Astım Ve Koah Hastalıklarını Anız Tetikliyor

Çukurova Bölgesi’nde Ağustos ayının son günleriyle Eylül ayının başlarında tarlalarda yakılan anızların duman, is ve külü insan sağlığını adeta tehdit eder boyutlara ulaşıyor. Uzmanlar özellikle anız yangınlarının solunum yolu hastalıklarından başta astım ve KOAH gibi rahatsızlıkları tetiklediğini vurguladı.Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Hanta, Çukurova Bölgesi’nin tarımsal bir bölge olması nedeniyle yaz aylarında anız yangınlarının yaygın olarak görüldüğünün altını çizdi. Hanta, anız yakılmasının toprağa zarar vermesinin yanı sıra oluşturduğu duman ile hava kirliliğine yol açtığını, bununla birlikte halk sağlığı açısından da önemli zararlar meydana getirdiğini dile getirdi.Prof. Dr. İsmail Hanta, “Astım ve KOAH gibi solunum yolu hastalığı olanlarda küçük çocuklarda ve kronik kalp hastalığı olanlarda solunan kirli hava nedeniyle hastalar kötüleşmekte ve acillere başvurabilmekte, özellikle astım ve KOAH gibi hastalar kış aylarında ve bahar aylarında daha kötü günler geçirmelerine rağmen, artık yaz aylarında da anız yakılmasıyla oluşan hava kirliliği nedeniyle sık sık hastalanmaktalar. Anız sağlıklı insanlarda ve çocuklarda da boğazda yanma, burun tıkanıklığı, rahat nefes alamama gibi sıkıntılara da neden olmakta” şeklinde konuştu.Anız yangınları ile oluşan duman içeriğindeki toz ve partiküllerin hava kirliliğine yol açtığını, böylece temiz hava soluma imkanının ortadan kaybolduğuna vurgu yapan Hanta, bu durumdaki hastalara dumanın yoğun olduğu bölgelerde ve saatlerde o ortamda mümkün olduğunca bulunmamasının önerildiğini, gerekirse cam-kapı kapalı evde oturulmasının ve dışarı çıkılmamasının daha uygun olacağını, doktor ile temasa geçip varsa kullandıkları ilaçları aksatmamalarını önerdiklerini belirtti.En önemlisinin ise yeterince hava kirliliğine yol açan nedenler var iken, bir de anız yangınlarına bağlı dumanın eklenmesinin engellenmesi konusunda yapılacak girişimlerin temiz hava soluma anlamında en önemli yaklaşım olacağını aktaran Prof. Dr. İsmail Hanta, insan sağlığını ciddi şekilde tehdit eden bu uygulamaya bir an önce son verilmesi gerektiğine değindi.