YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Re-Der Başkanı Kahramaner: Başbuğ'a gösterilen hassasiyet bize de gösterilsin

Re'sen Emekliler Derneği (Re-Der) Genel Başkanı Servet Kahramaner, darbeye teşebbüs suçlamasıyla tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı...

Re'sen Emekliler Derneği (Re-Der) Genel Başkanı Servet Kahramaner, darbeye teşebbüs suçlamasıyla tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'a gösterilen hassasiyetin kendilerine de gösterilmesini istedi. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'a seslenen Kahramaner, "Aynı açıklamaları yapanların, geçmişte mahkeme kararı olmadan TSK'dan ilişiği kesilenler için yapmamaları oldukça düşündürücüdür." dedi.
Son günlerde Başbuğ'un tutuklanması ile ilgili yapılan açıklamaları basından takip ettiklerini dile getiren Kahramaner, açıklamalardaki temennilere katılmamalarının mümkün olmadığını ifade etti. Kahramaner, ancak aynı açıklamaları yapanların, geçmişte mahkeme kararı olmadan TSK'dan ilişiği kesilenler için yapmamalarının oldukça düşündürücü olduğunu vurguladı. Kahramaner, özellikle hukukçu kimliği ile bilinen Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın son açıklamasının önceki açıklamaları ile nasıl çeliştiğinin gözler önüne serildiğini ifade etti. Kahramaner, şöyle devam etti:
"'Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devletinde birçok ilkeleri var ama bu ilkelerinden bir tanesi de masumiyet karinesi. Masumiyet karinesi, herkesi aksi mahkeme kararıyla ispat edilene kadar masum kabul etmek gerekir. Hukuk devleti içerisinde bu süreci en kısa zamanda neticelendirmek Türkiye'nin lehinedir.' diyen sayın Yılmaz, yargı kararı olmadan ve yargılanmadan mesleklerinden atılan TSK mensupları için yapılacak düzenlemeye sıcak bakmadığını belirterek, hukukçu kimliğine yakışmayacak tavırlar sergilemiştir. Bir yandan masumiyet karinesinin bir hak olduğunu beyan eden, diğer yandan yargılanmadan haklarında meslekten men cezası verilenler için söyledikleri tam bir çelişkiler yumağı haline gelmiştir. Bakanlığı bünyesinde bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri'nde, ayırma işlemlerinde yapılan hukuksuzluklar kamuoyunca artık bilinmektedir. Keza ayırma işlemine tabi tutulan personele Anayasanın 40/2. maddesinde açıkça yazılmasına rağmen, hangi kanun yolları veya mercilere başvuracakları tebliğ edilmeyerek adeta hak arama yolları kapatılmıştır. Son çıkarılan 6191 sayılı yasanın geçici 32. maddesi kapsamında yargı yolu açık idari işlemlerle (bakan onayı veya kararnameler ile) ilişiği kesilip başvuruları red edilenlere gerekçe olarak yargıya başvurma hakları olduğu söylenmiştir. Şimdi sayın bakana soruyorum; 'Anayasanın 40/2.maddesi ihlal edilerek ilişiği kesilen personele tebliğ edilmeyen yargı yolundan mı söz ediyorsunuz? Yargı yolu olarak gösterilen Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin yerindelik denetimi yapamadığını ve idarece verilen kararın hukuka uygunluğunu denetleyen bir mahkeme olduğunu bilmiyor musunuz?' Bu ülkenin vatandaşları olarak anayasal haklarımızı bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Anayasa Madde 36: Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler