Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı Mahmut Arslan, aşırı yağışların mercimek rekoltesinde yüzde 35’lere varar zarar oluşturduğunu belirtti.
Arslan yaptığı açıklamada, bahar aylarında yağışların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinin mercimeğin kalitesine ve bitki boyunun uzamasını olumlu yönde etkilerken yağışların devam etmesinin boyu uzayan bitkinin toprağa yapışmasına, mercimeğin suda kalarak çürümesine neden olduğunu belirtti. Bu nedenle aşırı yağışlar özellikle mercimek ve nohutta sorunlara neden olduğunu anlatan Arslan, “Mercimek rekoltesinde bu yıl yüzde 35'lere varan zarar oluştu'' ifadelerini kulandı. Rekolte kaybı nedeniyle bu yıl yetişecek kırmızı mercimeğin ancak iç piyasanın talebini karşılayacak durumda olduğunu anlatan Arslan, ihracat için dahilde işleme rejimi kapsamında dışarıdan ürün getirilmesi gerektiğini savundu. Kilosu bir lira olan mercimeğin 1,25 liradan satılmaya başlandığını vurgulayan Arslan şöyle devam etti: "Geçen yıl özellikle Kuzey Amerika'da yaşanan iklimsel sorunlar nedeniyle tarımsal ürün piyasaları olumsuz yönde etkilendi. Zamanından sonra ve yoğun olarak yağan yağışlar bu ülkelerde yetişen ürünlerin kalitesinde ve veriminde düşüşlere neden oldu. Kuzey Amerika ülkelerinde normal dönemde Ağustos ayında gerçekleşen hasat Eylül sonuna sarktı. Bu nedenle dünya baklagil piyasaları olumsuz yönde etkilendi. Ürünün piyasaya girmesinde yaşanan gecikme nedeniyle fiyatlar yüksek seyretti. Dünyada tarımsal ürünlerin içinde hububat, bakliyat ve yağlı tohumlarda anormal fiyat dalgalanmaları oluştu. Tarımsal ürün fiyatlarının yükselmesi bu sektörde yer alan ihracatçıların sorun yaşamasına neden oldu.''
Geçen dönemde olumsuz hava şartlarının da etkisiyle dünyada bir gıda krizinin yaşandığını vurgulayan Arslan, dünya gıda stokları tehlikeli seviyelerde olduğu için fiyatların anormal derecede arttığına dikkat çekti.
Türkiye’nin bu krizden dünya ülkelerine göre daha az etkilendiğini anlatan Arslan şöyle devam etti: ''Özellikle mercimekte dünyanın ilk hasadı yapılan Türk mercimeği turfanda olarak da tabir edildiği için dünya piyasasında yüksek fiyatlarla alıcı buluyordu. Ancak bu yıl aşırı yağışlar nedeniyle Güneydoğu Anadolu'da 10 Mayıs'ta başlaması gereken hasat 30 Mayıs'ta, Diyarbakır'da ise 20 Haziran'da başladı. Bu yıl ekim alanları artmasına rağmen aşırı yağıştan dolayı ciddi ölçüde verim kaybı ve hasar yaşandı. Bu durum tüm bakliyat gruplarında dünya üretiminde ilk 5 içerisinde yer alan Türkiye'nin ihracatına da olumsuz yansıyacaktır. Ülke toplam ihracatımızın yüzde 3,62'sini karşılayan hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar sektörünün ihracatının düşmemesi, ihracatçılarımızın mevcut pazarlarını koruyabilmesi için dahilde işleme rejimi kapsamında ürün tedarik etmesi gerekmektedir.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz