Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu (TAPDK) Başkanı Mehmet Küçük, 35. Dünya Bağ ve Şarap Kongresi'nin "Sürdürülebilir Bağcılık ve Çeşitlilik" teması ile Türkiye'de yapılacak olmasının katılımcılara büyük fayda getireceğini belirterek, "Ülkemizin bağ alanları ile şarap ve üzüm sektörlerinin uluslararası alanda tanıtımını sağlayacağı, bu sektörlerin ihracat potansiyelinin gelişmesine önemli ölçüde fayda sağlayacağı ve ülkemizin tarihi ve kültürel zenginliğinin tanıtımına büyük katkıda bulunacağı inancındayız" dedi.
18-22 Haziran 2012 tarihleri arasında İzmir'de gerçekleştirilecek olan 35. Dünya Bağ ve Şarap Kongresi ile ilgili olarak TAPDK Başkanı Mehmet Küçük ve Uluslararası Bağ ve Şarap Örgütü (OIV) Başkan Yardımcısı Peter Heyes'in katılımıyla Antalya Belek Marıtıme Pıne Beach Otel'de ortak bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya ayrıca OIV Sofralık Üzümler ve Fermente Edilmemiş Bağ Ürünleri Alt Komitesi Bilimsel Sekreteri Prof. Dr. Ahmet Altındişli, TAPDK-AB ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Nuray Akan Yaltıraklı katıldı. TAPDK Başkanı Mehmet Küçük, Uluslararası Bağ ve Şarap Örgütü işbirliği ile ülkemizde 18-22 Haziran 2012 tarihinde 35. Dünya Bağ ve Şarap Kongresi'nin İzmir'de gerçekleştirileceğini kaydetti. Türkiye'nin üyesi olduğu OIV toplantılarına ve ikili ilişkilerine büyük önem verdiğinin altını çizen Küçük, "Bu itibarla, TAPDK olarak 35. Dünya Bağ ve Şarap Kongresi'ne ülkemizin ev sahipliği yapma talebinin OIV'nin 24 Ekim 2008 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı'nda oybirliği ile kabul edilmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz" dedi.
Küçük, Türkiye'nin OIV süreciyle ilgili olarak ise şunları söyledi:
"Türkiye, ilk defa 1940 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile OIV'ye üye olmuştur. OIV ile olan ilişkiler, ülkemiz adına 2003 yılına kadar TEKEL Genel Müdürlüğü'nce yürütülmüş, TEKEL'in özelleştirilmesinden sonra dünyada tütün, tütün mamulleri, alkol ve alkollü içkiler sektörlerini tek çatı altında idari ve mali özerkliğe sahip düzenleyici ve denetleyici kurum yapısıyla düzenleyen tek kurum olma özelliğini haiz kurumumuzun teşekkül ettirilmesi ile birlikte 2003 yılından itibaren ülkemiz ile OIV arasındaki ilişkiler kurumumuzca yürütülmeye başlanmıştır."
Küçük, "OIV işbirliğinde yapılan Dünya Bağ ve Şarap Kongreleri, bilginin ve uzmanlığın uluslararası seviyede geliştirilerek, bağcılığın gelişiminde önemli sorunların çözümüne yönelik bir platform oluşturulmasını sağlamaktadır. Bunun yanı sıra söz konusu kongrelerle, üye ülkelerin uzmanları arasındaki işbirliği güçlendirilmekte ve teşvik edilmekte, bağcılık ve şarapçılık konularına geniş bir perspektiften bakılması sağlanmaktadır. Ayrıca, bu kongreler sayesinde, OIV üyeleri, OIV'nin bağcılık alanında sahip olduğu teknolojik, bilimsel ve hukuki alanlarda yetkili otorite olmasının ayrıcalıklarından faydalanmaktadır" ddei.
Kongrenin İzmir'de yapılmasının önemine değinen Küçük, "Türkiye'nin bağ alanlarının yüzde 38'ini, toplam üzüm üretiminin yüzde 40'ını, çekirdeksiz kuru üzüm üretiminin büyük bölümünü ve şarap üretiminin yüzde 20'sini içeren Ege Bölgesinde yer alan bin yıllık tarihi ve kültürel miras ile çevrelenmiş olan İzmir'de yapılacak olmasının da önemi büyüktür. Türkiye'nin 5 bin yılı aşkın bir süredir üzüm yetiştirilen zengin topraklara sahip olduğu, dünya üzüm üretiminde 6. sırada, çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde 2. sırada yer aldığı ve yaklaşık bin 200 üzüm çeşidini içeren üretim alanı ile çok zengin asma gen potansiyeli de göz önüne alındığında 35. Dünya Bağ ve Şarap Kongresi'nin 'Sürdürülebilir Bağcılık ve Çeşitlilik' teması ile Türkiye'de yapılacak olmasının katılımcılara büyük fayda getireceği, ülkemizin bağ alanları ile şarap ve üzüm sektörlerinin uluslararası alanda tanıtımını sağlayacağı, bu sektörlerin ihracat potansiyelinin gelişmesine önemli ölçüde fayda sağlayacağı ve ülkemizin tarihi ve kültürel zenginliğinin tanıtımına büyük katkıda bulunacağı inancındayız" şeklinde konuştu.
Küçük, 35. Bağ ve Şarap Kongresi kapsamında yapılan ve yapılacak olan çalışmalar hakkında şu bilgileri aktardı:
"Kongrenin logosu oluşturulmuş, kongre internet sitesi hazırlanmış (www.oiv2012.org.tr), ülkemizin ve bağ alanlarımızın tanıtıldığı bir tanıtım filmi gösterimi OIV İcra Komitesi toplantısında gösterilmiş, TAPDK Başkanı olarak 2011 yılı Haziran ayında Portekiz'de düzenlenen 34. Dünya Bağ ve Şarap Kongresi'nde ülkemizde yapılacak kongreye bir davet çağrısı yapılmış, 16 Mart 2012 tarihinde Paris Büyükelçiliğimizde yabancı misyon görevlilerimiz, OIV şef delegasyonları ve bilimsel komiteler başkanlarının katılımı ile yaklaşık 150 kişiye bir tanıtım resepsiyonu düzenlenmiştir. Dünya Bağ ve Şarap Kongresinin, ülkemizin çok zengin asma gen kaynakları potansiyeline sahip olması sebebiyle kongrenin 'Sürdürülebilir Bağcılık ve Çeşitlilik' teması da çok anlamlı olmuştur. Kongre akabinde İstanbul, Antalya ve Kapadokya'ya post-kongre teknik gezilerin düzenlenmesi planlanmaktadır."
Basın toplantısına katılan OIV Başkan Yardımcısı Peter Heyes ise, Türkiye ile ilişkilerine büyük önem verdiklerini söyledi. Türkiye'nin başarılı bir kongre gerçekleştireceğinin sinyallerini verdiğini anlatan Heyes, Türkiye'nin tarihi ve kültürel güzellikleri ile katılımcılara cazip geleceğine dikkati çekti. Toplantının temasının sürdürülebilirlik olarak seçilmesinin de önemli olduğunun altını çizen Heyes, 'Türkiye'de bin 200 asma çeşidi var. Türkiye bu anlamda diğer bağcılık yapan ülkelerden ayrılıyor.
Konga'f6zümüne yönelik bir platform oluşturulmasını sağlare sektörün uygulamalarını ve hükümetin politikalarını etkileyecektir. Toplantı ihracatı arttırmanın yanı sıra turizm içinde büyük fırsatlar sunacaktır' diye konuştu.
'OIV Sofralık Üzümler ve Fermente Edilmemiş Bağ Ürünleri Alt Komitesi Bilimsel Sekreteri Prof. Dr. Ahmet Altındişli de, Türkiye'nin üzümün anavatanlarından birisi olduğunu söyledi. Bu avantajın Türkiye'nin bağcılık alanında yeni ürünler ortaya koyması ve bağ sahalarını daha iyi değerlendirmesi adına önemli olduğunun altını çizen Altındişli, "Üzüm çok sağlıklı bir ürün gerek yaş, gerek kuru, gerek şarabın insan sağlına olumlu katkıları olduğu karşımıza çıkıyor. Bizim şansımız kendi insanımıza artarak bu
ürünü sunabileceğimiz gibi yurt dışına da paylaşma şansına sahibiz. Temamız bağcılık ve şarapçılıkta özel önem taşımaktadır. Belli ürünlerde dünya lideriyiz. Özellikle kuru üzüm başta olmak üzere. Bu toplantıya biz Türk bağcılığına önemli katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bütün Dünyadan 500-600'an fazla konuk toplantı botunca İzmir'de bulunacak. Toplantı için toplam 3001 bildiri başvurusu yapıldı. B rakam bu tür toplantılar için iyi bir rakamdır. 21 farklı ülkeden katılımcı sunum yapmak için bize başvuru yaptı. Kongre 4 ana temada sürecek. Bunlar bağcılık, şarapçılık, gıda güvenliği ve sağlıklı ekonomi ve sofralık üzüm. Kuru üzüm konusunu ise ayrı bir konu başlığı altından görüşeceğiz" dedi.
Toplantıda bir gazetecinin 'Greenpeace çevre örgütünün ortaya attığı ihraç edilen ürünlerde ilaç kalıntısı iddialarına ne diyorsunuz?' sorusunu yanıtlayan Altındişli, zaman zaman bu tip haberlerin çıktığını kaydetti. Kongrede bu konuyla ilgili de oturumlar olacağına belirten Aldındişli, 'İlaç kalıntısı iddialarıyla ilgili üzüm ürünlerinde uzmanlar tartışmalar yapacak. Herkesi o oturuma davet ediyorum. Orada uluslararası kurallar açısından konuya nasıl bakılması gerektiğini konuşacağız' dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz