Ramazan ayında hazırlanan güzel iftar sofralarının abartılı hale dönüştürülmesinin sağlığı tehlikeli hale sokacağı belirtildi.
Özel Karadeniz Hastanesi Diyetisyeni Merve Çıray, oruç tutmanın sindirim sistemini dinlendirdiğini ve vücuttaki toksinleri arındırdığını söyledi.
Çıray, “Yapılan en büyük hatalardan bir tanesi iftarda ve sahurda büyük öğünler tüketmektir. Bu durum hazımsızlığa ve kan şekeri dengesizlikleri sonucu bölgesel yağlanmasının artmasına sebep olmaktadır. Oruç sırasında gün boyunca kan şekeri düşmekte vücut ısısı azalmaktadır. Bu nedenle üşüme, halsizlik, baş ağrısı ve dikkat dağınıklığı, isteksizlik yaşanmaktadır” dedi.
Kronik hastalığı olanların doktorları ile görüşerek oruç tutmalarını isteyen Çıray, “Oruç tutmak sebze, meyve ve tam tahıllı ürünler gibi posalı gıdaların ve sıvı alımının azalmasına neden olabilmektedir. İçeceklerin posalı besinlerin az tüketilmesi nedeniyle barsakların peristaltik hareketleri yavaşlamakta, karın adaleleri zayıflamakta buda kabızlığa sebep olmaktadır. Bundan dolayı oruç tutarken sıvı alımı, posalı besin tüketimi ve probiyotik içeren besinleri tüketmek yada dışardan probiyotik takviyesi almak sindirim sisteminin konforunu sağlamaktadır. Özellikle kronik hastalığı olanlar ve ilaç kullananların oruç tutmaları sağlıkları açısından önerilmemektedir. Diyabetli bireyler 2 buçuk 5- 3 saat ara ile beslenmek zorundadırlar, ara öğün atlandığında insülin seviyelerindeki dengesizlikler kan şekeri seviyesini olumsuz etkiler. Hipoglisemi ve hiperglisemi atakları yaşanabilir bu istenmeyen bir durumdur. Bunun yanında düzenli ilaç alması gereken diyabet, kalp, hipertansiyon ve mide rahatsızlığı olanların uzun sure aç kalmaları tedavi sürecini bozabilir. Özellikle reflü ve helicobacter pylori kökenli ülser hastalarında uzun açlıklar aşırı asit salgısına neden olmaktadır. Sahur ve iftarda yiyecekleri bir ya da iki öğünü muhtemelen aşırı ve hızlı yiyebileceklerinden sindirim sistemleri daha da kötüleşebilmektedir. Bu gibi hastaların az az ve sık beslenmeleri, bol sıvı almaları gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
‘RAMAZANDA SAĞLIKLI BESLENMENİN 10 ALTIN ANAHTARI’
Özel Karadeniz Hastanesi Diyetisyeni Merve Çıray, Ramazan ayında sağlıklı beslenmenin 10 altın anahtarının olduğunu belirterek bunları şöyle sıraladı:
“1. Sahur yemeklerinde seçilen besinler yüksek enerji içeren ve kolay hazmedilecek besinler olmalıdır. Örneğin: Peynir, ekmek, çorba, yağsız krep, meyve, yoğurt gibi besinler tercihler
2. Özellikle kızartmalardan, mayalı besinlerden, aşırı şeker ve yağ içeren besinlerden uzak durmanız, gece oluşabilecek hazımsızlıklardan, mide yanmalarından, reflüden ayrıca kilo alma problemlerinden sizi koruyacaktır.
3. Gün içinde susuz kalacağınız için de sıvı ihtiyacınızı çok iyi karşılamalısınız. Özellikle su tüketiminiz önemlidir. Suyu ortalama 2- 2,5 litre içmeye, bununla birlikte enerji verebilecek ama sizin için faydalı olacak sıvılarla da sıvı ihtiyacınızı karşılamaya dikkat etmelisiniz. Örneğin; ayran, taze sıkılmış meyve suları, soda, sebze suları gibi.
4. Sahur ve İftar arasında nerdeyse 16-17 saatlik bir açlık olduğu için orucunuzu açtıktan sonra bir ara verip sonra ana yemeğinizi yemeğe özen gösteriniz.
5. Örneğin orucunuzu açtıktan hemen sonra 1 kase çorba ve kepekli ekmek veya dışarıdaysanız kepekli ekmeğe yapılmış çift peynirli bir tost yanında ayran yada taze sıkılmış meyve suyu tüketebilirsiniz. 15-20 dakika ara verip yemeğinize devam edebilirsiniz.
6. İftar sofralarında özellikle Türk Mutfak Kültürü'nde yer alan, çorba, sıcak yemekler, pide çeşitleri, zeytinyağlılar, tatlılar. Son derece renkli, zengin yemeklerle donatılan masalarda, hele de bütün gün aç kalmışken psikolojik olarak bir çok yemeği tatmak, yemek isteriz. Fakat bütün gün hiç bir şey yememişken birdenbire birçok yemeği yemek midemizin dengesini bozacaktır. O yüzden kendimize bir sınır koymak ve yemekleri yavaş yavaş tüketmek hem iftar sofralarında keyifli saatler geçirmemizi hem de yavaş yenen yemeklerin mideyi rahatsız etmemesini sağlayacaktır.
7. Seçilen ana yemeklerin pişirme yöntemleri de çok önemlidir. Özellikle ızgara, fırında veya haşlama yapılan yemeklerin tercih edilmesi ileriki saatlerde mide kramplarına, hazımsızlığa ve mide yanmalarına karşı sizi koruyacaktır.
8. İftar yemeğinden sonra mide sindirimine, özellikle de metabolizmanıza yardımcı olması için egzersiZ yapabilirsiniz. Özetle yemeği yer yemez hemen televizyon veya bilgisayar karşısına uzanmak, koltukta dinlenmek yerine biraz hareket etmek daha iyi olacaktır
9. Unutmayın ki, oruç tuttuğunuz günde harcadığınız ile normal günde harcadığınız enerji farklıdır. Bu yüzden dengeli bir beslenme programınızın olması özellikle vücuttaki yağ miktarının artmasına engel olacaktır.
10. Aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar veya meyve tatlısı tercih edilebilir. 'Dengeli ve Sağlıklı Beslenmek' vücudumuzun ihtiyacıdır,hakkıdır.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz