Akdeniz Belediyesi, TOKİ’nin ‘Kentsel Dönüşüm Projesini’ uygulamayı planladığı Çay, Çilek ve Özgürlük mahallelerinde yaşayan halkı bilgilendirme amaçlı toplantılar dizisi başlattı. Yurttaşların yoğun katılım gösterdiği toplantılarda mahalle sakinleri, AKP Hükümeti’nin, devlet arazisi üzerine kurulmamasına ve herkesin tapu sahibi olmasına rağmen mahalleleri ‘Gecekondu Önleme Bölgesi’ ilan edip kamulaştırma girişimine sert tepki gösterdi. Akdeniz Belediye Başkanı Fazıl Türk de TOKİ’nin projesinin bu haliyle ranta dönük olduğunu ve kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurguladı. Türk, “İnsan odaklı ve ekolojik bir dönüşümden yanayız. Halkımıza zarar verecek projenin içinde olmayız. Eğer halk düşünülüyorsa, mahalleleri yıkmadan, yeşil alan, sosyal donatı, okul alanı, park ve yol ihtiyacını birlikte belirleyip karşılayalım” dedi.
Akdeniz Belediyesi, Başbakanlığa bağlı Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ), 2008 yılında protokol altın aldığı ‘Kentsel Dönüşüm Projesini’ uygulamayı planladığı 3 mahallede, yurttaşları bilgilendirme ve de kaygılarını dinleme amaçlı toplantılar başlattı. Sırasıyla Özgürlük, Çilek, Çay ve Karaduvar mahallelerinde düzenlenen toplantılara Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk, BDP İl Eşbaşkanları Aynur Aşan ve Musa Kulu, ilçe yöneticileri, belediye başkan yardımcıları ve meclis üyeleri katıldı. Mahalle sakinlerinin yoğun ilgiyle takip ettiği ve TOKİ’nin yıkım projesi hakkında endişelerini dile getirip sorular yönelttiği toplantılarda yurttaşlara seslenen Başkan Türk, kentsel dönüşüm projesinde hileler döndüğüne dikkat çekti, AKP hükümeti, Bakanlar Kurulu ve TOKİ’nin, yangından mal kaçırır gibi hareket ettiğini söyledi.
‘TOKİ, hukuka ve yasalara aykırı şekilde mahalleleri gecekondu ilan etti’
Kentsel dönüşüm projesinin 2008 yılında TOKİ yetkilileri, dönemin Valisi Hüseyin Aksoy ve CHP’li Büyükşehir ve CHP’li Akdeniz Belediyesi yöneticileri arasında imzalandığını hatırlatan Başkan Türk, kendilerinin ise 2009 yılında görev geldiklerine, fakat kimi kesimlerce, söz konusu protokol kendi yönetimi döneminde imzalanmış gibi bir hava yaratıldığına dikkat çekti. TOKİ’nin, kısa süre önce Çay mahallesinde, 2+1 ve 3+1’den oluşan zemin+12 katlı bloklar inşa edeceğine dair taslak bir proje hazırlayıp belediyeye gönderdiğini kaydeden Türk, “TOKİ, bizden de 3 ay içinde alternatif bir proje hazırlamamamızı istedi. Bizler, kentsel dönüşüm uygulamasını halkımızın yararına dönüştürme çalışmalarımızı sürdürürken, bir de baktık ki bizlerden, Mersin kamuoyundan, bilhassa halktan habersiz şekilde, TOKİ tarafından bu 3 mahallemiz, 30 Kasım 2011 tarihinde, kanuna aykırı şekilde, hukuk yok sayılarak ‘gecekondu önleme bölgesi’ ilan edildi. Çay, Çilek ve Özgürlük, gecekondu mahalleleri olmadığı ve hazine arazisi işgali olmadığı halde buralar gecekondu ilan edilerek, devlet bir anlamda kendi hukukunu çiğnedi. Bu açıkça hak gaspıdır” dedi.
‘Bakanlar Kurulu yangından mal kaçırır gibi acilen toplandı’
Başkan Türk, akabinde ise yeni yıla 2 gün kala, 29 Aralık 2011 tarihinde ancak olağanüstü hallerde, savaş, afet gibi durumlarda toplanan Bakanlar Kurulu’nun, adeta yangından mal kaçırır gibi TOKİ’ye kamulaştırma yetkisi verdiğini hatırlattı. Başkan Türk, “Çok katlı ve toptan yıkım anlayışına yol açan TOKİ’ye ve Bakanlar Kurulu’nun kanuna aykırı kararlarına karşı hukuk mücadelesi vereceğiz. Mahalle halkımızı da hukuk mücadelesini vermeye çağırıyoruz. Bu süreçte daima halkımızın yanında olduk, olmaya devam edeceğiz. Eğer ortada bir zulüm varsa bu zulme karşı çıkarız” diye konuştu. Sözlerini, “Dili, dini, inancı ne olursa olsun, bizim felsefemizde insan vardır. Halkımızın yanında olacağız ve haklarını sonuna kadar savunacağız” şeklinde sürdüren Türk, “TOKİ ile yaptığımız bütün görüşmelerde de hep şunu söyledik. Halkımıza zarar verecek hiçbir projenin içinde yer almayacağız. Bu nedenle eğer gerçekten buradaki halk düşünülüyor ve insan odaklı bir proje hayata geçirilmek isteniyorsa, öncelikle bu mahalleleri yıkmadan, yeşil alan, sosyal donatı, okul alanı, park veya yol ihtiyacını hep birlikte belirleyelim. Eğer iyi niyet var ise, bu ihtiyaçlar belirlendikten sonra burada halka açık ve net olarak nereye ne yapılacaksa anlatalım. Halkın onayı alındıktan sonra da hiç kimseyi mağdur etmeyecek, mahallelerin ihtiyacını karşılayacak, yurttaşların hakkını son kuruşuna kadar verecek şekilde kamulaştıralım” diye konuştu.
‘TOKİ’nin, insana değil ranta dayalı projesini desteklememiz mümkün değildir’
Başkan Türk, insan odaklı bir anlayışla, halkın yaşam standartlarını yükselten, göçe zorlamayan, kimsenin mağduriyetine sebebiyet vermeyen kentsel iyileştirme ve yerinde ıslah çalışmasının içinde olabileceklerini vurguladı. Türk, “Bizler, yandaşlarının zenginliğine zenginlik katan TOKİ’nin, ranta dayalı, yoksul kesimlerin mağduriyetine yol açan toptan yıkım ve çok katlı bloklar yükseltme anlayışına karşıyız. Tüm mücadelemizin de bu çerçevede ve halkımızın talepleri doğrultusunda olacağını bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Eğer gerçekten bu halkı, bu insanları düşünüyorsanız, halkı mağdur etmek istemiyorsanız yapılması gerekenler bizim söylediğimizdir. Yok, eğer kendi yandaşlarınızı veya müteahhitlerinizi zengin etmek istiyorsanız, kesinlikle buna karşı mücadele veririz, halkımızın yanında oluruz ve hiçbir zaman bu anlayışı kabul etmeyiz” şeklinde konuştu.
Altuntaş: ‘Bakanlar Kurulu ve TOKİ’ye karşı dava açabilirsiniz’
Toplantılarda İmar ve Şehircilikten Sorumlu Başkan Yardımcısı Avukat Mehmet Altuntaş da yurttaşlara, Bakanlar Kurulu ve TOKİ’nin kamulaştırma kararı ve gecekondu önleme bölgesi ilanına karşı hukuki zeminde izleyebilecekleri yolu anlattı. Altuntaş, “İdare’nin almış olduğu her karar Anayasa Madde 125’e göre Yargı denetimine tabidir. Bakanlar Kurulu’nun kararına karşı Danıştay’da dava açabilirsiniz. Davayı Mersin İdare Mahkemesi veya posta üzerinden de açabilirsiniz. Yine TOKİ’nin aldığı ‘gecekondu önleme bölgesi’ kararına karşı, TOKİ Ankara’da bulunan bir kuruluş olduğu için, Ankara İdare Mahkemesi’ne dava açabilirsiniz. Bakanlar Kurulu ve TOKİ’nin bu kararları açıkladıktan sonra 60 gün içinde dava açılmalıdır. İdare Mahkemesi aracılığıyla dilekçe verebilirsiniz. Dilekçeniz Ankara’ya gider ve yerini bulur. Sadece bir dava dilekçesini mahkemeye vererek bu sürecin yüzde 90’ınını bitirmiş olursunuz” ifadesini kullandı. Altuntaş, mahalle sakinlerine, dernek, kooperatif veya platform kurarak örgütlenip yasal zeminde mücadele verebileceklerini de kaydederek, “Çay, Çilek ve Özgürlük mahallelerinin, Bakanlar Kurulu ve TOKİ’nin söylediği gibi gecekondu ile alakası yoktur. Buraları gecekondu değildir. Herkesin, ya kendisine ait ya da özel şahıslara ait tapusu vardır. Yani burada devletin, hazinenin adına kayıtlı bir taşınmaz üzerine herhangi bir yapı kurulmamıştır. Buna rağmen Hükümet ve TOKİ, halka karşı psikolojik harekât yürütmektedir” diye konuştu.
‘TOKİ, kıymetlenen arsalarınızı elinizden almak istiyor’
BDP İl Eşbaşkanları Aynur Aşan ve Musa Kulu ise, AKP Hükümeti ve TOKİ’nin, özellikle Kürt kökenli yurttaşların yaşadığı mahallelere yönelik kentsel dönüşüm projesinde politik hesaplar döndüğünü ifade ettiler. Aşan, “Kürt halkı yüzlerce yıldır yaşadığı toprağından memleketinden göç ederek metropollere geldi. Buralarda kendine toprak aldı, evler yaptı. Ama şimdi devlet ve hükümet, halkın yıllarca çalışarak elde ettiği bu kazanımlara göz koymuş, yurttaşların evlerini yıkmak istemektedir. Aranıza girerek sizi aldatmaya çalışanları izin vermeyin. Bu süreçte halk olarak yapmanız gereken tek şey birlik olmak ve yasal zeminde mücadelenizi vermektir” dedi. Hükümetin, dönüşüm için ilk etapta adı geçen Çay, Çilek ve Özgürlük mahallerini ‘gecekondu önleme bölgesi’ ilan ettiğini yineleyen Kulu, “Buraları gecekondu bölgesi değil. Çünkü gecekondu demek, hazine arazisi üzerine yapılan, tapusu, senedi olmayan yer demektir. Ama sizler, üzerine bina yaptığınız mülkü satın aldınız. Ya tapunuz var ya da satış senediniz. Burası sizin emeğiniz, göz nurunuz. Biz bunu böyle biliyoruz. Hukuk da bunu böyle bilir. Ama Bakanlar Kurulu, TOKİ’nin müteahhitlerine, uluslar arası sermayeye rant yaratmak, yeşil sermayeyi büyütmek için kıymete binen arsalarınızı, evlerinizi elinizden almak için hilelere başvurmaktadır” diye konuştu. Musa Kulu şöyle dedi: “Sadece savaş, deprem ve afet gibi olağanüstü hallerde bir araya gelen Bakanlar Kurulu, Çay, Çilek ve Özgürlük mahallesini kamulaştırmak için alelacele bir araya geliyor. Bunun farkında olun. Halkın kafasını karıştırmak için alınmış bir karardır ve hukukta yeri yoktur. Emeğinize, alın terinize sahip çıkmak için yasal yolları kullanın. Bakanlar Kurulu’nun aldığı bu kararı, bireysel başvuru hakkınızı kullanarak mahkemeye taşıyıp yürütmeyi durdurma kararı aldırabilirsiniz.” Divan üyelerinin konuşmasının ardından Çay, Çilek, Özgürlük ve Karaduvar mahallesi sakinleri, TOKİ’nin kentsel dönüşüm projesiyle ilgili endişelerini dile getirip sorular yöneltti. Toplantılar, Başkan Türk ve Başkan Yardımcısı Mehmet Altuntaş’ın, yurttaşların talep ve endişelerini dinleyip, sorularını yanıtlamasının ardından sona erdi.
Fotoğraf : Çiğdem YURDAGEL
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz