2011 yılında Büyük Birlik Partisinden Ardahan milletvekili adayı olan ve 2015 Haziran ayında yapılacak olan milletvekilliği genel seçimlerinde Ak Parti’den aday adaylığını açıklayan Abdullah Topçu, ’’Sandıkla geleni sandık dışı oyunlarla alaşağı etmek isteyenlere karşı boyun eğmedik bundan sonrada boyun eğmeyeceğiz.’’Ak Parti Genel Merkezine adaylık dilekçesini veren Abdullah Topçu İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Siyaset Bizim için kesinlikle bir meslek algısı değildir, İlkemiz önce Türkiye ilkesidir ve söz konusu eğer millet ise, vatan ise sağımıza solumuza bakmaz ön saflarda yerimizi alırız dedi.Topçu, Sandıkla geleni sandık dışı oyunlarla alaşağı etmek isteyenlere karşı boyun eğmedik bundan sonrada boyun eğmeyeceğiz diyerek;’’Bizim için esas olan hakkın rızasını kazanmak ve halka hizmet etmektir. Önce Allaha sonrada milletimize güveniriz. Yıllardır milletimizi hakir gören, değerlerine hakaret eden, iradesini yok sayanlara karşı mücadele ettik. Mücadele etmeye de devam edeceğiz. Geçmişte Millet iradesinin üstünde bir güce biat etmedik. Bugünde etmeyeceğiz. Millet neredeyse biz oradayız. Sandıkla gelen sandıkla gitmelidir. Sandıkla geleni sandık dışı oyunlarla alaşağı etmek isteyenlere karşı boyun eğmedik bundan sonrada boyun eğmeyeceğiz.’’Topçu, darbeci zihniyete sahip olan elitler ve baronlar bu milletin çocuklarının iktidar olmasını bir türlü hazmedemediklerini söyleyerek,’’Geçmişte birçok darbeler yaşandı. Binlerce masum insanımızı ve gencimizi kaybettik. Bugünde yaşanıyor bunlar. Elitler ve baronlar bu milletin çocuklarının iktidar olmasını bir türlü hazmedemiyorlar. Adeta içleri kan ağlıyor. Dün simit satarak, boyacılık yaparak okuyan, ağzı kuranlı başı bağlı Fadime anamın Ahmet amcamın çocukları Vekil oluyor, Bakan oluyor, Başbakan oluyor. Muhtar dahi olamaz dedikleri adam Cumhurun Başı oluyor. Millet kendi evlatlarına iradesini teslim ediyor. Onlar da bu emanete sahip çıkıyor. Baronlar ve elitler, sözüm ona aydınlar çıldırıyor. Ve eski alışkanlıkları nüksediyor. Ama nafile! Çünkü karşılarında eskiden olduğu gibi düdük çalınca höd deyince şapkasını foterini alıp kaçacak bir adam yok. Kapatma davası, 367 krizi, e-Muhtıra, Gezi olayları, 17-25 Aralık girişimlerinin hepsi çelikten bir iradeye çarpıp imha oluyor. Ülkemiz de son on yılda sosyal, siyasal, ekonomik alanlarda çok ciddi reformlar yaşanıyor. Asya’yla, Afrika’yla ve enerji havzası ülkelerle çok önemli ticaret anlaşmaları yapılıyor. Yerli ve milli savunma sanayimiz yüksek teknolojik silah üretme noktasına geliyor. İçerde kangren haline dönmüş sorunlar çözülüyor. İMF’ye olan borçlar sıfırlanıyor. Türkiye Milli ve yerli bir dış siyasetle İsrail barbarlığına one-minute diyor. Dünya beşten büyüktür diyor. Mısırda darbeyle gelenlere, Suriye’de halkına zulüm edenlere karşı dik duruyor. Velhasıl ülkemiz yeniden cihan devleti olma yolunda sağlam adımlar atıyor ve büyüyor. Tabi ki bu durum içerde ve dışarıda milletimizin düşmanlarını rahatsız ediyor. Boş durmayacaklar, dün olduğu gibi bugün de Milletin iradesini alaşağı etmek için her türlü şeytani planlar yapacaklar.’’Abdullah Topçu, BBP Partisi Genel Başkanı Yalçın Topçunun partiden istifa etmesinin ardından BBP’nin farklı siyaset çizgisi izlediğini söyleyerek,’’Benim geçmişte mensubu olduğum parti, değerli büyüğüm abim Eski Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Yalçın Topçu başkanımızın 2011 yılında Genel başkanlığı bırakmasından sonra farklı bir siyaset izlemiş, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çatı adayını desteklemiş, 17-25 Aralık sürecinde ise paralel yapının yanında yer almıştır. Bu durum tabi ki bizim için kırılma noktasıydı. Genel Başkanımız Yalçın Topçu parti üyeliğinden de istifa etmek mecburiyetinde kalmıştır. Ömrünü milletine adamış millet iradesine karşı yapılan müdahalelerle mücadele etmeyle geçirmiş bir dava adamı başka ne yapabilirdi. Yalçın Başkan tabi ki millet iradesinin yanında durmuştur. Aynen Cennet mekân büyük dava adamı Muhsin Başkanımız gibi. O nasıl ki 28 Şubat sürecinde millet iradesine balans ayarı yapmak isteyenlere karşı, namlusunu milletine döndürmüş tanka selam durmam diyerek milletin yanında durmuşsa, Yalçın Başkan da gezi olaylarında, 17-25 Aralık olaylarında milli iradenin yanında durmuş Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise Recep Tayyip Erdoğan’a tam destek vermiştir. Birileri paralel yapının yanında saf tutup, baronların çıkardığı çatı adayını desteklerse bizde milletin yanında saf tutar milletin bağrından çıkanları destekleriz. Dün böyle yaptık. Bugün de aynısını yapıyoruz. Benim Ak Partiden aday adayı olmamın gerekçesi budur. Gün nefisle hareket etme günü değil, dava şuuruyla hareket ederek milletine kendini adamış bu uğurda gecesini gündüzüne katarak çalışan, tüm karanlık odaklara karşı dik duran, millet iradesinin sorumluluğunu üzerine alarak mücadele eden, büyük dava adamı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında durma günüdür. Gün saflarımızı sıklaştırma günüdür. Uhud savaşını ve okçuların Efendimizin talimatını dinlemeyip mevzilerini terk etmelerini asla aklımızdan çıkarmamalıyız.’’
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz