Bursa'nın büyük evliyalarından Muhammed Üftade Hazretleri'nden geriye kalan yok olmaya yüz tutmuş 500 yıllık kutsal emanetler, özel yöntemlerle restore ediliyor.
500 yıllık Üftade Dergahı'nda iki sandıkta saklanan Üftade Hazretleri'ne ait kaftan, seccade, pantolon, takke, sikkeler, makam ve çile kemerleri, tekkeye ait orijinal objeler, Kabe-i şerif örtüsü, ipek ve kadife duvar levhaların yaklaşık 5 ayda restorasyonunun tamamlanarak Üftade Camisi ve Dergahı'nda sergilenmesi planlanıyor.
Uludağ eteklerindeki Üftade Dergahı, camisi ve çilehanesini restore eden Bursa Büyükşehir Belediyesi, buradaki iki sandıkta saklanan 500 yıllık değerli eşyaları da tamirden geçirmeye başladı. Restorasyonu yapan güzel sanatlar uzmanları, depodan çıkan sandıklarda paçavra gibi çıkan güvelerin yediği çok kıymetli emanetleri görünce büyük şaşkınlık yaşadılar. Parçalanmış ve buruşmuş olarak sandıktan çıkartılan kutsal emanetlerin önce envanterinin yapıldığı, rölevelerinin çıkarılıp form kazandırılacağı, tamir ve temizliğinin ardından müze ortamında sergileneceği belirtildi.
"SANDIĞIN İÇİNE ATILAN 500 YILLIK BİRİKİM ZİYNET GİBİ İŞLENİYOR" Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, tarihi ve kültürel mirasa, kent ziynetlerini bulup canlandırdıklarını, yaşayan canlı bir tarih şehrini oluşturmayı hedeflediklerini belirterek, "Kutsal miras ortaya çıkarmak için bu laboratuarda güzel bir çalışma yapılıyor. Bursa'nın manevi şahsiyetleri var. Muhammed Üftade Hazretleri, Aziz Mahmut Hüdai Hazretleri'nin hocası oluyor. Bursa'nın en büyük velilerinden. O dönemin yaşam tarzı, tekkedeki objeler ve o günün yaşantısı tüm aksesuarlarıyla burada
bulunuyor. Bir sandığın içine atılmış 500 yıllık birikim. Hepsi paçavra şeklindeydi ve onlar şimdi birer ziynet gibi nakış nakış işlenecek, göz nuru dökülecek. Bursa ve İstanbul tarihiyle bütünleşmiş kadıyken ciğer satmasıyla ünlenmiş Aziz Mahmut Hüdai hazretlerinin ciğer sopaları da burada tamir edilecek" dedi.
"ECDADA LAYIK ŞEKİLDE TÜM TÜRKİYE VE DÜNYAYA TANITACAĞIZ" Büyükşehir Belediyesi olarak özel laboratuvarda restore edilen hazine niteliğindeki değerler için güzel sanat uzmanlarından hizmet aldıklarını anlatan Başkan Altepe, "Bunlar büyük ve emek isteyen işler. Her parça tek tek incelenip fotoğraflanıyor, desenler kağıtlara çıkarılıyor. Arşivleniyor, motif ve desenler belirleniyor. Fiziki temizlemeler, ayıklamalar yapılarak eksikler gideriliyor. 500 yıl önceki tarihi ayrıntılarıyla bugüne taşıyoruz. Burada birçok bilinmeyen şeyleri de öğreneceğiz. O günkü yaşam
tarzından, kıyafet sistemine kadar her şey canlandırılmış olacak. Üftade Tekkesi, camisi restore edilirken ecdadımıza layık bir şekilde onlardan kalan emanetler de müze ortamında sergilenecek. Bu paçavra gibi gözüken manevi değeri yüksek objeler gerçek kimliğine kavuşacak" diye konuştu.
Kutsal emanetlerin tüm İslam alemini ilgilendirdiğini anlatan Altepe, "Bu büyük zatlar, kendilerini insanlık için feda etmiş idealist insanlar. Dünyaya iz bırakmış insanlar. Bu izleri ortaya çıkarıyoruz. Bunlar önemli misyon. Tarih başkentinde bu hazineleri dünya ve Türkiye ile paylaşmamız gerekiyor. Tüm dünya merak ediyor. Biz de onların merakını giderecek şekilde çalışıp, bu el emeği göz nurlarını ortaya çıkaracağız" şeklinde konuştu.
UZMANLAR SANDIKLARDAN ÇIKAN PARÇALARIN HALİNİ GÖRÜNCE ŞOK OLDU Daha önce Peygamber Efendimiz'in hırkai şerifini restore eden Güzel Sanatlar Uzmanı Levent İnan, sanat tarihçisi Hülya Demirhan ve Güzel Sanatlar Uzmanı Esra Çetin ile özel laboratuvarda kıymetli emanetlerin önce rölevesini çıkarıp, sonra restorasyonunu yapıyor. Cumhuriyet döneminde kapatılan dergahta sandıkta saklanırken hasar gören ve parçalanan çok kıymetli emanetlerdeki zararlılar dijital mikroskopla bariz şekilde görülüyor. Sandıktaki kutsal emanetlerin halini görünce büyük şaşkınlık yaşadıklarını anlatan restorasyon sorumlusu Levent İnan, "Burada eserler hepsi belgelenip künyelendikten sonra ön temizlikleri yapıldıktan ve ana işlemleri yapıldıktan sonra formları kazandırılıp müze ortamında sergilenecek hale getirilecek. 64 farklı obje burada koruma altına alındı. Kabe örtüsünden ipek ve kadife duvar levhasına, sikkelerden takkelere, Üftade Hazretleri'nin giydiği pantolondan kaftana, makam ve çile kemerlerinden seccadeye, asalardan kılıçlara 64 parça obje tamir edilecek. Bu onarımları tamamen doğal malzemelerle yapıyoruz. Hiçbir kimyasal kullanmıyoruz. Üzerindeki tozları ve fiziksel yapıları temizleyip, orijinal prototiplerini çıkarıyoruz. Buna göre, tümlemelerini yapıp arkasına başka eşdeğer malzeme koyarak formunda estetik olarak anlaşılır hale getiriyoruz" dedi.
GÜVENLİK GEREKÇESİYLE LABORATUVARIN YERİ AÇIKLANMIYOR Çok değerli eşyaların tamir edildiği laboratuvarın yeri ise güvenlik gerekçesiyle açıklanmıyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Tarihi ve Kültürel Miras Projeleri Danışmanı ve Arge Şube Müdürü Aziz Elbas ile laboratuvardaki işlemleri yerinde inceleyerek, güzel sanat uzmanlarına teşekkür etti. Uludağ'ın eteklerindeki cami, külliye, çilehane restorasyonu devam ederken, burada daha 5 ay sürecek değerli eşya onarımlarının tamamlanmasıyla 2011 sonunda bir bölümümüze olacak şekilde külliyenin hizmete alınması planlanıyor. Bu müzede ise yüksek güvenlikli koruma olacağı belirtiliyor.
Tamir edilen seccadedeki işlemeler, kaftanın düğmelerindeki kat kat el işçiliği, seccade kenarlarındaki altın tel işlemeleri, muhteşem Kabe örtüsü, kadife ipek duvar süsündeki muhteşem hat yazısı, keten ve pamuktan yapılan kıyafetlerdeki el işçiliği, ytoğraflanıyor, desenler kağıtlara çıkarılıyor. Arçile ve makam kemerindeki sağlamlık ve el işçiliği ise asırlar önce her şeyin ne kadar güzellikleri içinde barındırdığını gözler önüne seriyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz