AK Parti Ankara Milletvekili ve Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Bülent Gedikli, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemini tartışmaya açması, darbe anayasasının değişmesi gerektiğini söylemesi, demokratik kurumların iyileştirilmesi gerektiğini dile getirmesi başlı başına Türkiye’de demokrasiyi iyileştirme hamlesidir, hatta bir devrimdir” dedi.AK Parti Ankara Milletvekili Gedikli, yaptığı yazılı açıklamada, “CHP bizi seçin size dışarıdan bakan getireceğiz, bakın ikna ettik Kemal Derviş’i dedi. CHP’nin siyaset bilmediğini zaten biliyorduk ama bu son açıklamaları bu ülke insanını tanımadıklarını bir kez daha gösterdi. Sen şimdi şunu diyorsun yani Kılıçdaroğlu; biz bilmeyiz, bizde kadro yok, siz bize oy verin, biz ithal edelim kadro getirelim. Bu nasıl bir stratejidir, altında yatan nedir bunları zaman içinde daha iyi görecek halkımız” ifadelerini kullandı.“KOALİSYON İSTİKRAR GETİRİR DİYEN BİR ZİHİNDEN DE BU BEKLENİR”“Koalisyon istikrar getirir diyen bir zihinden de bu beklenir” diyen Gedikli, şunları kaydetti:“Kemal Kılıçdaroğlu ve külliyen Erdoğan ne derse karşıyız diyenlerin anlatıp durduğu bir şey var; koalisyon hükümetleri çok daha reformistmiş, yok efendim parlamenter sistem ekonomiye daha iyi gelirmiş. Bu değerlendirmeleri tamamen yanlış. Aksine parlamenter sistemlere sahip ülkelerde yapısal reformlara rağmen hem merkezi hem de yerel yönetimlerde kamu harcamaları yüksek, vergiler yüksek, bütçe açıkları yüksek, kamu borçları ve piyasa faiz oranları yüksek, enflasyon ve işsizlik oranları yüksek, büyüme oranları ise daha düşük gerçekleşmektedir. Bunun nedeni, parlamenter sistemin yapısal olarak ekonomik performansı negatif etkileyen ve mali disiplini bozan karşıt politikalara yol açmasıdır. Başkanlık sisteminin ekonomik performansı ve istikrarı doğrudan artırıcı etkileri var, bunları ben söylemiyorum akademik çalışmalar söylüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemini tartışmaya açması, darbe anayasasının değişmesi gerektiğini söylemesi, demokratik kurumların iyileştirilmesi gerektiğini dile getirmesi başlı başına Türkiye’de demokrasiyi iyileştirme hamlesidir, hatta bir devrimdir.”“BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMASINI ETKİN YÜRÜTMEYİ SAĞLAMAK VE SOSYAL REFAH AÇISINDAN ELE ALMAMIZ GEREKİYOR”Türkiye’ye tekrar 89-99-2001 krizlerini yaşatamayacaklarını vurgulayan Gedikli, “Başkanlık sistemi tartışmasını etkin yürütmeyi sağlamak ve sosyal refah açısından ele almamız gerekiyor. Dünyada rejim tartışmaları hep İngiliz usulü parlamenter sistem mi ABD usulü başkanlık sistemi mi diye 2 seçenek arasına sıkıştırılmaya çalışılıyor. Halbuki biz Türkiye’nin kültürel ve tarihi geçmişi, demokrasi ile olan ilişkisini masaya yatırarak yeni, demokratik, hızlı ve etkin yönetimi mümkün kılan bir sistem oluşturalım diyoruz. Türkiye’de başkanlık tartışmalarının başladığı 1970’li yıllardan günümüze hep düşülen hata bu. Ya İngiliz meclisi ya da ABD başkanlık sistemi. Ben biraz önce bahsettiğim kriterleri içine alacak şekilde toplu mutabakatı ve milli iradeyi işin içine katarak bir yönetim şeklini hayata geçirebileceğimizi düşünüyorum. Herkes çok iyi biliyor ki şu anda bizde olan sistem 21. yüzyıl dünyasında hızlı karar alamayan, kısıtlayıcı, tıkanıklıklara yol açan bir sistem halini aldı. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemini tartışmaya açması, darbe anayasasının değişmesi gerektiğini söylemesi, demokratik kurumların iyileştirilmesi gerektiğini dile getirmesi, başlı başına Türkiye’de demokrasiyi iyileştirme hamlesidir, hatta bir devrimdir. Demokrasinin daha iyi işlemesi için en iyi kurumsal yapıyı geliştirme niyeti olan akademisyen-STK ve halkımızla yapılacak ‘nasıl bir başkanlık istersiniz’ tartışmaları Türkiye demokrasisine ve katılımcı demokrasiye sadece katkı sağlar” ifadelerini kullandı.“TAM GÜÇLER AYRILIĞI İLKESİ BAŞKANLIK REJİMLERİNDE KAMU KESİMİN DAHA KÜÇÜK OLMASINI SAĞLAR”Başkanlık sisteminin ekonomik performansı ve istikrarı doğrudan artırıcı etkilerinin olduğunu ve bunları akademik çalışmaların da söylediğini ifade eden Gedikli, şunları kaydetti:“Mesela, sabit seçim periyodları ve başkanlık sisteminin yüksek dayanıklılığı. Kamu harcamalarının GSYİH’ya oranı, genel olarak başkanlık sisteminde parlamenter sistemlerden daha düşüktür. İstikrarsızlıkları önleyici nitelikte sıkı maliye politikaları belirler. Tam güçler ayrılığı ilkesi başkanlık rejimlerinde kamu kesimin daha küçük olmasını sağlar. Kemal Kılıçdaroğlu ve külliyen Erdoğan ne derse karşıyız diyenlerin anlatıp durduğu bir şey var; koalisyon hükümetlerinin çok daha reformistmiş, yok efendim parlamenter sistem ekonomiye daha iyi gelirmiş. Bu değerlendirmeleri tamamen yanlış. Aksine parlamenter sistemlere sahip ülkelerde yapısal reformlara rağmen hem merkezi hem de yerel yönetimlerde kamu harcamaları yüksek, vergiler yüksek, bütçe açıkları yüksek, kamu borçları ve piyasa faiz oranları yüksek, enflasyon ve işsizlik oranları yüksek, büyüme oranları ise daha düşük gerçekleşmektedir. Bunun nedeni, parlamenter sistemin yapısal olarak ekonomik performansı negatif etkileyen ve malî disiplini bozan karşıt politikalara yol açmasıdır.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz