MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, "Sayın Kılıçdaroğlu’nun MHP’nin milli hassasiyetini bölücü terör karşısındaki direncini tartmaya terazisi yetmez" dedi.
Partisinin Mersin’in Erdemli İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen toplantıya katılan Şandır, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Şandır, konuşmasında ilk olarak Foça’daki saldırıda ağır yaralanan askeri servis aracının şoförü Uzman Çavuş Hasan Furkan Özmen’in şehitler kervanına katıldığını belirtti. Şandır, “Erdemli Türkiye’de en fazla şehit veren ilçelerden biri. Öncelikle şehidimiz Bahriyeli Uzman Çavuş Hasan Furkan Özmen’e yüce Allah’tan rahmet diliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk milleti, bölücü teröre teslim olmayacaktır. Bölücü terör ve onun yandaşları asla hedeflerine ulaşamayacaktır. Eğer bu ülkeyi 25 yıl dağda gezerek, parçalayabileceklerini ümit eden gafiller varsa, bilsinler ki bu ülkede Türk milliyetçileri var, Milliyetçi Hareket Partisi var, gerektiğinde 50 yıl dağda gezerek bu ülkeyi parçalattırmayacağız, bu milleti parçalattırmayacağız, öldürtmeyeceğiz. Bu ülkenin bir tek yapı taşından da bir tek insanından da vazgeçmeyeceğiz” dedi.
“YENİ PKK YANDAŞLARININ VARLIĞININ ORTAYA ÇIKMASI BİZİ ÜZMEKTEDİR”
PKK'nın yeni yandaşlarının varlığının kendilerini üzdüğünü ifade eden Şandır, “Üzüntümüz odur ki, bölücü terörün propagandasına kapılarak, başarısızlıklarını, hayallerini bölücülüğün limanına sığınarak telafi etmeye çalışan yeni PKK yandaşlarının varlığının ortaya çıkması bizi üzmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanının, genel başkanımıza atfen Milliyetçi Hareket Partisi’ni AKP yandaşlığı, yanaşması olarak suçlaması maalesef Cumhuriyet Halk Partisi’nin de bölücü teröre karşı mücadelede PKK’nın saflarına katıldığını, onun propagandasına kapılarak, onun sözcülüğüne soyunduğunu ortaya koymaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi’ni bölücü teröre karşı AKP’nin yanaşması olarak değerlendirmek Sayın Kılıçdaroğlu’nun haddi de değildir, hakkı da değildir. Hududunu aşan bir beyanda bulunmuştur. Bu beyan sayın Kılıçdaroğlu’nun dışa vurulmayan birtakım komplekslerinden kaynaklanıyor olabilir. Ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin böyle bir yaklaşıma katılmayacağını da ümit etmek istiyorum” diye konuştu.
İktidarın bölücü terörle yaptığı mücadeleye verdikleri desteğin milli bir hassasiyet olduğunu anlatan Şandır, “Milliyetçi Hareket Partisi hiçbir hesabın içine girmeden, hiçbir şekilde oy hesabı yapmadan bölücü teröre karşı mücadeleyi desteklemektedir. Bu mücadelenin en etkili şekilde verilmesini talep etmektedir. Bu anlamda ülkemizi Türk milleti adına yöneten siyasi iktidarın bölücü terörle yaptığı mücadeleye verdiğimiz destek milli bir hassasiyettir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin ideolojik mecburiyetidir. Bunu anlamaya Sayın Kılıçdaroğlu’nun anlayışı zihniyeti yetmemiştir” dedi.
Bölücü teröre karşı konuşmanın değil mücadelenin zamanı olduğunu dile getiren Şandır, “15 Ağustos 1984 yılında PKK’nın Şemdinli ilçesine saldırarak, eyleme başladığı sürecin yıldönümü. İşte böyle bir günde PKK kendi gücünü Türkiye’ye dayatmak için, Türkiye’yi tehdit için, bir yandan silahlı saldırılarını arttırmış, bir yandan saldırı stratejisini değiştirerek alan hakimiyeti gerçekleştirmeye çalışmış, bir yandan da kitlesel eylemlere yönelmiştir. Bunları tamamen PKK’nın eyleme geçtiği, 15 Ağustos 1984’ün yıldönümünde planlamıştır ve bunu ilan etmiştir. Bu kapsamda Şemdinli’ye saldırmıştır, Yüksekova’ya saldırmıştır, Çukurcaya saldırmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz bu saldırıları şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Hükümeti bu noktada kalıcı, sonuç alıcı, mücadeleyi arttırarak devam ettirmesini talep ediyoruz. Artık konuşmanın zamanı değil, mücadelenin zamanı” şeklinde konuştu.
“PKK TÜRKİYE’YE SALDIRMAKTADIR”
“Bölücü terörün kökünü kazımak için Kandil’e gitmek gerektiğini ısrarla söylüyoruz” diyen Şandır konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İşte tam bu noktada can simidi gibi Cumhuriyet Halk Partisi Sayın Kılıçdaroğlu’nun yönetimindeki yeni Cumhuriyet Halk Partisi, PKK’nın gündemini meclise taşımaya çalıştı. PKK yaptığı saldırılarla, ortaya koyduğu yeni stratejilerle Türkiye’de olağanüstü bir durumun olduğunu hem Türkiye’ye dayatmak hem de uluslararası camiaya anlatmak arzusunda. Suriye’de yaşanan hadiselerin hayalleri şeklinde Türkiye’de de alan hakimiyeti sağlamak ve meseleyi uluslararası zemine taşımak için Şemdinli’ye saldırmıştır. Bunun Türkiye’nin olağanüstü hali olarak görülmesini istemiştir. Biz bu saldırıların tehlikesini bütün açıklığı ile ifade ediyoruz. Evet PKK Türkiye’ye saldırmaktadır. AKP iktidarının yanlış politikaların sonucunda bugün PKK, Türkiye’mize ve Türk milletine yoğun biçimde ağır silahlarla saldırmaktadır. Ve Cumhuriyet Halk Partisi, PKK’nın amacına hizmet edecek şekilde, PKK’nın ortaya koyduğu bu olağanüstü durumu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşımış, meclisi olağanüstü toplantıya çağırmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Türk milleti adına sorunların çözümü için hukuk oluşturma kurumudur. Eylem kurumu değildir. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi bölücü terörle mücadele organı değildir. Bölücü mücadeleyle gereken hukuku kurma görevlisidir. Orada sorunun çözümü için mücadele etmek için teknikler geliştirilmez. Hukuk kurulur. Bugün bölücü terörle mücadele etmek için gerekli hukuk kurulmaktadır. Son dönemlerde görülmektedir ki AKP iktidarının bu konuda iradesi ortadadır. PKK kendi gündemini Türkiye’nin gündemine taşımak, kendi gündemini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşımak ve Türkiye’nin olağanüstü hale girdiğini uluslararası zemine taşımak arzusundadır. Maalesef bu hain stratejiye Sayın Kılıçdaroğlu’nun yönetimindeki yeni CHP alet olmuştur. PKK’nın emellerine alet olmuştur, sözcülüğünü yapmıştır.”
“MHP’YE LAF SÖYLEMEK İÇİN KILIÇDAROĞLU’NUN ÇOK DAHA FAZLA DÜŞÜNMESİ GEREKİR”
Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün PKK tarafından kaçırılmasına da değinen Şandır, “Biz buradan kendisine tavsiye ediyoruz, Milliyetçi Hareket Partisi’ne laf söylemek için bundan sonra Sayın Kılıçdaroğlu’nun çok daha fazla düşünmesi gerekir. MHP’nin milli hassasiyetini bölücü terör karşısındaki direncini tartmaya terazisi yetmez. Şunu da sormak istiyorum, CHP’li bir milletvekili PKK tarafından kaçırılmıştır. Buna hepimiz tepki gösterdik. Sayın Hüseyin Aygün Tunceli Milletvekili’nin PKK tarafından kaçırılmasını hepimiz üzüntüyle karşıladık. Ve siyasi iktidarı suçladık. Gereken tedbiri alıp can güvenliğini temin edemediği için. Şimdi meclisi bölücü teröre karşı olağanüstü toplantıya çağıran Cumhuriyet Halk Partisi’ne Sayın Kılıçdaroğlu’na buradan sormak istiyorum, Sayın Hüseyin Aygün serbest bırakılmasından sonra yaptığı açıklamada PKK propagandası yapmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu PKK’ya karşı bu kadar duyarlıysa, bu sayın milletvekili hakkında hangi işlemi yapacağını Türk milletine açıklamak mecburiyetindedir. Sayın Hüseyin Aygün’ün beyanları burada, 28 yılda 40-50 bin insanımızı katleden PKK’nın sevimliliğini anlatmaya çalıştı. Bu PKK propagandasıdır. Sayın Kılıçdaroğlu bu milletvekili hakkında hangi işlemi yapacak? Biz Sayın Kılıçdaroğlu’nun PKK ile mücadelede samimi olmadığı kanaatindeyiz. Yeni CHP, PKK’nın taleplerine sözcülük yaparak AKP’nin kapısına yüz sürmüştür. Operasyonların durdurulmasını isteyen Kılıçdaroğlu’nun yeni CHP’dir. Tüm bu gerçekler ortadayken, Sayın Kılıçdaroğlu’nun, MHP’yi bölücü terörle mücadele konusunda AKP yanaşması olarak suçlamak hakkı ve haddi değildir” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz