AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun AK Parti hükümetinin Oslo ve İmralı’da yapılan görüşmelerde PKK’ya vaatlerde bulunduğu ve bu toplantılara dair belgeleri gördüğü açıklamasına ilişkin, "Bu kadar büyük bir iddianın, ülkenin önemli meselesinde ileri ve radikal bir tezin sahibinin ispat edemiyorsa da istifası gerekir. Çünkü bunlar Türkiye’nin önemli meseleleridir. Bunlar günlük siyasi polemiklerle geçiştirilecek meseleler değildir" dedi.AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Çelik, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin Suriye konusunda Esad ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in görüştüğünü hatırlatması üzerine Çelik, "Rusya, ziyareti bağlamında ortaya çıkan tablo iki tür şeye işaret edebilir. Bir tanesi orada iç savaş başladıktan sonra Esad ilk defa Suriye topraklarının dışına çıkıyor, ülkesine dönünceye kadar da Rusya bu ziyareti duyurmadı. Esad’ın kendi ülkesinde böylesine büyük bir katliam şebekesini yönetirken yurt dışına çıkabilmesi ve kendisini bu kadar güvende hissedebilmesi uluslararası toplumun önüne büyük bir soru işareti olarak konulmalıdır. Birisi bu kadar büyük katliamlar gerçekleştirirken kendisini ülkesinden ayrılacak kadar güvende hissedebiliyor. İkincisi, bu tip sorunun çözümünün sadece askeri olmadığını, siyasi çözüm de gerektiğini ifade ediyoruz ama bu tip görüntülerden, eğer bunlar Suriye’deki katliamın sona ermesine dönük olarak, Suriye toplumunun iradesinin yönetime yansıtmasına dönük olarak bir işlev görecekse son derece yararlı olur. Ama bunun tersine Esad’a bir meşruiyet görüntüsü verme gibi sonuçları olursa, Esad tarafından bu şekilde istismar edilmesine dönük bir çerçevenin ortaya çıkması söz konusuysa bu oradaki halkın meşru demokratik mücadelesine büyük bir zarar vermiş olur" ifadelerini kullandı.Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Eğer, buradaki temel mesele Esad’ın artık Suriye’nin geleceğinde yerinin olmadığı, meşru muhalefetin ve rejimi desteklese de eli kana bulanmamış insanların mutabakatıyla ortaya çıkması, Suriye’nin geleceğinin kurulmasına herkesin destek vermesi. Her türlü siyasi çözümün aranması gereken birinci şartı, bunun arkasında Suriye halkının iradesi var mıdır? Geçmişte olduğu gibi birtakım fiili yönetimler kurarak Suriye halkı iradesinin arkasına almaksızın Suriye’nin geleceğini inşa etmek olmaz. Önemli olan Suriye halkının iradesinin ne söylediğidir. Aksi takdirde bu kadar kendi iradesini yönetime yansıtmak için bu kadar bedel ödemiş, bu kadar can, kan vermiş bundan sonra birtakım büyük devletler belli çözüm formülleri üzerinde anlaştı diye buna razı olacağını düşünmek hayal olur. Bizim temennimiz odur ki, bütün bu siyasi çözüm arayışları aynı zamanda Suriye halkının beklentilerine karşılık versin, Suriye’nin geleceği, barışı ve istikrarı için bu çağrıyı yapalım ve el ele uluslararası toplum buradaki mükellefiyetlerini yerine getirsin."ARINÇ’IN ’400 VEKİL’ AÇIKLAMASIEski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ’Ben başkalarının yaptığı gibi size 400 vekil verin, şöyle yapacağız böyle yapacağız, başkanlık olmadı da bunlar başımıza geldi’ açıklamalarının sorulması üzerine Çelik, "Türkiye’de bizim en büyük arzularımızdan birisi Türkiye’nin çağdaş ve modern bir anayasa yapmasıdır. Yeni Türkiye’yi 2023 hedeflerine taşıyacak en önemli unsurun ekonomik gelişmeler, demokratik gelişmeler çok önemli ama tüm bunlar hukuki altyapı olmazsa ve bu hukuki altyapının anası olan anayasa konusunda biz çağdaş normlara kavuşmazsak bunun gerçekleşmesinin önünde ciddi engeller olduğunu düşünüyoruz. Gerekli iradeyi ortaya çıkarabilmemiz için muhakkak surette yepyeni bir anayasa yapılması gerekiyor. Buradan, AK Parti’de yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili bir heyetimiz vardı, heyetin koordinatörlüğünü de ben yürüttüm. Bizim bu konuda çok iyi bir donanım ve hazırlığımız var ama maalesef Meclis’teki Uzlaşma Komisyonu’nda eşit üye verilmesine rağmen muhalefet partilerinin uzlaşmaz tutumu nedeniyle bu mümkün olmadı. Bu, 400 vekil meselesi de gerek Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, AK Parti’deki bazı arkadaşlarımız tarafından Türkiye’yi yeni bir anayasaya kavuşturma, Türkiye’yi 7 Haziran’dan sonra türbülanstan koruma şeklinde temenninin ifadesi olarak söylenmiştir. Türkiye ile ilgili anayasa, istikrar konusunda iyi dileklerin ifadesi olan bir ifadedir. Bununla ilgili polemik yapılması söz konusuysa bunu ifade eden kişilere sorarsınız" diye konuştu.KILIÇDAROĞLU’NUN OSLO VE İMRALI AÇIKLAMALARICHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Hükümetin Oslo ve İmralı’da vaatlerde bulunduğu ve bunu belgelerde gördüğü” ifadelerinin hatırlatılması üzerine Çelik, "İktidar her rejimde var fakat ancak demokrasilerde var. Bunu niye söylüyorum? Muhalefetin demokratik rejim için ne kadar kıymetli olduğunun altını çizmek için söylüyorum. Muhalefet dünyanın çağdaş, ileri demokrasilerinde iktidar alternatifi olarak görür, hatta gölge kabine kurar, yönetime hazırım imajı verir. Bunun için de muhalefetin güven inşa etmesi lazım. Türkiye’nin bu kadar önemli meselesinde ’Ben Oslo belgelerini gördüm, hükümet bunun altında eziliyor’ gibi açıklamalar yapan birisinin ilk yapması gereken gizli kapaklı bir şeyin peşinde koşmaksızın bakın çıkarak kamuoyu önüne ’Bunda dönemin başbakanın imzası var, bakanların imzası var, bu belgelerle şu sözler verilmiş’ demesi gerekir. Bunu ispat ettiği takdirde hükümet ve altında imzası olanlar gereğini yapmalıdır. Böyle bir iddia ortaya atıldıktan sonra da eğer bu ispat edilemiyorsa da kuşkusuz çağdaş demokrasilerdeki mekanizma bellidir. Bu kadar büyük bir iddianın, ülkenin önemli meselesinde ileri ve radikal bir tezin sahibinin ispat edemiyorsa da istifası gerekir. Çünkü bunlar Türkiye’nin önemli meseleleridir. Bunlar günlük siyasi polemiklerle geçiştirilecek meseleler değildir" şeklinde konuştu.Çelik, konuşmasında şunları kaydetti:"Bu işlerin bütün sefahatını biliyoruz. Güvenlikçi yaklaşımların ne tür sonuçlar doğurduğunu biliyoruz. Üretilen yaklaşımların ne tür sonuçları doğurduğunu biliyoruz. Hemen hemen her iktidar döneminde bunlar söz konusu olmuştur. Uzun zamandır böyle bir tartışma sürüyor. Biz, bu ülkede yönetim sorumluğunu üstlendiğimiz günden beri yaptığımız işlerin altında ezilmeyiz ama bu şekilde devlet adına milletin kabul etmeyeceği taviz verdiğimiz iddia ediliyorsa, bir saat, iki saat içinde bir basın toplantısıyla bu belgeler nelermiş, altında kimin imzası varmış, neler vaad edilmiş bunu açıklasınlar.""Ben birtakım belgeler gördüm, tavizler verilmiş denildikten sonra bunun bekletilmemesi hemen açıklanması lazım. Bu belgeleri size kim getirdi, kim gösterdi?" diyen Çelik, "Bunların da açıklanması lazım. Neymiş bu belgeler, içinde ne yazıyormuş, altında kimin imzası varmış görelim. Herkes diyor ki bu meseleyi çözelim. Bu meseleyi çözelim diyenlerin, biz, bu meseleye parti programımızda eğiliyoruz. Bugün orada birçok rapor var, CHP’nin internet sitesinde. O günün şartları açısından bu konuda ilk konuşma yapılırken, çok ileri ifadeler vardı. Biz, bu konuda ne yaptığımızı biliyoruz, milli birlik ve kardeşlik projesi derken, bu ülkeyi silahlı unsurlardan arındırmanın neyi hedeflediğini, neyi içerdiğini açıkladık. AK Parti hükümetlerinden bu milletin razı olmayacağı tek bir siyaset çıkmaz. AK Parti kadrolarının bu milletten sakladığı neymiş ya da bu milletin kabul etmeyeceği neyin altına imza atmış? En kısa zamanda bu kadar büyük bir iddianın açıklanmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.BAHÇELİ’NİN ’5. PARTİ ÇIKABİLİR’ AÇIKLAMASIMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ’5. parti çıkabilir’ açıklamasının sorulması üzerine Çelik, "7 Haziran’da bir şekilde MHP’nin iktidarın parçası olması gibi denklem ortaya çıktı. 7 Haziran gecesinden itibaren Sayın Bahçeli’nin bütün siyaseti, ülkücüleri, milliyetçileri iktidar yapmama üzerine kurulu bir siyaset. Bahçeli, ülkeyi yönetme sorumluluğundan uzak durdu, her seferinde bizim ’hayır’ siyaseti dediğimiz bir siyaset temelinde durdu. Dolayısıyla Sayın Bahçeli’den beklenen, seçime gidilirken şudur; siz ülkücülere, milliyetçilere Türkiye’nin siyasi geleceğinde bir iktidar vaat edebiliyor musunuz? Sayın Bahçeli’nin ağzından şöyle bir iddiayı duymuyorsunuz, MHP’yi iktidar, iktidar ortağı yapma gibi bir düşüncesi yok. Bütün umudunu, AK Parti içerisinde bir parçalanma, bölünme olur mu’ üzerine odaklamış bir siyaset yapıyor. Sayın Bahçeli, bir AK Parti analisti, köşe yazarı da değil. Sayın Bahçeli’den beklenen şudur; MHP’nin geleceği ile ilgili ne söylüyor ya da bugün seçime gidiyoruz değil mi? MHP teşkilatı ne için çalışıyorlar, Sayın Bahçeli önlerine hedef koyabiliyor mu? ’Meclis’te 5. parti ortaya çıkacak’, böyle bir şeyin olacağını söylemek bir siyasi falcılık, böyle bir şey söz konusu değil. AK Parti içinde böyle bir tartışma yok. Bundan sonra da bir bütün içinde AK Parti yoluna devam edecek. Sayın Bahçeli’ye tabandan gelen soruların sorulmasında fayda var diye düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz