YURTHABER

Rize
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Karadeniz, hamsiden yoksun kalabilir"

Rize Üniversitesi (RÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Semih Engin, bilinçsiz ve aşırı...

"Karadeniz, hamsiden yoksun kalabilir"

Rize Üniversitesi (RÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Semih Engin, bilinçsiz ve aşırı yapılan avcılık nedeniyle Karadeniz’in hamsiden yoksun kalabileceğini söyledi.

Doç. Dr. Engin, önceki yıllarda mart veya nisan ayına kadar devam eden hamsi avının, stoklarının ciddi miktarda sömürülmesi ve aşırı avcılık nedeniyle kasım ayında bittiğine dikkat çekti. “Önceki yıllarda hamsi avı Mart, Nisan ayına kadar devam ediyordu. Bu, hamsi stoklarının ciddi miktarda sömürüldüğünü, aşırı avcılığın söz konusu olduğunu, kontrol altına alınmazsa önümüzdeki yıllarda hamsideki azalmanın devam edeceğini gösteriyor." diyen Engin, "Bunun bir nedeni doğadaki hamsinin azalışı, diğeri Marmara Denizi'nde uygulanan lüfer ile ilgili av yasağıdır. Marmara Denizi'nde av bulamayan, çalışamayan balıkçı gemileri hamsi avlamak için Karadeniz'e çıktı. Rize bölgesinde 2 gecede yaklaşık 150 balıkçı gemisi hamsi avı yaptıktan sonra hamsi sezonunu bitirdiler. Bugünlerde ise Gürcistan ve Abhazya kıyılarında hamsi avlanmaya çalışılıyor.” dedi.

Önlem alınmazsa hamsideki azalmanın devam edeceğini ifade eden Doç. Dr. Engin, "Hamsi balıkçılığını geliştirme ve sürdürülebilir bir balıkçılık politikası oluşturabilmek için balıkçılardan sağlıklı veriler elde edilmesi lazım. Devlet İstatistik Kurumu'nun topladığı balıkçılıkla ilgili veriler çok sağlıksız ve yetersiz. Bu nedenle geleceğe yönelik balıkçılık politikalarının belirlenmesinde eksik kalınıyor. Karadeniz'de hamsinin rolü son derece önemlidir. Hamsi besin zincirinin ilk basamaklarında yer alıyor. Bu da demek oluyor ki besin zincirinde üst basamaklara çıkıldıkça bunun yansıması, trajik etkileri daha fazla görülebiliyor. Besin zincirinde bir üst basamağa enerjinin sadece yüzde 10'u aktarılabiliyor.” şeklinde konuştu.

"KARADENİZ'İ CİDDİ KRİZLER BEKLİYOR DİYEBİLİRİZ"

Doç. Dr. Semih Engin, bir balıkçı gemisinin 250 tona kadar hamsi sürüsünü tek bir seferde çekebildiğini, bu durum devam ettiği sürece Karadeniz'de hamsi ile beslenen balık türlerinin olumsuz etkileneceğini söyledi. Engin, şöyle dedi: “Buna en iyi örneğin fakülte olarak yürüttükleri mezgit ile ilgili araştırma sonuçları olduğunu kaydeden Doç. Dr. Engin, Mezgit, yılın 6-7 ayı hamsi ile beslenir. Hamsiyi bulamadıklarında büyük mezgit, küçük mezgidi tüketir. Hamsinin olmadığı dönemde ise sadece birbirleri ile besleniyorlar. Elde ettiğimiz bu bilgiler son 10-15 yıldır sofralarımızda büyük mezgitleri neden göremediğimizi açıklıyor. Yani hamsinin azalması, diğer balık türlerinin azalması anlamına geliyor. Mezgit, palamut, lüfer, izmarit kalkan, köpek balığı ağırlıklı olarak hamsi ile beslenir. Yeterli beslenemeyen balık, büyüyemiyor. Birbirlerini tüketerek de sayısal olarak azalıyor. Özellikle kıyı balıkçısı denilen küçük balıkçılar, bu durumdan son derece olumsuz etkileniyor. Karadeniz'deki hamsi balıkçılığı tamamen kontrol altına alınmadıkça ekosistemdeki olumsuz etki artarak devam edecek. Tahmin ediyoruz ki önümüzde 5-10 yılı bile beklemeye gerek olmayacak. Karadeniz'i ciddi krizler bekliyor diyebiliriz. Hamsinin ortamdan çekilmesi ile diğer bütün balık türleri, av avcı ilişkisi ile bundan olumsuz etkilenecek.”

"Türkiye'deki su ürünleri üretiminin yüzde 70'i Karadeniz'de gerçekleşiyor." diyen Engin, "Bunun yüzde 90'ı sadece hamsi balıkçılığıdır. Bu, doğada yaşayan diğer canlılar için önemli olduğu gibi ticari anlamda Türkiye'deki balıkçılık sektörü için de son derece önemli. Küçük boyda, yasal av boyunda olmayan hamsi stokları büyük tonajlarda avlanıyor. Öyle duyumlar alıyoruz ki bir anda 100 ton hamsi avlanıyor, küçük boyda olduğu görülünce tekrar denize bırakılıyor. Ama bunların büyük bölümünün doğada yaşama şansı olmuyor. Balık unu ve yağı fabrikalarına da ciddi tonajlarda küçük boyda hamsinin gittiğini düşünüyoruz.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler