Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Toplantısı Kalamış Faruk Ilgaz Tesisleri’nde gerçekleştirilirken Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük açıklamalarda bulundu.
Yapılması gereken ve ertelenen toplantılar hakkında konuşan Küçük, "Ocak ayında yapmamız gereken mutlak toplantımızı belli gereçlerle yapamadık. Geçen hafta yapmayı düşündüğümüz bu toplantı kulübümüz yönünden önemli olan Trabzon maçı nedeniyle gerekli toplantıyı 1 haftaya sonraya bugüne erteledik. Gecikmemizin baş nedeni Trabzon maçının önemi ve yönetimin orada olmasının gerektiğidir. Ülkemiz kuruluşundan bugüne çeşitli dönemlerde devamlı mücadele etmiştir. Bugün de ülkemiz bizlerin huzurunu sağlamak için mücadele etmektedir. Türkiye bölünmez bir bütündür, insan topluluğudur. Bunun içerisinde spor kulüpleri spor yapanlar bu bütünün parçasıdır. Cumhuriyetimizin kuruluşundan önce ve bugüne değin spor devamlı ülkenin en çok ilgisini çeken ve üzerinde en çok senaryolar yapılıp uygulamaya konulan bir uğraş dalıdır. Bizim kulübümüzde cumhuriyetten önce ve bugüne kadarki dönemde ülkenin makus kaderi olarak kulübümüz üzerinden senaryolar üretilmiştir. Geçen sene futbol takımımız kendi yanlışıyla kendi performansıyla başarılı olamadı ancak bu sezon ligin başlamasından bugüne kadar futbol takımımız, başkan ve yönetimin emrinde son derece başarılı maçlar yapılıyor ama ülke genelinden geçmişten bugüne gelen senaryolar kulübümüzün aleyhine yazılmaya ve uygulanmaya başladı. Nasıl Aziz Yıldırım kulüp başkanı olarak haklı beyanatlar yapmışsa, 2018 yılında seçilen Ali Koç ve yönetimi aynı haklı mücadeleyi yeri geldiği zaman çekinmeden en sert şekilde ifade ediyorlar. Başkanımızın 12 Ocak tarihindeki yaptığı konuşma çok anlamlıdır. Orada başkan şunu söylemişti; 3 Temmuz'da bize kumpas kurularak kulübümüz zor sokulmak istenmiş, yönetimi değişmek istenmiş, kulübümüze el koyulmak istenmiştir. Bunun bir benzerini yaşıyoruz. Kulübümüzün üzerinde yine bir takım senaryolar düzenleniyor demiştir. Bu gerçekten çok anlamı kelimelerdir. Biz başkanlık divanı olarak üyelerle yaptığımız temasta başkanımızın bu sözlerinin doğru olduğunu ve desteklediğimizi huzurlarınızda beyan ediyorum. Camiamız iyi günde zaten yönetimimizle birlikte seviniyor. Ama camiamızın gücü, sizlerin gücü kötü günlerde ortaya çıkıyor. İşte o kötü günler bizim gücümüzün ispat edildiği ve anlaşılması gerektiği noktalarda tek vücut oluyoruz. Bu sadece bugünün meselesi değil 3 Temmuzun da meselesi. Cumhuriyetin kurulmasından önce yapılan sportif müsabakalarda öncelikle spordan önce vatanın müdafaasına katkılarda bulunan kulübüz. Sporcularımız, üyelerimiz vatan uğruna Anadolu'ya silah götürülmesine yardımcı olan bir topluluğuz. Bunu tespit eden o günün işgal kuvvetleri komutanlığı kulübümüzü bu nedenle 2.5 ay kapattı ve başkanımız Sabri Toprak’ı Malta’ya gönderdi. Biz ülkemizin kurtarılması için kulüp olarak, üyeler olarak yardımcı olduk. Bu bizim iftihar vesilemizdir. Bize ceza verilmesi bizim için ödüldür. 1934 senesinde Taksim Stadın’da İstanbul Ligi'nde Galatasaray ile bir maçımız vardı. Bu maçta çeşitli sertlikler oldu. Fenerbahçe’den 9, Galatasaray’dan 8 oyuncu ihraç oldu maç yarıda kaldı ve Galatasaray’ı değil Fenerbahçe’yi cezalandırmak için o günün teşkilatı ve kurumları sadece Fenerbahçe’yi cezalandırdı. Yönetim yapılan bu duruma karşı direndi. Yasal itirazlarını yaptığı gibi ülke genelinde protestolarda bulundu. Fenerbahçe teşkilat olarak federasyon nezdinde mücadele etti. Dönemin Ağrı Milletvekili Halit Bayrak bizim yönetim ve başkanımızı tehdit etti; 'İtirazlarınızı geri alın yoksa stadı elinizden alıp kulübünüzü kapatacağız' dedi. Bu gücü nereden buluyordu, tek başına mı organize mi hala meçhul" ifadelerini kullandı.
"ATATÜRK DÖNEMİNDE OLANLAR, BU DÖNEMDE DE OLUYOR"
Ali Koç’un ve Fenerbahçe’nin durumu hakkında konuşan Küçük, "Ali Koç, kulübün 3 Temmuz döneminde bayraktarlığını yapıp kulübü diri tutmuştur. Hiçbir şeyden yılmadan camianın başına geçmiştir. Bugün de yetkili makamdadır ve en yetkili kişidir. 3 Temmuz'da nasıl cesurca camiamızın haklarını koruduysa bugün de aynı şekildedir. Bu zamana kadar kendi seçtiğimiz yönetimlere sahip çıktık, bundan sonra da sahip çıkacağız. Hepimizin yakasında olan bu armada beyaz ve kırmızı renkler de var. Bunun anlamı şudur. Bunlar ulusal renklerdir ve ulusal renklerimizi de taşımaktayız. Bugün Cumhurbaşkanımız tesadüftür ki kulübümüzün üyesi. Ekim ayı toplantısına kendileri de teşrif ettiler. İyi bir Fenerbahçeli, kendisini seviyoruz. Nasıl ki 1934 yılında Mustafa Kemal Atatürk Reis-i Cumhurken birileri çıkıp Fenerbahçe’nin stadını elinden almak kapatmak istediyse bugün de Cumhurbaşkanımıza rağmen birileri, birkaçları ve bazıları Fenerbahçe’nin aleyhinde beyanatlar veriyorlar. Fenerbahçe’nin başarısını kıskanıyorlar. Devir yine devam ediyor. Bundan sonrada böyle olacak. Ama biz devletimizi vatanımızı bayrağımızı desteklemeye bizi yönetenlerin yanında yer almaya devam edeceğiz. Bugün 3 Temmuz kumpasına uğrayan, o günkü başkanımız Aziz Yıldırım hukuk nazarında zaten vicdanlarımızda beraat etmişti şimdi hukuk nazarında beraat etti. Kendisinin haklılığını biz biliyorduk bizim dışımızda kimse bilmek istemiyordu. UEFA’ya şikayet yazıları yazanlar, cezaevinden çıkamaz diyenler, futbol federasyonuna itiraz edenler. Yargılandığı mahkemenin kararını temyiz etmek isteyenler hepsi mahcup oldu. Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe haklı çıktı. Aziz Yıldırım da kendisi için değil Fenerbahçe için 1 sene hapis yattı" dedi.