Narenciye Üretiminin Sorunları Analiz Edildi

Narenciye üretiminin sorunlarına yönelik analiz projesinde, hasat sırasında, sonrasında ve paketleme tesislerinde yüzde 15'e varan ürün kaybı yaşandığı belirlendi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü Tarım Ekonomisi Bölüm Başkanı Dr. Osman Sedat Subaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mersin Ticaret Borsası koordinatörlüğünde müdürlükleri ile Akdeniz Yaş Meyve Sebze İşletmecileri Derneği'nin hazırladığı "Mersin Turunçgil Paketleme Tesislerinin Sektörel Analizi Projesi"nin Çukurova Kalkınma Ajansı tarafından verilen destekle uygulandığını söyledi. Diğer sektörlere de örnek olacak projenin tamamlandığını bildiren Subaşı, bu kapsamda il genelinde bulunan üretim alanları ile paketleme tesislerinin incelendiğini, narenciye sektörünün bölge ve ülke ekonomisine sağladığı katkının bir kez daha ortaya çıkartıldığını ifade etti. Kentin uygun iklim koşulları, ulaşım ve lojistik avantajı, Rusya gibi önemli ve büyük bir pazara yakınlığının yanı sıra narenciye ticaretinde tecrübeye sahip olmasının önemli olduğunu vurgulayan Subaşı, "Mersin'de narenciye paketleme ve işleme tesisleri toplam 1,2 milyon metrekare alanda yıllık yaklaşık 1,1 milyon ton ürünü işliyor. Üretim rakamlarıyla karşılaştırıldığında Mersin'in kendi üretiminin yanında diğer kentlerin ürünlerinin bir kısmını da işlendiğini görüyoruz" diye konuştu. Subaşı, narenciye sektöründe üretim, işleme ve pazarlama aşamalarında kentte yaklaşık 37 bin kişinin istihdam edildiğinin belirlendiğini, ürün kayıplarının hangi aşamada ve ne oranda gerçekleştiğinin tespit edilmeye çalışıldığını kaydetti. Hasat sırasında, sonrasında ve tesislerde yapılan işleme sürecinde ürün kayıplarının yüzde 15'e kadar çıktığını gördüklerini vurgulayan Subaşı, bu kayıpların özellikle hasat sırasında yanlış kesim, kesimde kullanılan makasların uygun olmayışı, kesim sonrası ürünlerin sepete atılarak hasar görmesinden kaynaklandığını aktardı. Ürünlerin depolarda gereğinden fazla beklemesinin de kayıplara neden olduğuna dikkati çeken Subaşı, "Ürünlerin tesise taşınması esnasında ve son olarak da bazı işletmelerdeki kötü hava koşulları nedeniyle bu kayıplar meydana geliyor" dedi. Markalaşma ve dağıtım konusunda oldukça önemli bir mesafe kat etmiş olan sektörün halen önemli sorunlarının bulunduğuna işaret eden Subaşı, şöyle devam etti: "Ülkemizde narenciye tür ve çeşitlerinin üretiminin belirli bir dönemde yoğunlaşması, hasat periyodunun uzun bir döneme yayılmış olmaması, ürün arzı açısından uluslararası pazarlarda bir rekabet dezavantajına neden oluyor. Bu nedenle, portakal, limon, mandalina ve greyfurt gibi tür ve çeşitlerde depolama olanaklarının geliştirilmesi, üretim sezonunun erkenci ve geççi çeşitlerle uzatılması, verimli ve daha kaliteli meyve oluşturan yeni çeşitlerle pazarların korunması ve genişletilmesi rekabetçilik açısından önem arz ediyor. Ayrıca işleme sürecindeki kayıpların da önüne geçilmesi lazım." Subaşı ayrıca, paketleme ve işleme tesislerinin enerji maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.