YURTHABER

Ankara
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Muhafız Alayı darbe girişimi davası

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin 521 kişinin yargılandığı davada müştekilerin dinlenmesine devam edildi

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin, aralarında eski alay komutanları Muhsin Kutsi Barış ve Muhammet Tanju Poshor'un da bulunduğu 521 kişinin yargılandığı davaya müşteki beyanlarıyla devam edildi.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, müştekiler, sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Darbe girişimi sırasında TRT Haber'de yayın yapım görevlisi olarak görev yapan müşteki Özlem Taşpınar, akşam nöbettinde olduğunu ve saat 23.00 haberlerine hazırlık yaptığını söyledi.

Yayına hazırlandıkları sırada sesler geldiğini ifade eden Taşpınar, "Sol tarafıma baktığımda tüm reji personeli yerdeydi. Askerler 'Yere yatın' diye bağırıyorlardı. 12 yaşındaki oğlum Ömer de yanımdaydı. Oğluma, 'Yere yat oğlum' dedim. Oğlum da şaşırmıştı. 'Anne bunlar nerenin askeri?' dedi. Ben de 'Korkma oğlum bunlar bizim askerimiz.' dedim. Askerler sürekli bağırıyorlardı." diye konuştu.

Taşpınar, oradaki TRT personelinin askerler tarafından yere yatırıldıklarını ve kelepçelendiklerini belirtti.

O sırada sürekli oğlunu teskin ettiğini ifade eden Taşpınar, şunları anlattı:

"O esnada Tijen Hanımı gördüm. Onu da yere yatırmışlardı. Daha sonra görüntü rejiye geçtik. Başlarındaki yarbay, İlker beye gerekli personel hangileri diye sordu, sonra bir grubu yukarıya çıkardılar. Yayında gerekli olmayan personeli yukarı çıkardılar. Oğlumun yanımda kalmasını istedim.

Tijen hanım bildiriyi okumaya başladı. Tijen hanımın metni okurken sıkıldığını anladım. Bu arada dışarıdan silah sesleri geliyordu. O sırada arkamda arbede oldu. Teknik yönetmen arkadaşı yerde kelepçelenmiş olarak gördüm. Ümit Gençer, 'Bütün gece boyunca bu metin tekrarlanacak.' dedi. Bu sırada Tijen hanım canlı olarak okumaya devam etti. Sonra yayın kesildi. Oğlumla aramızda şöyle bir konuşma geçti. 'Annecim dışardaki silah sesini içerde duyarsan dolabın içine saklan.' dedim. O anları hiç unutamam. Sanıklardan şikayetçiyim oğlumun psikolojisi hala düzelmedi."

Müşteki Zehra Neslihan Özen, 15 Temmuz'da TRT Haber'de yayın şefi olarak görev yaptığını, bildirinin okunduğu stüdyoda nöbetçi olduğunu anlattı.

Askerler tarafından ters kelepçe yapılarak yere yatırıldığını ifade eden Özen, "Daha sonra isminin Ümit Gençer olduğunu öğrendiğim komutan oradakilere emir veriyordu. Yukarı çıkardılar. Bizim üzerimize odayı kitlediler." diye konuştu.

Özen, kötü muamelede bulunan sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.

- "Burada genel müdür benim"

Müşteki Mücahit Özen de TRT'de yönetmen olarak çalıştığını, saat 23.00 gibi büyük bir gürültüyle askerler içeri girdiğini anlattı.

Kısa bir süre sonra sanık Ümit Gençer'in "IŞID saldırısı olabilir içinizde İŞID'çiler olabilir." dediğini aktaran Özen, Gençer'in telefonda "Bildiriyi bekliyorum." ifadesini duyduktan sonra bunun bir terör saldırısı olmadığını darbe yaptıklarını anladığını belirtti.

Mücahit Özen, yaşadıklarına ilişkin şunları anlattı:

"Ümit Gençer bu bildirinini tüm TRT kanallarında yayınlanmasını istiyorum.' dedi. İlker Taşkın Koç da 'Bizim buna yetkimiz yok, teknik olarak yapamayız.' deyince, 'Kimin yetkisi var, kim yapar?' diye sordu. İlker Bey genel müdürün yapabileceğini söyleyince, 'Burada genel müdür benim.' diye bağırdı. Bir müddet sonra askerler azaldı. Saat 02.30'dan sonra da vatandaşlar ve polisler stüdyoya geldi. TRT'nin darbecilerden kurtarıldığına yönelik yayınlar yapmaya başladık. İki yıl psikolojik tedavi gördüm, ailem zarar gördü. İlaçlar aldım. Şimdi çıkmış sanıklar zarar görmediler diyorlar. Hepsinden şikayetçiyim."

Özen, beyanda bulunduğu sırada yurt dışında görevliyken darbe girişiminden bir gün önce Türkiye'ye gelen ve TRT'yi işgali yönetenlerden sanık Muhammet Tanju Poshor'un müştekiye bağırması üzerine mahkeme başkanı Murat İlhan sanığın salondan çıkartması için talimat verdi.

Poshor mahkeme salonundan çıkartıldığı sırada sanık uzman çavuşlardan biri, Poshor'a "Bizi TRT'ye film çekmeye mi götürdün? Hayatımızı kararttın ne işimiz vardı orada?" diyerek tepki gösterdi.

Duruşmaya öğle arası verildi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler