiniz. En kötü şokların hepsini Türkiye yaşadı, geride kaldı. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi 2002-2015 döneminde yüzde 5,4 büyümüş. Dünya ekonomisinin neredeyse 1 buçuk katı. Küresel kriz döneminde de yüzde 5 büyümüş. Bütün bu şoklara rağmen kötümser olamayız. Türkiye ekonomisi dirençlidir, temelleri sağlamdır. Dolayısıyla kötümserliğe yer yok. Bu birinci mesajım. İkinci mesajım; evet belki önümüzdeki aylara ve yıla baktığımız zaman önümüzü görmekte zorlanıyor olabilirsiniz. Tehditlerin bir kısmı devam ediyor diyebilirsiniz. Yani hakikaten de bu sıkıntılı dönem, etkili itibariyle, belirsizlikleri itibariyle kısmen devam ediyor ama bunlarla baş edecek, milletin desteğini arkasında hisseden, gören, güçlü, bir milli iradeye dayalı güçlü bir irade var, siyasi istikrar var. Bunu küçümsemeyin bu çok önemlidir. Hızlı tepki verme sorunları çözme yeteneği var. Geçmişte yaşanan olaylarda eninde sonunda doğruyu yapıp ülkeyi düzlüğe çıkartan bir ekip, bir hükümet var. Bugün belki terörle mücadele ön palanda, yanı başımızdaki savaşın Türkiye'ye etkilerini sınırlamak için sınırı geçmek zorunda kalan bir Türkiye var. Ama şunu not edin; Türkiye'nin, sorunlarını iyi bilen, çözümlerini iyi bilen, reform yapma kabiliyetini kanıtlayan güçlü bir hükümet var. O nedenle kötümser olamazsınız. Mümkün değil. Neden? Çünkü biz yanınızdayız. Bu hükümet özel sektörün, sizlerin yanında. Biz sizlerin yanındayız." Ülkenin bir seferberlik ruhuna ihtiyacı olduğunu anlatan Şimşek, "Üçüncü mesajım evet bir seferberlik ruhuna ihtiyacımız var. Cumhurbaşkanımız da söyledi. Kimse sizden sefere çıkmanızı falan istemiyor. Bizim bir ihracat seferberliğine ihtiyacımız var arkadaşlar. Evet yüz yıl önceki tehditlere benzer tehditler var. Allah'a şükürler olsun biz onları bertaraf ederiz. Ama bizim sanayicimizin artık tali bir iş olarak görmemesi lazım. İhracat, üretim yapıyorsa o üretimin bir uzantısı olmalı. Dolayısıyla birinci seferberlik arzumuz, ihracat seferberliği. Yolunu bulu, bir şekilde araştırın pazarları. Ne istiyorsanız size destek verelim. İkinci seferberlik katma değer zincirini yukarı çıkarmamız lazım. Yani ne yapıyorsanız yapın biraz daha iyisini yapın" diye konuştu. Anayasa'nın bir an önce değiştirilmesi gerektiğini de anlatan Şimşek, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile entegrasyonu sürdüreceğini de ifade ederek, şöyle konuştu: "Daha çok demokrasi, daha çok hak ve özgürlük ve demokratik istikrar açısından bence Anayasa değişikliği. Keşke bütün partiler bir araya gelse ve keşke şu Anayasa'nın uluslar arası en iyi normlarda sıfırdan yazabilsek ama bu mümkün olmadı. 2007'de komisyonlar kuruldu olmadı, 2011'de kuruldu olmadı. Aslında tamamen icranın nasıl yapılacağına ilişkin bir düzenleme, bir reform. Yani millet Cumhurbaşkanı'nı seçecek, millet meclisi seçecek. Dünyada üç aşağı, beş yukarı uygulamaları baz alan bir düzenleme. Ama bu düzenlemenin ne faydası olacak biliyor musunuz? Artık 70'li, 90'lı yıllarda olduğu gibi bir koalisyon dönemi yaşanmayacak. Son olarak, son mesajım ortalıkta zaman zaman bir dedikodu dolaşır. İstanbul'da, Londra'da, başka taraflarda. Çok basit, net mesajım var; biz piyasa ekonomisi normlarını uygulamaya devam edeceğiz. Biz küresel normlara uymaya devam edeceğiz. Biz Avrupa Birliği ile entegrasyona devam edeceğiz. İnanmıyorsanız Gümrük Birliği'nin accept (kabul) edilmesine ilişkin müzakereler 2017'de inşallah başlayacak. Çünkü Avrupa Komisyonu oy birliyle Türkiye'de Gümrük Birliği'nin genişletilmesine, derinleştirilmesine, Türkiye'nin, Avrupa'nın tek pazara neredeyse üye olacak statüye getirilmesini, eski, 80'li, 90'lı yıllardaki Avrupa Birliği tam üyeliğini içeren, öneren teklifi oy birliğiyle kabul etti." BAKAN TÜFENKCİ: ÜLKEMİZİN ÖNÜ AÇIK Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ise Türkiye'nin bölünme riski, ülkenin koalisyonlarla yönetilemez hale getirilmesini önlemek amacıyla Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili düzenlemeyi gündeme getirdiklerini ifade ederek, şunları söyledi: "Türkiye'nin bölünmesi riskini, koalisyonlarla ülkenin yönetilmez hale getirilmesini önlemek adına Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili düzenlemeyi gündeme getirdik. MHP ile de anlaştık. Güçlü bir Türkiye istiyorsanız, bu coğrafyayı en iyi Gaziantepliler bilir. Yanı başımızda Suriye'de, Irak'ta hangi oyunların oynandığını en iyi sizler biliyorsunuz. Onun için bu ülkenin bekasına sahip çıkma adına, güçlü Türkiye olma adına, adım atmalıyız. Hızlı kararlar hızlı hareket etme adına inşallah Cumhurbaşkanlığı sistemine sahip çıkarsanız, Anayasa değişikliğine sahip çıkarsanız, bunu kısa zamanda gerçekleştirdikten sonra ülkemizin önü açık. Bu ülkeye inanarak çalışanlarla beraber daha iyi yerlere geleceğiz." HİSARCIKLIOĞLU: TERÖRLE MÜCADELEDE DEVLETİN YANINDAYIZ TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise sanayiciye ülkedeki birlik ve beraberliği kimsenin bozamayacağına dikkat çekerek, terörle mücadelede sonuna kadar devletin yanında olduklarını vurgulayarak, "İçinden geçtiğimiz süreçte ülkemiz üzerinde yine oyun oynanıyor. Terör örgütleri Türkiye’ye karşı savaş açmış durumdadır. Biz bin yıldır bu topraklarda bütün hainlerin hesabını gördük, birliğimizi kimse bozamaz. Biz terörle mücadelede sonuna kadar devletimizin yanındayız. Başarılı firmalarımızı ödüllendiren bu tören Gaziantep’te geleneksel hale geldi" diye konuştu. Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adil Konukoğlu da, dayanışma içinde olmaya ve şehitlere sahip çıkmaya devam ettiklerini kaydetti. Konukoğlu, Başbakanlık tarafından başlatılan kampanyaya sanayiciler olarak, 21 milyon 635 bin lira bağışta bulunduklarını hatırlatarak, şöyle dedi: "Şunu özellikle vurgulamak isterim ki; özel sektör yatırımlarıyla büyüyen, istihdam deposu olan ve aynı zamanda 450 bin Suriyeliyi misafir eden Gaziantep, bölge ekonomisi ve sosyal barışın en önemli teminatıdır. Ancak, Ortadoğu krizinden en çok etkilenen şehir olarak, şimdi bir de ekonomi gazisiyiz. Hükümetimizden, bu dönemi sorunsuz geçirebilmemiz için Gaziantep’e özel destek vermesini, şehrimizdeki şirketlerin sigorta primleri ve vergilerinin en az 1 yıl boyunca devletimiz tarafından karşılanmasını istiyoruz. Ayrıca, şehrimizde işsizlerin faydalanacağı Mesleki Eğitim Merkezi’nin hizmet binasını inşallah kısa zamanda açacağız. Suriyelilere de eğitim verilecek bu merkezin faaliyetlerinin desteklenmesini özellikle talep ediyoruz." Konuşmaların ardından 9 kategoride başarılı olan 73 sanayiciye ödülleri verildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz